Mutfakta klasik gitarcı dönerde atom fizikçi

Güncelleme Tarihi:

Mutfakta klasik gitarcı dönerde atom fizikçi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2002 02:15

Beyoğlu'nda, ünlü Yeşilçam Sokağı'nda, Emek Sineması'nın hemen yanında Han-i kafe. Kafeyi işleten üç kafadar: Biri 13 yılını konservatuvarda gitar eğitimine vermiş. Diğeri atom fiziği okumuş. Üçüncüsü işletmeci. Seyit Aral, Barış Uğurdoğan ve Ruhsel.

Konservatuvarlı Seyit mutfağa dalıp yemek işlerini üstlenmiş. Atom fiziğini iyi bilen Barış da acemi acemi döner kesmeye başlamış. Ruhsel dükkanın dekorasyonuyla falan uğraşıp ambiyans katmış. Aynı zamanda işletmeden sorumlu. Lafı uzatmaya gerek yok, maksadımız Türkiye 2002'den iyi okumuş, iyi yazmış gençlerin portresi.


13 yıllık konservatuvar eğitimi mecburen ekonomik kriz uykusunda

Seyit Ali Aral (29)

Mimar Sinan Üniversitesi Devlat Konservatuvarı'nda klasik gitar eğitimi alan Seyit Ali Aral 13 yıllık bu eğitimin üzerine iki buçuk yıl kadar gitar öğretmenliği yapmış: ‘‘Ama klasik gitarcının klasik hali bana uymadı. Klasik gitarcı olarak çok elit bir kesime hitap ediyorsunuz. Öğrenciyken konser verdim. Ama o seyricinin önüne çıkmak her babayiğidin harcı değil.’’ Bir süre özel gitar dersleri de vermiş. Ama son ekonomik krizle birlikte insanlar ilk önce kültürel harcamalardan kısıntı yapınca dersler bıçak gibi kesilmiş. Direksiyon kırıp, öğrencilik yıllarından kalma yemek hobisinden medet ummuş: ‘‘Aşçıları sihirbaz gibi görüyorum. Yemeği hazırlamak çok uzun zaman alıyor. Tüketilmesi ise 15 bilemediniz 20 dakika. Bu paradoks çok hoşuma gidiyor. Yemek yaparken kendimi şair gibi hissediyorum. Benim kelimelerim de baharatlar. Yemek yaparken dinleniyorum. Ayşe kadın fasulyeyi ayıklamak, bamyanın uçlarını kesmek rehabilitasyon gibi geliyor.’’


Doktor olmak için yola çıktı bakın Türkiye ona yaptı?

Barış Uğurdoğan (29)




Üniversite sınav sistemindeki azizlik Barış'ın yoluna atom fiziğini çıkarmış: ‘‘Tercih formunda İstanbul, Ankara ve diğer şehirlerden 17 tıp fakültesi yazdım. Son tercihim fizik bölümüydü. Sınavda dörtle dördü çarpıp sekiz bulduğum için yarım puan yüzünden fizik bölümüne girdim.’’

Fizik bölümüne devam ederken ikinci sınıfın sonunda zoru seçmiş ve atom fiziğinde uzmanlaşmayı tercih etmiş. Öyle bir bölüm ki son sınıfta okuyanların kafayı yediği konuşulur, dururmuş. 1996'da üniversiteyi bitiren genç fizikçi bazı başvurularda bulunmuş ama tatminkar bir işle karşılaşmamış: ‘‘Atom fizikçisi üniversitede öğretim üyesi, lisede öğretmen olarak devam edebilir. TÜBİTAK'a girebilir. Ama biraz da tıp konusunda yaşadığım hayal kırıklığı beni durdurdu. O hata yüzünden bir hafta uyuyamamıştım. Bu sene sınava yine giriyorum. Bu sefer aynı hatayı yapmayacağım. Sadece tıp yazacağım.’’

Şimdi dönerin başında. Kimbilir belki de gelecekteki mesleği cerrahlığın stajını şimdiden yapıyordur! Döner gelince, öğleye doğru bıçağı eline alıp kesmeye başlıyor. Akşama doğru bir şiş bitinceye kadar görev onun. Döner kesmeyi bu işin erbabı olan 30 yıllık dönerci ustası babasından öğrenmiş.


Kim gelir, kim gelmez?

Kafeyi yenilerken üst katı scrabble, tavla gibi çeşitli oyunların oynandığı bir yer olarak tasarlamışlar. Ruhsel, dekorasyon değişikliğinin eski müşterileri korkuttuğunu söylüyor. Pahalı yer etkisi uyandırıp yadırganınca müşterilerin talebi doğrultusunda değişiklikler yapmışlar. Üç grup müşterileri var: Hafta sonu Beyoğlu'na yolu düşen öğrenciler, daha çok sabah-öğlen gelen Beyoğlu esnafı ve aynı sokaktaki Emek ve Sinepop müdavimi sinema meraklıları.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!