MEDYADAN : Genel

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN : Genel
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2004 18:46

Baykal yasak yerden sola dönmüş, hayret - 10 milyona yakın Türk, Oğlak burcunda doğmuş - Suudî Arabistan’da demokrasi yok, Şeytan taşlarken ölüyorlar; bizde demokrasi var, evimiz kafamıza çöküyor - AB ağır ağır Atatürkçü oluyormuş, geç kaldılar - Star, Konyalı müteahhit için “O kafa!” diyor, sevsinler - Bin Ladin’in ‘yakalanması’ yakındır - Bir Amerikalı on Türk’e bedelmiş - Bilin bakalım bu sözler kime ait?


Gazeteler, 2 Şubat

CHP Genel Başkanı bir kere daha trafik kurallarını çiğnemiş, Antalya’da “sola dönmek yasak” tabelasının tam önünden sola dönmüş. (Üstte)

Haberin Devamı

Gazeteler bu “trafik ihlaline” çok şaşmış.

Ne var bunda şaşacak?

Asıl şaşılacak şey Baykal’ın SOLA dönmüş olması...

CHP’yi 180 derece sağa döndürürken hiç birinizin sesi çıkmıyordu!

 

*

TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, OĞLAK’IM...

Şok, 2 Şubat

Balıkesir Nüfus Müdürlüğü bir istatistik tarama yapmış, Türkiye’de Oğlak burcunda doğanlar en kalabalık grubu oluşturuyormuş. 9,8 milyon TC vatandaşı (demek ki her 7 Türk’ten biri) 22 Aralık-20 Ocak tarihleri arasında doğmuş. Balık burcu ikinci sırayı, Kova burcu ise üçüncü sırayı alıyormuş. (Niye Oğlak çok, biliyorsunuz. Özellikle Güneydoğu’da, nüfusa sonradan kaydedilenlerin doğum tarihi hep 1 Ocak diye geçer de ondan...)

Ben burçlara inanmam, ama merak dürttü, açıp Oğlak Burcu’ndan olanlara atfedilen özelliklere baktım (Külkedisi adlı siteden aldım, Yasemin Boran’a ulaşamadım çünkü...)

GENEL ÖZELLİKLER (Parantez içindeki yorumlar bana ait.) :

Oğlağın hayatı iki devreye ayrılır. 30 yaşından öncesi ve sonrası. İlk 30 yılda Oğlak kendini bir arayış içinde bulur. Burcuna adını veren Oğlağın emin adımlarla dik duvara tırmanışından, bu dönemde eser yoktur. (HALBUKİ BİZİM OĞLAKLAR 30 YAŞINDAN ÖNCE DÜZ DUVARA TIRMANIR GENELDE.) Kendinden emin değildir. (AMA ÇAKTIRMAZ...) Bir erkek keçi kadar tehlikelidir. (ERKEK KEÇİYE TEKE DERLER VE TEKENİN ÖZELLİĞİ KOKUSUDUR.)

30 yaşından sonra Oğlak, gençliğinde kendisine çok pahalıya mal olan deneyimleri yerli yerine oturtur. (O DENEYİMLER İÇİN ÇOK PARA KAPTIRMIŞTIR GENELDE...) Yani o, tam anlamıyla “sonradan açılan” biridir. (40’INDAN SONRA AÇILAN OĞLAĞI TENEŞİR PAKLAR LAFI BURADAN GELİR.) Karşı cinsle ilişkiyi genelde “gerçek bir gecikme” ile keşfeder (DOĞRU, GENELDE GERDEK GECESİNDE...) ve mesleki başarıları diğer burçlardan daha geç ortaya çıkar. Denilebilir ki hayatı ciddi bir mesele olarak görmesi onu başarı merdiveninin zirvesine çıkarabilir.

Dışarıdan bakınca kendinden emin, güçlü, sarsılmaz ve mesafeli görünür, ama içinde özen, sevgi ve ilgiye özlem duyar. (MAGANDA İŞTE...)

Hastalık derecesinde hassastır (NE BAKIYON LAN Bİ DURUM MU VAR İCABINDA?) ve kendini sükunetle dış dünyadan soyutlar. Duygularını göstermek bu burçta doğanlar için doktorluk mesleğinin zorluklarıyla kıyaslanabilecek bir meseledir. (SEVDİĞİNİ SÖYLEMEK, ÇOCUĞUNA ŞEFKAT GÖSTERMEK AYIPTIR.)

Oğlak titizliğiyle tanınır, her şeyi çok fazla ciddiye alır. Sözlerini vaktinde yerine getiren ve yapılmış anlaşmalarda güvenilebilecek biridir. (TÜRKİYE BUNUN İÇİN KARŞILIKSIZ ÇEK VE PROTESTOLU SENET CENNETİDİR!) Yalan, iki yüzlülük ve riyakarlık onun için şeytan işidir. (AMA SIK SIK ŞEYTANA UYAR.) İdealleri gerçeklik, değerler, doğallıktır. Yüzeysellikten ve yapay olan her şeyden nefret eder. (YESİNLER!)

Çoğu insan titiz ve zorlu Oğlağı sıkıcı bulur. O da bunu bilir ve bundan acı duyar. Korkunç bir mizah gücüyle tepki verir, (BAK BU DOĞRU!) kendi zayıflıklarını teşhir etmekten çekinmez. Kimse de ona karşı çıkamaz ve birlikte olduğu insanların zayıflıklarını yakıcı bir alayla eleştirir. Bu yüzden (KABA ETİNE GİREN TORNAVİDA ŞEKLİNDE) sürekli tepki alır.

Diğer burçların yanında Oğlağı iki özellik iyi tanımlar; sabır ve mantıksızlığa karşı hassasiyet. İkisi birlikte Oğlağın olayları ve insanların hayret edilecek kadar çok bir görüşle anlamasına yardın eder. Buna rağmen pek şanslı değildir. (YİNE DE HER HAFTA LOTO OYNAR!) Kendini, kendi kurduğu hapishaneden serbest bırakmayı ne kadar isterdi...Yine de bunu nadiren yapabilir.

Oğlağın iyilik perisi, zamanıdır. Tüm muhaliflerini bertaraf etmeye yardım eder. (ZAMAN BERTARAF EDEMEZSE, BİRİNİ KİRALAR!) Oğlak burcunda doğanlar zamanı çok iyi kullanır. (SABRININ SONSUZ OLDUĞU DOĞRUDUR.) Bir hamlenin nasıl planlanacağını iyi bilir, bunu meslekte, toplumda ve aşkta kanıtlar. Oğlağın parolası azimdir. (AZİMLE YAPAN MERMERİ DELER SÖZÜ BURADAN GELİR.) Temel sözü ise “ben organize ediyorum.” (OLMADI. TÜRKÇE’DE ORGANİZASYON KELİMESİNİN KARŞILIĞI BİLE YOKTUR, HALA FRANSIZCASINI KULLANIRIZ BU YÜZDEN.)

Oğlak yaptığı şeyi titizlikle yapar. (BİZ BUNA TİTİZLİKLE DEĞİL, “İTİNAYLA” DERİZ.) Kararlar daima aşırıdır, hiç bir ayrım yoktur. (KARISINI, KAYNANASINI, KAYINÇOSUNU AYIRMAZ, ÖNÜNE GELENİ DOĞRAR.) Oğlağın en zayıflığı kibirdir. Dünyayı savaştan, anarşi ve ahlaki çöküntüden kurtarmak isteyen insanlar hep bu burçta doğmuşlardır. Bu konuda kararı, ancak konuya uzmanca hakim olduğunda verir. İtiraza tahammül edemez. (KARŞI MI ÇIKIYORSUN LAN!) Başkalarının eleştirileri onu niye ilgilendirsin ki! Oğlak hava kirliliğine karşı savaşmak için her şeyi yapar. (MESELA KAÇAK KÖMÜR KULLANIR, EGZOS MUAMELESİ YAPTIRMAZ.)

Şüphesiz, bu bir abartıdır (BENİM BURADAKİ YORUMLARIM GİBİ) ve bir Oğlakla beraber yaşayan kişi onun yapısını”karanlık” yönünü tanımıştır: Oğlak hoşgörüsü olmayan biridir. (ÖLMEYE ÖLMEYE GELDİK...) Kendisine karşı çıkılmasına hiç katlanamaz. (YOKSA ADAMI İKİYE KATLAR!) Onun zeka ve mantığına hitap etmek daha akıllıca bir iştir. Eğer Oğlak hafifçe gülümsediyse, artık tehlikeli değildir.

O, alışkanlıkların insanıdır ve kendini en çok, kat ettiği yolda iyi hisseder. (BURNUNUN DOĞRUSUNA GİDER HEP YAHUT DA BIRAKTIĞIN YERDE OTLAR.) Güven dolu bir rutinlikte hissizleşip, hantal ve kuruntulu bir işkoliğe dönüşebilir. Toplumda nazik ve hoş sohbet biri olarak bilinir. Kendini hemen öne atmaz. Ona yaklaşmak kolay değildir, ancak onu bir arkadaş olarak kazandığınızda, Zodyak’taki tüm burçlar arasında daha güvenilir birini bulamazsınız. (BU DA DOĞRU.)

Oğlak sabırlı ve çalışkan bir işçidir. (GENELDE DE İŞÇİ KALIR, ÜÇ KURUŞA TALİM EDER AMA YİNE DE HAMMAL GİBİ ÇALIŞIR GARİBİM.) Sınır tanımayan bir hırsı vardır. Belirlediği amaçlara ulaşmada gösterdiği sabır asla tükenmez. (YOKSA DELİRİR ADAM BU MEMLEKETTE...) Karar verdiği her şeyi önceden düşünür, analiz eder ve ölçüp biçer. Ulaştıklarıyla uzun süre mutlu olamaz. Daima daha fazla ve yukarı tırmanmak ister. (GECEKONDUYA BİR KAT DAHA ATALIM DERKEN, ALTINDA KALIP ÖLÜR!) Fikir zenginliği, girişimciliği, ve olağanüstü yetenekleri sayesinde bir sanayi imparatoru olabilir. (DOĞRUDUR, BİZİM MİLLET İŞ BİTİRİCİDİR. HELE ELİNE BİR FIRSAT GEÇSİN...) Cazibesi ya da ilişkileriyle değil, eserleriyle başarılı olur.


Evet? Ne dersiniz? “Türkler’in en belirgin özelliklerine” uyuyor mu bu tarif?


*

DEMOKRASİ ÖNCE EĞİTİM İSTER

Takvim, 3 Ş ubat

Şemsi Yücel köşesinde “Demokrasi olsa Suudî Arabistan’da hacılar izdihamda ölmezdi. Çünkü demokrasi insana önem verir. Vermeyenlerden de hesap sorar” diyor.

Haberin Devamı

Haklı. Ama haklı olması bizim için çok acıklı. Çünkü Şemsi Yücel’in yazdığı gazetenin birinci sayfasındaki haberde “Faciaya davetiye” deniyordu, “Konya’da 3 ay önce ‘OTURULMAZ’ raporu verilen 11 katlı bina çöktü. 2 kişi öldü, enkaz altında en az 150 vatandaş var...”

Haberin Devamı

Suudî Arabistan’da demokrasi yok, bizde var.

Cehalete ve ilkelliğe, demokrasinin de çaresi yok Şemsi Bey...


*


ONLARIN GELDİĞİ YERDE BİZ ARTIK YOKUZ

HO Tercüman, 3 Şubat

Başlık: Atatürk okuyor, rakı içiyor

Gazetenin sürmanşetinde bir sohbet anonsu: AB Dönem Başkanı İrlanda’nın Ankara Büyükelçisi Whelan üyelik yolunda sıcak mesaj verdi: Birbirimize çok benziyoruz.

Güzel de bir küçük sorun var, biz artık Atatürk okuyup rakı içmiyoruz ki. AB’liler giderek bize benziyor, biz ise Araplara...


*

KAFANIZI SEVSİNLER

Star, 3 Şubat

Konya’da çöken ve yüzden fazla insana mezar olan 11 katlı apartman haberini StarYine o kafa” başlığıyla vermiş. “Konya’da müteahhidin malzemeden çalarak diktiği 11 katlı bina çöktü. 100’den fazla insan enkaz altında kaldı.”

Uzan ailesine ait Star gazetesinde bu haberi okurken aklıma 1964’teki Ali Sami Yen faciası geldi. Stadyumun açılışında tribünler çökmüş, birçok insan yaralanmıştı. O zaman da “müteahhidin ahlâksız olduğu” söylenmiş, ama lafta kalmıştı.

O müteahhit Kemal Uzan’dı.

Demek ki “yine o kafa” duruyor...


*

YAKINDA BİN LADİN’İ YAKALARLAR

Gazeteler, 5 Şubat

Demokrat aday adayı John Kerry şimdiden George Bush’un önüne geçmiş. Son anketlere göre Kerry’nin oyu % 53, Bush’unki % 47 civarındaymış. Uzmanlar “Bush’un farkı kapama şansı çok az” diyorlarmış.

Haberin Devamı

Demek ki, Amerikan yönetiminin Usame Bin Ladin’i buzdolabından çıkarıp “Yakaladık!” diye şov yapma zamanı geliyor!


*

BU SÖZLER KİME AİT?

Bilin bakalım, bu sözler kime ait. Cevap yazının dibinde.

Hayatımız boyunca bir daha gelmeyecek fırsatı teptik. Irak konusundaki birinci tezkereyi reddettik. Hani o enteller var ya. Savaşmayalım diyenler. Yani PKK yanlıları. Ama maalesef bunlar ince ince filmler çevirerek, tiyatrolar oynayarak, topluma damardan şırınga yapmaya devam ediyorlar. Bazen enteli oynuyorlar, bazen de zavallıyı.”

Bu sözler kime ait? Cevap bu yazının sonunda...


*

ÖĞĞĞ!

Hürriyet, 8 Şubat

Günün bana en dehşet veren haberiydi: Ali Atıf Bir’in köşesinde okudum.

Amerika’da yıllık dişmacunu tüketici adam başı 620 grammış.

Türkiye’de 60 gram!

İğrenç!

*

CEVAP: BU SÖZLER KİMA AİT DİYE SORMUŞTUM SİZE...

Cevap: Erman Toroğlu, Hürriyet 4 Ocak

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!