Öncel’den uçuk albüm

Güncelleme Tarihi:

Öncel’den uçuk albüm
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 19, 2006 00:00

Nazan Öncel yeni albümüyle birlikte görüntüsüyle de dikkatleri çekiyor. Geçtiğimiz günlerde estetik yaptırdığı iddialarını yalanlayan Öncel'in yeni görüntüsüyle birlikte akıllara yeniden estetik dedikoduları geldi.

Haberin Devamı

Nazan Öncel’in her albümü, bir öncekinden daha uçuk oluyor.
 Â
Müziğiyle, şarkı sözleriyle hatta kartonetiyle.

"7’n bitirdin" de bu geleneğe uymuş.

Mesela şarkı sözleri...

"Dert benim derdim / Kalp benim kalbim / Başka canım yok / Verdimse verdim" diyor Nazan Öncel...

Ya da "Hem karnın doysun istiyorsun / Hem pastan dursun istiyorsun" diye posta koyuyor.

Kartoneti de ilginç albümün.

Her şarkının sözlerini anlatan çizimler var albümde. 12 şarkı için 12 çizim...

Bu çizimlerin altında ise ünlü karikatürist İsmail Gülgeç’in imzası bulunuyor.

Gülgeç tek karelik çizimleriyle albüme renk katmış, şarkıları çizgilere dökmüş.

Albümde, "Aşkım baksana bana", "7’n bitirdin", "Omzumda ağla", "Utan" benim şimdiden favori şarkılarım oldu.

Albüm tam Nazan Öncel çizgisinde, dozunda uçuk, dozunda eğlenceli, dozunda duygusal, dozunda fırlama...

Seveceksiniz...

Ses düzeni

Geçen gün Londra’dan bir arkadaşım geldi; Hüseyin Özer...

Londra’daki meşhur Sofra restoranlarının sahibi.

Her ne kadar medyada Hıncal Uluç’un arkadaşı olarak bilinse de, Hüseyin’le bizim dostluğumuz çok daha eskilere dayanıyor.

Hüseyin’le küçük bir gece turu yaptık, son durak Lucca’ydı.

Londra’da yıllardır restoran işleten Hüseyin Özer, Lucca’nın neden bu kadar popüler olduğunu o gece çözemedi.

Ama fena halde takıldığı bir şey vardı Lucca’da; ses düzeni.

/images/100/0x0/55eb012cf018fbb8f8a4c559


"Masada oturduğunda karşındakini duymak istersin. Burada kimse kimseyi duyamıyor" dedi Hüseyin Özer.

Geçen gece gidince dikkatli inceledim.

İnsanlar karşısındakini duyamadığı gibi müziği de duyamıyor Lucca’da.

YoÄŸun bir uÄŸultu sesi.

Bu uğultuya karışan ve ne olduğu anlaşılmayan bir müzik...

Galiba Hüseyin Özer haklı, Lucca’da ciddi bir ses problemi var.

Sabah, dünkü Günaydın

için özür dileyecek mi?

12 Ekim tarihli Kelebek’te reklamcılıkta ’cover’ olarak tanımlanan bir ilan vardı.

Gazetenin üzerine geçirilen bir başka sayfa...

İlan mı, yoksa Kelebek’in birinci sayfası mı çok belli olmuyordu.

Hataydı.

Hürriyet bu hatayı kabul etti ve Reklam Grup Başkanı Ayşe Sözeri Cemal’in ağzından okurlarından özür diledi.

Bu konuyu Hıncal Uluç da köşesine taşımıştı, "Böyle reklam olur mu" diye...

"Bir şey reklamsa, reklam olduğu açıkça anlaşılmalıdır gazetede" diyerek.

Hıncal Abi, dünkü Günaydın’ı görünce ne düşündü çok merak ediyorum.

Çünkü 12 Ekim’de Kelebek’te çıkan aynı ’cover’ ilan, dünkü Günaydın’da vardı...

Günaydın’ın ana sayfası gibi hazırlanan ilanda, aynı mizanpaj, aynı fotoğraflar kullanılmıştı.

Şimdi Sabah’çılar diyecek ki, "Bu bir ilandır ibaresini daha büyük kullandık".

İki punto büyük kullanmak, etik bir tartışmayı noktalayacaksa eyvallah.

Ayrıca Günaydın’ın arka sayfasında, "Bu bir ilandır" ibaresini görmek için büyüteç kullanmak gerekiyordu.

Merak ediyorum, Kelebek’in kullandığı ilandan "gazeteci olarak çok rahatsız olan" Hıncal Uluç, Günaydın’ın kullandığı aynı ilandan rahatsız oldu mu?

Sabah’ın reklamcıları bu konuda bir açıklama yapacak mı?

Okur temsilcisi bu konuda ne diyecek?

Hürriyet okurlarından özür dilerken, kendi gazetelerini yönetmek yerine Hürriyet’e akıl vermeye çalışanlar bakalım nasıl bir yol izleyecek...

Bence bu konuda da Hürriyet’i takip etmelerinde fayda var.

Haberin Devamı

   

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!