Müthiş sarının sırrı Van Gogh’un ilaçları

Güncelleme Tarihi:

Müthiş sarının sırrı Van Gogh’un ilaçları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2001 00:00



Banu TUNA
Haberin Devamı

Empresyonist ressam Monet'nin eserlerinde detaylar ve keskin hatlar yoktur. Daha çok ışık-gölge oyunları resmedilir. Meğerse Monet istese de detayları ve keskin hatları çizemezmiş çünkü kataraktı varmış. Van Gogh'un vazgeçemediği sarı tonlarının nedeni de ilaçları. Psikolojik sorunları nedeniyle kulandığı ilaçların yan etkilerinden biri sarı tonlarında görmeye neden olmuş. Yani Van Gogh dünyayı zaten sapsarı görüyormuş. Resim sanatı ve göz hastalıkları ilişkisini inceleyen Prof. Dr. Pınar Aydın, eserlerine bakarak ressamların göz sağlığıyla ilgili fikir sahibi olabiliyor.

Göz hastalıkları ve sanat ilişkisini araştırmayı neden seçtiniz?

-Ailem sanatçı. Babam opera rejisörü, annem piyanist. Ben de viyolonsel ve flüt çalıyorum. Hatta Amerika'daki hastanemde bir resital vermiştim.

Yani sadece sanat merakı mı?

-Bir konferans için İsrail'e davet edilmiştim. Orada yaşlı bir palyaço resmi gördüm. Sağ gözü içe kayıktı. 6 numaralı sinirinde felç olduğu teşhisini koydum. Sonra resmin bulunduğu müzeye mektup yazdım resmi yapılan palyaçonun kanserden öldüğünü söylediler. Teşhisim doğrulanmış oldu. Ardından resimlere daha çok bu gözle bakmaya başladım.

Sizin uzmanlık alanınız aslında göz sinirleri...

-Evet ama sanata bakışım da bir miktar tıpla ilgili olduğu için baktığım resimlerde ya resmi yapanın ya da resmi yapılanın bir göz hastalığı var mı onu anlayabiliyorum. Bu konuda sanırım dünyadaki en geniş koleksiyon bana ait. Göz kusuruna rastladığım eserlerin dialarını topluyorum.

Ressamın göz kusurlarını nasıl yakalıyorsunuz?

-Örneğin Monet'nin kataraktı olduğunu biliyoruz. Katarakttan önce ayrıntıları çizebilirken, katarakt ilerledikçe aynı manzarayı giderek daha bulanık ve kahverengi tonlarında çizmeye başlamış. Ameliyat olduktan sonra renkler daha mavi tonlara kayıyor.

Neden?

-Çünkü göz içi merceği alındıktan sonra ultraviyole filtresi kalktığı için ve o dönemde başka mercek konulmadığı için renkler maviye kayıyor. Munch'un da resimlerinde siyah bir leke fark ettim. Sonra hayatını okuduğum zaman öğrendim ki, gözünde bir kanama olmuş ve göremediği bir nokta var. Ama bazılarında da hastalığa dair bir bulgumuz olmamasına rağmen esere bakarak şüphelenebiliyoruz.

Nasıl yani?

-Mesela resmin ortasındaki kara leke gözün gören noktasında bir hasar var, demek. Ya da resimde kırmızı, yeşil ve alt tonları yoksa o kişinin renk körü olduğu düşünülebilir. Kahverengi ve ağır yeşil tonları hakimse katarakttan şüphelenilebilir.

Sadece resimlere bakarak hangi hastalıkların teşhisini koyabilirsiniz?

-Teşhis konamaz ancak şüphelenebilirsiniz. Renk körlüğünden, gözün gören noktasında veya göz sinirinde meydana gelen hasarlardan, gözün şeffaf dokusundaki bulanıklaşmadan veya göz içi kanamalardan şüphelenilebilir.

EN ÇOK KATARAKT VAR

Resimleri incelediğinizde en çok hangi rahatsızlıklara rastladınız?

-Resmi yapılanlarda en çok şaşılık, ressamlarda ise katarakt var. Ressamlarda neden çok katarakt oluyor diye araştırma yok. Ama belki açık havada çalışmaktan dolayı çok ultraviyole aldıkları için olabilir.

Görme kusuru olan ressamların eserlerini nerede kullanıyorsunuz?

-Hastalarıma benzer görme problemi olan bir ressamın yaptığı resmi gösterdiğim zaman ‘‘İşte aynen böyle görüyorum!’’ diyor. Böylece bana daha çok güveniyorlar.

Ya resmi yapılan insanda göz problemi varsa?

-Onları da asistanlarıma ve meslektaşlarıma birşey anlatırken kullanıyorum. Eğitimde işe yarıyor, öğrencilerin akıllarında kalıyor.

Sizin görme kusuru dediğiniz şeyi ressamın bilinçli olarak yapmadığından nasıl emin oluyorsunuz?

-Bildiklerimiz, araştırdıklarımız ve yüzde yüz emin olmadıklarımız var. Ama Picasso'nun resimlerinde göz kusuru aramıyorum elbette.

Görme bozukluğunu portrelerinden teşhis ettiğiniz ünlü isimler var mı? Mesela Osmanlı padişahlarının portrelerini inceleme fırsatı buldunuz mu?

-Onlarda hep rötuş yapılmış sanıyorum. Hiç probleme rastlamadım. Ama İtalyan Medici Ailesi'nin portrelerini inceledim. Onlar aile boyu yüksek miyop. Gözleri büyük, öne doğru çıkık ve kısarak bakıyorlar. James Joyce'un gözünde iltihaplanma olmuş, sayısız ameliyat geçirmiş ve sonunda da gözünü kaybetmiş. Hastalığın aşamalarını portrelerinden takip edebiliyorsunuz. Galile'nin de şaşı olduğunu portrelerinden biliyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!