Moda cinsiyetini kaybetti

Güncelleme Tarihi:

Moda cinsiyetini kaybetti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Modacılara göre, artık devir değişti. Kadınlar ve erkekler için ayrı giysiler değil, aynı tarzda kalıplar üretiliyor. Üstelik siyah ve beyaz renklerin temel oluşturduğu 2001 yılının tasarımlarında güçlü bir ‘uniseks’ havası var...

Milenyum havasına iyice girdiğimizden dolayı, artık renk olayına da bir sadelik geldi. Son dönemlerde iyice gündeme gelen cıvıl cıvıl renkler ve hatta uyumsuz renkler bile, duruldular. Şimdilerde, ciddi olarak bir siyah ve beyaz akımı var ortalıkta. Lilalar, morlar, yeşiller, turuncular ve maviler, tekrardan raflara kalkıyorlar. Bir sonraki renkli döneme kadar...

Olayın derinine inersek, bir de kadınlarla adamları bir kefeye koyma durumu söz konusu oluyor. Artık bir tarz olma halindeyiz. Kadınlar kravatlara bürünürken, erkekler de bol entarilerle dolaşıyorlar. Ama bu gelişme kadınlar açısından incelendiğinde, ortaya çıkan sonuç son derece erkeksi görünüyor...

Çizgiler mutlaka beyaz

Bu tarz kıyafetlerin, yani siyahlı ve beyazlı giysilerin ‘ille de’ enine veya boyuna çizgileri oluyor. Ve bu çizgiler de muhakkak siyah üzerine beyaz halinde tasarımlarla bütünleşiyor. Sonuç olarak giysilerde çoğunluk siyah, altta kalan ve göze batmayan detaylar da beyaz. Ama çizgili olması da şart deği, moda alternatif seçimlere de ‘kısıtlı’ seçenekler hazırlamış: Kareli olanlar revaç görürken, puantiyeliler gösterişe düşkün olanlar tarafından beğeni topluyor.

Dünyanın en büyük ve en çok tanınan hazır giyim firmaları da bu akımdan yana tercihlerini ortaya koymuşlar: Gucci için Tom Ford, Valentino, Yves Saint Lauren, Prada, Gianfranco Ferre, Maska, Armani, Pierre Balmain, Yamamoto, Narras ve Ralph Lauren gibi modacıların ve markaların favorisi, siyah ve beyazın kombinasyonu halinde.

Ancak aslında hedef; erkek ve kadını bir kimlikle belirlemek! Modanın parfüm tarafından yıllar önce hayatımıza giren bu moda şimdi kıyafetlerimize hakimiyet kuruyor. Bundan böyle kadına ayrı tarz, adama ayrı tarz yok artık... Önemli olan, renkleri ve uyumuyla hem dişiliğin hem de erkeksiliğin birarada sunulması...

Hal böyle olunca, çoktan ‘uniseks akımını’ benimsemiş olan modanın yaratıcıları da kreasyonlarında bu akımı esas nokta olarak belirliyorlar: Gece elbiseleri ve fazla frapan tarzlara, pek de girilmiyor. Daha çok, günlük ve gece giyiminde birlikte kullanılabilecek olan, bugüne kadar pek de yapılmamış bir tarz sunuluyor.

Aksesuvarlar tarihe karıştı

Siyah beyaz takılma modasının içinde, tahminlerin aksine rengarenk aksesuvarlar ve birbirinden canlı renklerde çantalar, ayakkabılar yok. Herşey siyah-beyaz! Özellikle de, takılarda durum iyice belirginleşiyor. Örnek olarak, son dönemin gündemde takılarından boncuklu ve işlemeli kolyeler, bilezikler yok ortada. Çantalar öyle küçük ve boncuklu, pullu payetli değil de, daha büyük ve sadece siyah deriden yapılma. Çoraplar ille de siyah ve en ince modeli esas olarak seçiliyor. Bu akımın yaz sezonuna kadar yaşayıp yaşamayacağı belli olmaz ama, aksesuvar düşkünlerini bu aralar zor bir dönem bekliyor demek de yanlış olmaz. Çünkü gerçekten de hiç bir aksesuvara yer verilmemiş bu kreasyonlarda. Ne son dönemin iddialı tarzı olan büyük halka küpeler var, ne de saçlarda değişik trendleri takip eden iri topuzlar. Sadece siyah ve beyazın birlikteliğini öne çıkarmak istercesine, saçlar dağınık ve yapılmamış halde aşağı sarkıtılıyor.

Bu akımın önceki yıllardan beri takipçiliğini yapanlar da az değil. Hollywood ünlülerinin ‘entellektüel bakışı’ takip edenleri, Fransız sinemasının ABD’de şöhreti yakalayan Juliette Binoche gibi isimleri bu tarzın yakın takipçileriolarak karşımıza çıkıyorlar. Türklere gelince... Malum biz her tarzı aynı anda takip ederiz. Zaman zaman bu akımdan esinlendiği belli olan isimlere gelince: Hülya Avşar, Selin Toktay ve Deniz Akkaya en dikkat çeken isimler olarak karşımıza çıkıyorlar. Zaten sadeliğin de önplanda yer aldığı bir tarz olması sebebiyle fiziğine güvenen isimler en çok bu akımı benimsiyor...

Hem faydalı, hem zaralı

Siyah zayıf gösterir: Bu artık çok bilinen bir gerçek halinde. O yüzden de kadınlar, genelde gece giysilerinde ve takım kıyafetlerinde siyahı tercih etmeyi bir görev bilirler.

Beyaz şişman yapar: Yaz aylarında bile beyaz giymeme sebebimiz bu olsa gerek. Vücudun bütün saklanması gereken fazla bölgelerini deşifre ettiği gibi, bir de çok dikkat çekici bir renktir beyaz.

Beyaz da siyah da çok kir tutar. Siyah, üzerindeki tüy ve toz gibi kirleri direkt olarak gösterir, hiç acımaz. Hele bir de saçınızda kepek filan varsa, o zaman siyahın azizliğini görürsünüz. Beyazda da durum pek farklı değil. En ufak bir çamur veya yemek lekesi, insanların gözlerinin içine içine batar. Öyle suyla filan da kolay çıkmaz.

Genelde elde yıkamak gerekir. Siyah ve beyaz renkliler, diğer çamaşırlara renk geçirmemeleri bakımından daha çok elde yıkanan renklerdir, ki, bunun da zorlukları say say bitmez.

Biraradayken, asil ve şık bir görünümü vardır. Siyah ve beyazın kombinasyonu aynı zamanda hem vahşi, hem de asil ve elegan bir hava yaratır. Biraz nostaljik, biraz da geleceğe dönük bir tarz yakalamak isteyenlere...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!