Mavi tur tekneleri ve kaptanlarını yazdı
Güncelleme Tarihi:
Barış AKPOLAT
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2006 00:00
İlk defa mavi tur yapan tekneleri ve kaptanlarını anlatan bir rehber hazırlandı. "Size Özel Mavi Yolculuk, Geleneksel Tekneler ve Kaptanları", Zeynep Anık tarafından kaleme alındı. Gulet ve tirandil tipindeki mavi yolculuk yapan 27 teknenin yer aldığı kitapta, hem teknik bilgiler var, hem de her kaptanın hikayesi anlatılıyor.
Uzaktan bakıldığında çok basit görünse de, denizde yapılan her türlü yolculuğun çok fazla kuralı var. Güvenli bir mavi tur için, iyi bir tekneyi, açık deniz tecrübesine sahip iyi bir kaptanı seçmek çok önemli. İşte Zeynep Anık, kitabını bu seçmeyi kolaylaştırmak için kaleme aldı. Kısa gibi görünen kitap, aslında mavi yolculuğa çıkacak herkes için çok yararlı bilgiler içeriyor. Mürettebat ve kaptanın özelliklerinden onlara nasıl davranılması gerektiğine kadar her türlü bilgi veriliyor.
Mavi yolculukların tecrübesiz yolcuları için yararlı bir el kitabı. Herkes maddi durumuna göre tekneyi seçebiliyor. Kitapta, teknelerin sahibinin ismi, bağlı bulunduğu acente, bu acentenin telefon numaraları gibi bilgiler de bulunuyor.
AHŞAP TEKNENİN RUHU VAR
Zeynep Anık, kitabına sadece ahşap ve eski tip geleneksel tekneleri koymuş. Ahşap teknelerin daha "ruhlu" olduğuna inanıyor, onlardan "kız" diye bahsediyor. Bakıldığında, ilgi gösterildiğinde her zamansadık kalan, bakılmadığında ise kendisini salan, üzülen bir kız. Yazar, kitaba alacağı tekneleri seçerken, sadece teknik özelliklerini, maddi değerini değil, iyi yönetilme, usta bir müretteba sahip olma gibi kriterleri de göz önüne aldığını söylüyor.
Kitapta sadece iki tür tekne var. "Aynakıç" tipi tekneler daha fazla. "Tirandil" tipi teknelerden sadece iki örnek var. Tirandil, manevra kabiliyeti guletlere göre daha gelişmiş olduğundan sünger avcılarının tercih ettiği bir tekne türü. Guletlerde daha rahat bir ortam var. Hatta gelişmiş bir gulet, beş yıldızı bir oteli aratmayabiliyor. Tirandil ise daha çok profesyonel denizcilerin kullandığı,yelken kabiliyetleri çok yüksek olan tekne. Kitapta her teknenin tekne boyu, türü, kapasitesi, motor gücü gibi tüm teknik özellikleri yer alıyor.
TÜM KAPTANLARI TANIYOR![/images/100/0x0/55eac6c8f018fbb8f89601e3]()
Şu ana kadar tekneler hakkında çok fazla kitap yayınlanmadı, teknelerin en önemli unsuru olarak kabul edilen kaptanlara da hiç değinilmedi. Anık ise, kitabın önsözünden son sayfasına kadar bir teknenin ancak kaptanı ve mürettebatıyla ruhunu kazandığını özellikle vurguluyor. Hazırlık aşamasında bazı tekneleri kitaba almamaya karar vermiş, çok güzel bazı teknelerin üstünde hiç durmamış. "Çünkü bazı tekneler yüz bin dolarlık teknik özelliklere sahip olsa da kaptan, mürettebat veya sahibiyle uyum sağlayamıyor. Bazen de mürettebat yolcuların isteklerine cevap veremiyor. Bu tür tekneleri kitaba almadım. Eskiden yolcularla kaptanlar ve tekne sahipleri arasında daha çok sorun çıkardı. Çünkü Ege ve Akdeniz kültürüyle büyümüş yaşlı kaptanlar, turistlerle ilk kez karşılaşıyordu. Onların yaşam tarzı karşısında şaşkına dönüyor, hatta şoke oluyorlardı." Zeynep Anık, kaptanlarla tek tek görüşerek kriterlerine uygunluğunu tespit etmiş ve öyle kitaba koymuş. Kendisi neredeyse tüm kaptanları tanıyor, teknelere birden çok kez binip hepsinin özelliklerini öğrenmeye çalışıyor.
1987’de özel şirketlerde tur rehberliği yaparak girmiş turizm sektörüne. 1990’da mavi yolculuklarda rehberlik yapmaya başlamış fakat daha sonra İstanbul’a gelip dış ticaretle uğraşmış, Üç yıl önce tekrar Bodrum’a dönen Anık, hayat tarzını değiştirince, mavi yolculuklar ve teknelerle tekrar ilgilenmeye başlamış. Kitabı için gözlemlere başlamış. Kaptanlarla görüşmek için teknelerin bakımının yapıldığı kış aylarını beklemiş. Kaptanların fotoğraflarını kendisi çekmiş. Bilgilerini üç yıl boyunca tur acenteleriyle görüşerek sağlamlaştırmış.
Önce amatör denizci ehliyeti, sonra da telsiz ehliyet alan Zeynep Anık’a aileden denizci demek yanlış olmaz. Ailesinin, anne tarafından 6 kuşak önceye dayanan bir kalyonculuk (kalyon, eski savaş gemisi) geçmişi var. Hatta ailesi "kalyoncular" olarak tanınırmış.
Mavi yolculukların tecrübesiz yolcuları için yararlı bir el kitabı. Herkes maddi durumuna göre tekneyi seçebiliyor. Kitapta, teknelerin sahibinin ismi, bağlı bulunduğu acente, bu acentenin telefon numaraları gibi bilgiler de bulunuyor.
AHŞAP TEKNENİN RUHU VAR
Zeynep Anık, kitabına sadece ahşap ve eski tip geleneksel tekneleri koymuş. Ahşap teknelerin daha "ruhlu" olduğuna inanıyor, onlardan "kız" diye bahsediyor. Bakıldığında, ilgi gösterildiğinde her zamansadık kalan, bakılmadığında ise kendisini salan, üzülen bir kız. Yazar, kitaba alacağı tekneleri seçerken, sadece teknik özelliklerini, maddi değerini değil, iyi yönetilme, usta bir müretteba sahip olma gibi kriterleri de göz önüne aldığını söylüyor.
Kitapta sadece iki tür tekne var. "Aynakıç" tipi tekneler daha fazla. "Tirandil" tipi teknelerden sadece iki örnek var. Tirandil, manevra kabiliyeti guletlere göre daha gelişmiş olduğundan sünger avcılarının tercih ettiği bir tekne türü. Guletlerde daha rahat bir ortam var. Hatta gelişmiş bir gulet, beş yıldızı bir oteli aratmayabiliyor. Tirandil ise daha çok profesyonel denizcilerin kullandığı,yelken kabiliyetleri çok yüksek olan tekne. Kitapta her teknenin tekne boyu, türü, kapasitesi, motor gücü gibi tüm teknik özellikleri yer alıyor.
TÜM KAPTANLARI TANIYOR
Şu ana kadar tekneler hakkında çok fazla kitap yayınlanmadı, teknelerin en önemli unsuru olarak kabul edilen kaptanlara da hiç değinilmedi. Anık ise, kitabın önsözünden son sayfasına kadar bir teknenin ancak kaptanı ve mürettebatıyla ruhunu kazandığını özellikle vurguluyor. Hazırlık aşamasında bazı tekneleri kitaba almamaya karar vermiş, çok güzel bazı teknelerin üstünde hiç durmamış. "Çünkü bazı tekneler yüz bin dolarlık teknik özelliklere sahip olsa da kaptan, mürettebat veya sahibiyle uyum sağlayamıyor. Bazen de mürettebat yolcuların isteklerine cevap veremiyor. Bu tür tekneleri kitaba almadım. Eskiden yolcularla kaptanlar ve tekne sahipleri arasında daha çok sorun çıkardı. Çünkü Ege ve Akdeniz kültürüyle büyümüş yaşlı kaptanlar, turistlerle ilk kez karşılaşıyordu. Onların yaşam tarzı karşısında şaşkına dönüyor, hatta şoke oluyorlardı." Zeynep Anık, kaptanlarla tek tek görüşerek kriterlerine uygunluğunu tespit etmiş ve öyle kitaba koymuş. Kendisi neredeyse tüm kaptanları tanıyor, teknelere birden çok kez binip hepsinin özelliklerini öğrenmeye çalışıyor.
1987’de özel şirketlerde tur rehberliği yaparak girmiş turizm sektörüne. 1990’da mavi yolculuklarda rehberlik yapmaya başlamış fakat daha sonra İstanbul’a gelip dış ticaretle uğraşmış, Üç yıl önce tekrar Bodrum’a dönen Anık, hayat tarzını değiştirince, mavi yolculuklar ve teknelerle tekrar ilgilenmeye başlamış. Kitabı için gözlemlere başlamış. Kaptanlarla görüşmek için teknelerin bakımının yapıldığı kış aylarını beklemiş. Kaptanların fotoğraflarını kendisi çekmiş. Bilgilerini üç yıl boyunca tur acenteleriyle görüşerek sağlamlaştırmış.
Önce amatör denizci ehliyeti, sonra da telsiz ehliyet alan Zeynep Anık’a aileden denizci demek yanlış olmaz. Ailesinin, anne tarafından 6 kuşak önceye dayanan bir kalyonculuk (kalyon, eski savaş gemisi) geçmişi var. Hatta ailesi "kalyoncular" olarak tanınırmış.