Milletin vekili ve aslı

MİLLETİN vekili ve aslı denilince, aklıma şu fıkra geliyor.‘Üzerindeki kıyafet ve davranışlarından köyden geldiği belli olan bir adam, son dakikada yetiştiği trene binmiş. Bindiği vagon dolu olduğu için oturacak yer bulamamış. Diğer vagonları da tek tek dolaşmış, hepsi dolu...Tam umudunu kestiği anda vagonlardan birinin boş olduğunu görmüş ve ‘milletvekillerine aittir’ yazısını da fark etmeden, girip oturmuş.Biraz sonra, biri gelmiş ve adama çıkışmış;- Ne işin var burada, çabuk kalk!.. Burası, benim yerim!..- Nereden senin oluyormuş, para verip biletimi aldım. Burası da boştu, niye kalkayım?- Bak arkadaş, şu levhaya dikkat etsene burada ‘milletvekillerine aittir’ diye yazıyor. Ben milletvekiliyim, sen kimsin?- Hadi oradan be... Sen milletin vekili isen ben de aslıyım. Milletin aslı varken, vekilin ne işi var!..’MİLLETİN ASLI2005’e girerken; emeklilere ve memurlara ilk altı ayda yüzde 5 zam yapılacağı açıklandı. Bakıyoruz.SSK’lı işçi: 6 milyonİşçi emeklisi: 4 milyonBağ-Kur emeklisi: 1.5 milyonMemur: 2.5 milyonMemur emeklisi: 1 milyonToplam: 15 milyonBu rakamı, bir ailenin ortalama üç kişiden oluştuğunu varsayıp üçle çarparsak 45 milyon eder. Sayısı 10 milyonu aşan işsizleri de eklediğimizde 55 milyonu buluyoruz. Küçük esnafı ve sanatkarı da eklersek, nüfusun yüzde 80’inin durumu içaçıcı değil. Örneğin, 2005 yılının ilk altı ayı için; 300 milyon lira maaş alan bir Bağ-Kur emeklisine 15 milyon lira, 400 milyon lira maaş alan bir SSK emeklisine 20 milyon lira zam yapılması öngörüldü. Memur ve işçilere düşünülen zam da yüzde 5 civarında...MİLLETİN VEKİLİDün ayrıntılı olarak yazdık. Milletvekilleri, ayda 6 milyar lira maaş alıyorlar. İki yılı dolduranların çoğu, ayrıca 2 milyar lira da emekli aylığı toplam 8 milyar lira alacaklar. Yılbaşında hem milletvekili maaşlarına hem de emekli aylıklarına ayrıca zam yapılacak. Öte yandan, 2005 yılı Bütçe Yasası’nın 25/f maddesi ile; emekli aylığı aldığı halde, bazı işyerlerinde çalışanların (milletvekilleri hariç), aylıklarının kesilmesi öngörülüyor.Bu arada, emekli milletvekilleri de 3 milyar lira olan aylıklarının az olduğunu belirterek, milletvekili maaşının yüzde 70’i civarında aylık bağlanmasını istiyorlar.Kimsenin gelirinde ya da aylığında gözümüz yok. Sadece, değişik kesimler açısından mevcut tabloyu yansıtmak istedik o kadar...Milletvekilinin karısıMECLİS’te bir bakanla ilgili, yolsuzluk suçlaması varmış. Bakan, kürsüye gelip kendini savunmuş. ‘Efendim, çok fazla zamanınızı almayacağım. Hakkımda suçlamada bulunan sayın milletvekili, yıllardır benimle uğraşıyor. Nedenine gelince; bundan yaklaşık 20 yıl önce, bekarken bir bayanla ilişkim olmuştu. İki yıl birlikte olduktan sonra ayrıldık. Sonra bu bayan, beni suçlayan sayın milletvekili ile evlendi. O da, eşiyle daha önce birlikte olduğumu öğrendikten sonra, hakkımda asılsız suçlamalara başladı. Örneğin, evimde uyuşturucu bulunduğunu ihbar etti. Gizli örgüt üyesi olduğumu iddia etti. Son olarak da, kaçak silah bulundurduğumu ihbar etti... Tabii bunların hepsi asılsız çıktı. Şimdi de, benzeri bir durum sözkonusu. Bekarken, bu beyefendinin şu anda evli olduğu hanımefendi ile ilişkimin olmasının faturasını ödüyorum. Artık iyice bunaldım, savunma yapmayacağım. Takdir Yüce Meclis’e ait...’ dedikten sonra kürsüden inmiş.Tam o sırada, suçlamada bulunan önergenin sahibi milletvekili atılmış; ‘Bir dakika... Bir dakika... Söz istiyorum. Bana söz verir misiniz?’Bunun üzerine salondaki milletvekilleri başlamışlar yuhlamaya ve söz atmaya; ‘- Utan be... Şahsi davanı buraya getiriyorsun.’‘- Karınla sorunun varsa, biz mi çözeceğiz. Yuuh...’Yuhlamalar arasında önerge oylanmış ve reddedilmiş. Milletvekilleri, kızgın bir şekilde salonu terk ederken, önerge sahibi yaşlı milletvekili, perişan vaziyette söyleniyormuş;‘Ahh... Bir söz verselerdi... Ah bir söz verselerdi...’Bir ayağı sakat olduğu için geride kalan bir milletvekili dayanamayıp sormuş; ‘- Yahu arkadaş, daha ne söyleyecektin ki, her şey ortada!..’‘- Ahh bir söz verselerdi... Diyecektim ki... Ben hayatımda hiç evlenmedim, bekarım...’Bebeğe çalışma yasağıFOTOĞRAFTAKİ bebek henüz bir aylık ama yasaklı bir bebek... Gazi Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Cem Kılıç, görevli olarak gittiği ABD’de doğan oğlu Emir ve eşi ile Türkiye’ye girerken, pasaport polisi müdahale ediyor ve bebek için ‘giremez’ diyor. Önce şaka yapıldığını düşünüyorlar, bakıyorlar ki iş ciddi. Nedenini soruyorlar ‘Türkiye’ye giriş vizesi yok’ yanıtını alıyorlar.Kısa bir şaşkınlıktan sonra, biraz ilerideki bankodan 20 dolar karşılığında, Türkiye’ye giriş vizesi alabileceklerini öğreniyorlar. 20 doları verip, vizeyi alıyorlar. Bu arada, minik Emir’in pasaportunayapıştırılan pul şeklindeki vizeyi hayretle okuyorlar, ‘Üç ay süreli giriş vizesidir. Çalışma izni yoktur.’