Meme kanseri kol şişiriyor

Güncelleme Tarihi:

Meme kanseri kol şişiriyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 1999 00:00

Haberin Devamı

2000 yılında dünyada 1 milyona yakın kadına meme kanseri tanısı konacak.

Meme kanseri kadınlar arasında en yaygın olanı. Bazen ameliyat çözüm olamayabiliyor. Kanserden kurtulan kadın, bu kez de koltukaltındaki lenf düğümleri ameliyat ile alındığından kolda ileri derecede fiziksel engellere yol açan ve lenfödem adı verilen tablo ile yüzyüze kalıyor. Türkiye'de ilk defa TÜMKAN Türk Meme Hastalıkları ve Meme Kanseri Vakfı bünyesinde bir Lenfödem Tedavi Ünitesi kuruldu.

Lenfödem tedavisi için geliştirilen ‘Kompresyon Tedavi Sistemi’ cihazı çeşitli lenf ve damar hastalıklarının da tedavisinde kullanılıyor.

Meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanser türü. Kanser türleri arasında da en yaygın olanı. 1999 yılı için tablosu şöyle:

Avrupa'da 1 milyon kadın meme kanseri tedavisi görüyor.

Dünyada her 11 dakikada bir kadın bu nedenle hayatını kaybediyor.

Her üç dakikada bir kadına yeni meme kanseri tanısı konuyor.

2000 yılında dünyada 1 milyona yakın kadına bu tanı konacak.

Türkiye'de ise her 10 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Her yıl yaklaşık 30 bin kadının bu kansere yakalandığı düşünülüyor. Erken tanı olanakları yaygınlaştırılsa meme kanseri ölüm oranı yüzde 25 oranında azaltılabilecek, Türkiye'de yılda ortalama 7-8 bin kadının hayatı kurtarılabilecek.

Meme kanserini kesin olarak önleyen bir yöntem yok. Tek çözüm erken tanı. Diğer kanser türlerinden en önemli farkı ise erken tanının iyleşmede önemli rol oynaması.

Türkiye'de meme kanserinde erken tanı ve bu konuda toplumu bilinçlendirmeyi hedefleyen bir vakıf, iki hafta önce açıldı. Adı TÜMKAN Türk Meme Hastalıkları ve Meme Kanseri Vakfı.

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Gürbüz, ilk ve önemli amaçlarını şöyle sıralıyor: ‘‘Amacımız her kadının kendi muayenesini yapmayı öğrenmesi, 40 yaşından sonra da her yıl bir uzman hekime muayene olması ve yine her yıl mamografi çektirmesi bilincine ulaşmasını sağlamak. Böylece hasta memesindeki en küçük değişikliği fark edebilecek, dolayısıyla doktoruna başvuracak ve hastalık en erken safhada tespit edilecek.’’

MEMEDEN ÇOK LENF ÖNEMLİ

Meme kanseri tedavisinde en yaygın uygulama ise meme ameliyatları. Ameliyatlar temel olarak memenin alınmadan korunması ve memenin tümünün alınması şeklinde iki ana gruba ayrılıyor. Ek olarak memenin yerine plastik cerrahi teknikleri ile yeniden meme yapılması ameliyatı var.

Ancak iş ameliyat olmakla bitmiyor. Meme kanserinde koltuk altında yer alan lenf düğümlerinin ameliyat ile çıkarltılması veya bu bölgeye ameliyat ile birlikte radyoterapinin yapılması bölgenin lenf sıvısı akım yolunun bozulmasına neden olabiliyor. Bunun sonucunda kolda lenf suyunun birikmesine bağlı şişme meydana geliyor. Buna da tıpta ‘‘lenfödem’’ deniyor.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre (WHO) dünyada 250 milyon kişide lenfödem var. Bir başka istatistik sonucuna göre ise dünyada 25 kişiden biri yaşamının bir döneminde az ya da çok bir lenfödem tablosu geliştirmiş. Meme kanserine bağlı koltukaltı lenf düğümleri alınan hastalarda yüzde 10-20 arasında lenfödem gelişiyor.

LENFÖDEME KARŞI UYANIK OLUN

TÜMKAN Vakfı, İsrail'de Tel Aviv Üniversitesi Damar Cerrahisi Kliniği ve Lenfödem Kliniği Şefi Prof. Dr. A. Zelikovski'yi düzenledikleri ‘‘Meme Kanseri, Lenfödem ve Tedavi İlkeleri’’ konulu konferansa davet etti.

Prof. Zelikovski, meme kanseri nedeniyle ameliyat olanların lenfödeme karşı uyanık olmaları gerektiği üzerinde durdu: ‘‘Şu ön belirtilere dikkat etmelisiniz. Kolda dolgunluk hissi, deride gerginlik, el bileği ve parmakların hareketlerinde azalma, giysi kolu, bilezik, saat, yüzük gibi eşyaların dar gelmeye başlaması.’’

Konferansa 250'den fazla hasta ve tıp mensubu katıldı. Katılımcıların yüzde 90'ı kadındı. Konferansta meme kanseri nedeniyle koltuk altındaki lenfleri alınan bir hasta şunları söyledi: ‘‘İnsanın herhangi bir nedenle lenf sistemi aksayabilir. Bu duruma düşünce inanın göğsümü kaybettiğime üzülmez oldum. Kolunuzda sanki beş altı kilo ağırlık asılı onu taşıyormuşsunuz gibi bir his bu. İnsanın göğsünden çok özgürlüğü önemli.’’

TEDAVİDE BEŞ AYRI YÖNTEM

TÜMKAN bünyesinde Türkiye'de ilk defa bir Lenfödem Tedavi Ünitesi kuruldu. Lenfödem tedavisinde beş ayrı yöntem uygulanıyor: Cilt bakımı, lenfodrenaj adı verilen bir tür masaj, basınç pompaları, basınç kollukları ya da bandajlama ve egzersizler.

Prof. Zelikovski konferansta kendi geliştirdiği ve dünyaca kabul gören 12 hücreli ‘‘Kompresyon Tedavi Sistemi’’ni tanıttı: ‘‘Lenfödemde derinin elastik lifleri aşırı gerilme sonucu zedelenir. Bu nedenle sıvı birikimini engellemek için devamlı olarak dış basınç uygulaması gerekir. Burada ölçüleri uzmanlar tarafından alınan elastik basınç kollukları kullanıyoruz.’’

Cihaz, evde kullanım için geliştirilmiş. Çeşitli lenf ve damar hastalıklarının tedavisinde de kullanılabiliyor. Basınç kontrolü ayarlanabilir bir cihaz bu. Tasarımı, tatil ve seyahatlerde de kullanılabilmesi için hafif ve taşınabilir yapılmış.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!