O şarkıyı sevgiliye değil iktidara yazdım

Güncelleme Tarihi:

O şarkıyı sevgiliye değil iktidara yazdım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2010 00:00

Aylin Aslım, geçtiğimiz yıl çıkardığı “Canını Seven Kaçsın” ile Hürriyet’in “2009’un en iyi 10 yerli albümü” listesine girdi. Bu başarıyla ‘kendini iyi hisseden’ genç rock’çı, yine de bazı şarkılarının anlaşılamamasından şikayetçi: “Bana feminist diyenler albümümü ya hiç dinlememiş ya da birkaç şarkıyı dinleyip onları da yanlış anlamış. Tamamen iktidar üzerine yazdığım ‘Sen mi?’nin bile sevgiliye yazıldığını düşündüler.”

Haberin Devamı

Son albümünüz “Canını Seven Kaçsın”ın yeni klibi “Hoşuna Gitmedi mi?” şarkısına geldi. Nasıl bir çalışma gerçekleştirdiniz, biraz anlatır mısınız?  

- Video Box adlı bir şirketle çalıştık bu klipte. Bilgi Üniversitesi’nden yeni mezun olan gençlerdi, şarkıyı çok iyi anladılar. Zaten çok eğlenceli bir parça, dalgacı sözleri var. Sert ama o sertliği komik olsun diye yazılmış. Bunu da klipte çok iyi yansıttılar.

“Canını Seven Kaçsın”, Hürriyet’in yaptığı “2009’un en iyi 10 yerli albümü” listesinde yer alıyor. Neler hissettirdi size bu durum?   
   
- Jüride beni tanıyanlar çok az. Buna rağmen albümümün en iyiler listesine girmesi çok güzel. Genelde yaptığım işler bütün listelere girmez, satış listelerinde bile olmam ben. ıyi mi, kötü mü diye tartışılması benim için önemini azaltmayacak bu albümün. Ama beni ‘en iyilere’ layık gören müzik yazarları önemsediğim isimlerse, onların dikkatini çektiğini görmek iyi hissettiriyor. “ıyi hissettirmiyor” diyen yalan söyler. Yine de çok fazla umursamamaya çalışıyorum, çünkü bu durum insanlara ters gelebilir. Yaptığım albümü ve müziği sevmeyen bir sürü müzik yazarı da var. 

“Listelere girmem bile” diyor, bir yandan da kendi albümünüzü finanse edebiliyorsunuz. Müzik aşkı mı bu?

- Çok şükür ki üretebilecek gücü her defasında buluyorum, umarım bu güç hiç tükenmez. Ayrıca tek başıma değilim. Bu müziği yapmaya istekli insanlar olmasa, her albümde tek başıma çalıp söyleyemem. Ekibimdeki insanlar, Sarp Özdemiroğlu gibi bir adamın albümüme destek olmak istemesi, yaptığım işin sağlaması gibiydi. Bu insanlardan ve dinleyiciden iyi yorumlar da alınca, bir de üstüne ‘en çok satanlar’da olmasa da ‘en iyiler’ arasında albümü görünce, albüm bir yerlere ulaşmış diyorsunuz.

BANA FEMİNİST DİYEN ALBÜMÜ HİÇ DİNLEMEMİŞ

Albüme ve tavrınıza bakıp ‘feminist’ yakıştırması yapılıyor size. Bu konuda ne diyorsunuz?


- Onu hep diyorlar. Son albümüm sadece feminizm üzerine bir albüm olsa tamam, ama hiç öyle değil. Bu yüzden feminist diyen insanların albümü hiç dinlemediklerini ya da birkaç şarkıyı dinleyip onları da yanlış anladıklarını düşünüyorum. Tamamen iktidar üzerine yazdığım “Sen mi?”nin bile sevgiliye yazıldığını düşündüler. Bu kadın “altına yatmak” dediğine göre kesinlikle sevgiliye yazılmıştır diye düşünenler oldu. Halbuki azınlıkta olan ya da muhalif olanların şarkısıydı o. “Kimdi bu kız?” “Güldünya falan söylemişti.” “Tamam, feminist o kız” diyenler de olmuştur.

Belki de kendinizi sözlü olarak ifade etmenizi bekliyorlardır..

- şarkıyı yaptıktan sonra röportajlarla anlatmak esas problem. Zaten derdini şarkılarla anlatmayı seçmişsin, sonra onları röportajlarda anlatıyorsun. Onlar da yazılınca aynı şey olmuyor çoğu zaman.

“Güldünya” gibi projelerde yer almak size nasıl bir anlam katıyor?

- Hayatımın mesleği müzik. Yaptığım tüm işler yardım amaçlı olmuyor ama bu tarz işlerin içerisine girdiğimde işe yaradığımı ve tam anlamıyla insanlarla bağ kurduğumu hissediyorum. Kadın hakları ve namus cinayetleri benim için önemli bir konu. Bu konularda bir organizasyonun içerisinde bulunduğumda, bana daha anlamlı geliyor.

Peki bu tarz projelerin devamı gelecek mi?

- O amaca hizmet edecek başka işler tasarlıyorum. Yine bu konuya dikkat çekecek konser dizileri ya da albüm fikirlerim var.

AKUSTİK KONSER, BÜYÜK PROJENİN PROVASI OLACAK

Üzerinde çalıştığınız bir ara albüm projeniz var. Bu albümde neler olacak?


- Murathan Mungan, Bulutsuzluk Özlemi albümleri, arkadaşlarımla yaptığım düetler derken, benim albümlerime girmeyen bir sürü şarkım birikti. Yıllar içerisinde 10-11 şarkı oldu. Onları bir araya getirmek istiyorum. 2010 içerisinde bunu da hayata geçireceğim.

21 Ocak’ta Indigo ALT’ta akustik konser vereceksiniz. Bu konseri gerçekleştirmenizde Cem Adrian ile sahnede seslendirdiğiniz “Senin Gibi” şarkısının etkisi oldu sanırım...

- Cem Adrian ile düetimiz planlı değildi. Cem’in tüm programı cover’lardan oluşuyordu. Bana da “Senin Gibi”yi sadece piyano eşliğinde seslendireceğini söyledi. Tüylerim diken diken oldu. Sahnede çok ağlak bir tip değilim ama garip bir şey oldu. Çoktandır kendi sahnemde bile o kadar etkilenmemiştim... Daha önce hiç akustik konser vermedim. Sonunda yapıyorum ama benim aklımdaki proje daha büyüktü. Indigo ALT, küçük bir mekan. ıki gitar, bir bas ile sahneye anca sığabileceğiz. Aslında bu konser, aklımdaki büyük projenin provası gibi olacak.

ELEKTRONİK MÜZİK ARAYIŞ DÖNEMİYDİ

Bu konserde neler izleyeceğiz peki?


- Albümlerimde arka planlarda kalan şarkılar olacak. Baladları her konserde çalamıyorum ama bu konserde çalacağız. Değişik bir set olacak...

Bir elektronik müzik projeniz olacak mı?

- Arada Mert Yücel ile birlikte şarkı kaydediyoruz ama onun üzerine bir kariyer yapmayı düşünmüyorum. Hâlâ elektronik müziğin önemli örneklerini dinliyorum, araştırıyorum. Ama ne yazdığım şarkılarda ne de sahnedeki müzikte öyle bir eğilimim var. Gerçek enstrümanlarla çalmayı, bağırış çağırışı, istediğim gibi şarkıyı uzatıp kısaltmayı seviyorum. Sahnede yüzde yüz canlı ve şiddetli bir şey olsun istiyorum. Oradaki dinleyicinin kendini canlı hissetmesini hissediyorum. Kaldı ki ilk albüm öncesinde, zaten Kemancı’da kendi grubumla rock söylüyordum. Elektronik müzik benim için arayış dönemiydi. O dönemde dünyada yükselişteydi, ona kapıldım. Sonra sahnede uygulanmasına baktığımda “Bu benlik değil” dedim ve rock söylemek istedim.

Haberin Devamı


OLDUĞUMDAN DAHA SERT GÖRÜNÜYORUM

Sahnede sert bir ifadeniz var ama şu an karşımda daha şirin, daha nahif biri oturuyor…


- Olduğumdan daha sert göründüğümü biliyorum. Çocukken bile problem olurdu bu. Sahnede her zaman o kadar sert değilim. şarkıların hikayeleri sert, ben de biraz hikayelere kapılıyorum. Belki de korunmak için bir kalkandır sahne için. Sahne ile normal hayatımı ayırıyorum ama.

Haberin Devamı

BEN İŞ KADINI GİBİ TAKILAMAM

Bu işe başladığınız noktayı baz alırsak, şu anda hak ettiğiniz yerde olmadığınızı düşünüyor musunuz? Çünkü ben düşünüyorum...


- Birçok kişiden böyle yorumlar alıyorum. ışin “business” kısmını uzun süre reddettim açıkçası. ış kadını gibi takılmaktan, iş bağlantıları için insanlarla görüşmekten, yemekler yemekten hep kaçındım. Hâlâ da kaçınıyorum. ışin halkla ilişkiler kısmını pek ciddiye almadım. “Ben müziğimi iyi yapayım, gerisi gelir” diyordum. 10 senedir bu işi yapıyorum ama basın danışmanım bile hayatıma yeni girdi. Bazı insanlar daha sosyaldir ama ben öyle değilim. Bu algı da sanıyorum bundan. Müzik yerine başka bir iş yapmak zorunda kalsam, çok mutsuz olurum. Yaptığım işi insanlar dinliyor, okuyor, seviyor ve üzerine konuşuyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!