Namazı merak eden Paris halkı iftar ve teravih seyrine koştu

Güncelleme Tarihi:

Namazı merak eden Paris halkı iftar ve teravih seyrine koştu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2004 00:00

Osmanlı elçisi olarak 1720’de Paris’e giden Yirmisekiz Mehmed Çelebi’ye Fransızlar büyük ilgi göstermiÅŸler, özellikle kadınlar Türkler’in ne yiyip ne içtiklerini, nasıl iftar ettiklerini ve namazı nasıl kıldıklarını görebilmek için elçinin peÅŸinden ayrılmamışlardı. Bu merak öylesine büyük boyutlara ulaÅŸmıştı ki, Çelebi teravih namazlarını bile binlerce kadının gözünün önünde kılmak zorunda kalmıştı.OSMANLI Ä°mparatorluÄŸu, 18. yüzyılın ilk çeyreÄŸinde Avrupa’da neler olup bittiÄŸini yakından öğrenebilmek için Avrupa baÅŸkentlerine elçiler göndermeye baÅŸladı.Bu elçilerden biri, 1720’de Fransa’ya giden ve Paris’te uzun müddet kalan Yirmisekiz Mehmed Çelebi idi. Fransızlar, Çelebi’ye büyük ilgi gösterdiler; özellikle kadınlar Türkler’in ne yiyip ne içtiklerini, nasıl iftar ettiklerini ve namazı nasıl kıldıklarını görebilmek için elçinin peÅŸinden ayrılmadılar.17. yüzyılın sonlarından itibaren girdiÄŸi hemen bütün savaÅŸlarda yenilgiye uÄŸrayan Türkiye, kendisini maÄŸlup eden Avrupa’da neler olup bittiÄŸini öğrenmek ve düşmanlarını yakından tanımak istedi. Avrupa devletlerinin Ä°stanbul’daki elçileri ile düzenli iliÅŸkiler kurmuÅŸ olan Lále Devri’nin sadrazamı NevÅŸehirli Ä°brahim PaÅŸa, bu maksatla Avrupa’ya da uzun süre oralarda yaÅŸayacak olan elçiler gönderdi. Elçiler, Avrupa’nın askeri gücü ve devlet yapısı ile ilgili bilgi edinmekle, gördükleri yerleri konu alan ‘sefaretname’ isimli detaylı raporlar kaleme almakla görevliydiler.Yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin 1720 ve 1721 yıllarında Fransa’da gördüklerini yazdığı sefaretnamesi, Osmanlı devlet yapısına ve toplum hayatına büyük tesir yaptı ve imparatorluÄŸun batıya bakışının deÄŸiÅŸmesinde de önemli rol oynadı.Fransa’ya 1720’de gönderilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi’ye Fransızlar büyük ilgi göstermiÅŸler, özellikle de kadınlar, Türkler’in ‘ne çeÅŸit insanlar olduklarını anlamak’ için elçimizi sarayda bile bir an boÅŸ bırakmamışlardı.Mehmed Çelebi, Fransız hanımların meraklarını elçilik raporunda ‘Bu gávurlar acayip adamlardır, tuhaf istekleri oldu. Kalabalık halinde doluÅŸtular ve nasıl yemek yediÄŸimizi merak ettiklerini söylediler. Aracılar ‘Bu hatun filán adamın kızı yahut falanın karısıdır, nasıl yemek yediÄŸinize bakmak için izninizi rica eder’ diye ısrar ettiler. Bazılarını başımızdan def edemeyip, seyretmelerine mecburen izin verdik ve hatırlarını kırmamak için sabrettik. Bunların yemek seyretme merakları ve ádetleri de varmış. Meselá, kralın yemek yemesini seyretmek isteyenler, saraydan izin alıp gidip seyredermiÅŸ. Daha da tuhaf olan ÅŸey, kral yatağında nasıl yatar, nasıl kalkar hattá nasıl giyinir, bunları bile seyrederlermiÅŸ. Bize yaptıkları bu tür teklifleri yüzünden hayli zahmet çektik’ diye anlatacaktı.Elçilik heyetimiz, Ramazan ayında Paris’te kalmıştı. Fransız yetkililer, ‘Saraylı kadınlar, iftar ÅŸeklinizi çok merak ediyorlar’ deyip elçimizden ısrarla iftarı seyrettirme izni istediler ve Yirmisekiz Mehmed Çelebi de ısrarlara dayanamayıp istenen izni verdi.Ä°ftardan yarım saat kadar önce, mücevherler içerisinde 200 kadın, elçinin bulunduÄŸu konaÄŸa geldiler ve sandalyelere oturarak elçilik heyetimizi seyretmeye baÅŸladılar. Mehmed Çelebi, o günden bahsederken ‘Konağımız kadınlar evine döndü. Seyre izin verdiÄŸimizi duyanlar iyice doluÅŸunca, birkaç bin kadının arasında kaldık ve kendimizi düğün evinde sandık’ diye yazacaktı.Yüzlerce kadının meraklı bakışları arasında iftarını güç belá edebilen elçimiz, biraz dinlendikten sonra teravih namazını kıldı. Meraklı misafirler gittikleri için, namaz rahatça edá edilmiÅŸti. Fakat saraylı kadınlar Türkler’in iftardan sonra namaz kıldıklarını öğrenince, ertesi gün de namaz seyretmeye geldiler.Yirmisekiz Mehmed Çelebi ve beraberindeki elçilik heyeti, birkaç bin kadının önünde yine güç belá iftar etti ve yerlerinden kıpırdamayan kadınlar, namaz saatine kadar oturdular. Mehmed Çelebi ve arkadaÅŸları kadınların namazı beklediklerini öğrenince ‘BaÅŸa gelen çekilir’ deyip abdest alarak teravih namazına durdular.Fransız kadınlar namazı, özellikle de namazda okunan iláhileri hayretle ve zevkle dinlemiÅŸler, iláhilerin naÄŸmeleri ise bazı saray bestecilerine ilham vermiÅŸ ve yeni eserler bestelemelerini saÄŸlamıştı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!