Namık, hırslı ve bencil bir adam

Güncelleme Tarihi:

Namık, hırslı ve bencil bir adam
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2017 15:28

Muhammet Uzuner, yeni sezonda Kanal D’nin iddialı projesi “Siyah Beyaz Aşk”ta seyirci karşısına çıktı. Uzuner’le hem bu yeni dizideki rolünü hem de Arzu Gamze Kılınç’la birlikte kurdukları Cihangir Atölye Sahnesi’ni konuştuk.

Haberin Devamı

“Siyah Beyaz Aşk”la başlayalım. Sizi bu diziyle buluşturan neydi?
- Bir dizide oynama ihtimalim olduğunda birkaç şeye dikkat ederim. Yapımcısı kim? Senaryo kime ait? Yönetmen kim? Yönetmen benim için ayrı bir önem taşır. Ve tabii karakter. “Siyah Beyaz Aşk” projesinde bütün bunları değerlendirdikten sonra benim için sorun yoktu. Daha önce hiç oynamadığım türden bir karakter olduğu için içimdeki Namık’ı çıkarabilir miyim diye korktum açıkçası ama değişik geldi bir yandan da ve oynamak istedim.

Namık Emirhan’ı bir de sizden dinleyelim...
- Namık Emirhan, olayların ateşlenmesine sebep olan kişi diyebiliriz. Onun geçmişte yaptığı hatalar ve bu hataları kapatma biçimi şimdi başımıza bela oluyor. (Gülüyor) Çok hırslı ve bencil bir adam. Sevdiklerini bile fena halde kırabiliyor. İşler istediği gibi gitmezse önüne gelen her şeyi uçurumdan aşağıya atabiliyor. Sevdiği kadını bile. Fakat Namık’ın şiddeti o kadar benden uzakta ki, onu canlandırırken zorluk çekmiyorum değil. (Gülüyor) Bir yandan eğlenmeye de başladım. Bazen o kadar abartılı davranıyor ki sinirimi bozuyor. Ama bu durum beni kamçılıyor. Ona daha çok yaklaştığımı hissediyorum.
Namık’a hayat vermeyi sevdiniz mi? Karakterle empati yapabildiğiniz bir yanı var mı?
- Herhangi bir empatim yok Namık’la. Olamaz diye düşünüyorum. Ama oynadıkça içimdeki Namık’ın farkına varıyorum. Çünkü bana göre oyunculuk aynı zamanda içinde bulma işi. Hepimizin hırsları var, duygusal çatlakları var. Bunları bilincimizle ve kültürümüzle nasıl organize ettiğimiz önemli.

AŞK HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR

Dizinin temel hikayesi “Aşk en olmazı oldurur. Çünkü aşk bütün kötülükleri temize çeker, değiştirir, iyileştirir!” Siz buna katılıyor musunuz?
- Kesinlikle katılıyorum. Aşk çok güçlü bir duygu. Gözleri kör eden kısmını dostlukla aşarsak her şeyi değiştirebilir, dönüştürebilir. Kabul ve teslimiyet zaman zaman dezavantaj oluştursa da bazen tek anahtar olabiliyor.

Haberin Devamı

Namık, hırslı ve bencil bir adam



ÇOK İYİ OYUNCULAR GELİYOR

“Siyah-beyaz”, “İyi-kötü”, “Güzel-çirkin” hayat bu kalıplar gibi keskin çizgiler taşır mı? Sizin keskin çizgileriniz var mı?
- Anton Çehov bir oyununda “Hayat kaba Kostya!” der. Bir açıdan bakıldığında gerçekten öyle. Bütün incelikli düşünüşlerimiz bu kabalığın sınırları içerisinde. Sonuçta ölüyoruz. Çok kısa bir ömrümüz var. Kelebeklerin bir haftalık ömrüne acınaklı bakmamız, bu kabalığı fark etmememizden kaynaklı diye düşünüyorum. Benim de kırmızı çizgilerim var tabii. Dayanamadığım, hoşgörüyle yaklaşamadığım şeyler. Başkasının zekasını ve duygularını hafife almak, enayi yerine konmak ve yalan söylenmesi...

Bir süre önce Arzu Gamze Kılınç’la Cihangir Atölye Sahnesi’ni kurdunuz, nasıl gidiyor?
- Evet, çok heyecanlı bir süreç... Cihangir Atölye Sahnesi (CAS) aslında bir yapının ismi. Hem tiyatro hem de okul. Ama asıl olarak birlikte yaşadığımız yer. Hayatım boyunca hep topluluk olarak yaşamayı sevdim ve seçtim. Bu olamadığında kendimi yalnız ve anlamsız hissettim. CAS’ın benim için en önemli yanı bu. Şimdi bu ortak yaşantıya eklemek istediğimiz yeni öğrencilerimiz de var. İyi bir korist olabilen solistler yetiştirmek istiyoruz. Ücretsiz konservatuvarımız bugün eğitime başlıyor. 3 yıllık bir maceraya atılıyoruz öğrencilerimizle. Ailemiz genişliyor; yeni deneyimleri işaret ederek.

Yeni ve genç oyuncularla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Çok iyi oyuncular geliyor. Daha çağdaş kafadalar ve bu onların işlerini güzelleştiriyor. Elbette televizyon sektörünün gelişmesinden dolayı oyunculuğu sert bakış ya da şuh olmakla karıştıran gençler de var. Onlar da öğreneceklerdir bir gün. Ama genel tablo çok umut verici.

TELEVİZYON SEYİRCİSİ DEĞİLİM

Oyuncu olmanın belli başlı kriterleri var mı?
- Bu çok geniş bir soru. Birçok şey söylenebilir. Fiziki, ruhsal ve düşünsel birikimin zorunluluğu yanında ‘farkındalık’ sanırım başlangıç açısından yaşamsal önem taşıyor. Kendinde, diğerlerinde veya dünyada neler olup bittiğini fark etmek temel zorunluluklardan. Bir de oyunculuk bizim toplumumuzda kendi kendine yapılan, dahası bencilce bir işmiş gibi algılanan bir noktada. Bu mesleğin toplumsal yanını, hayata bakış açısı gerektirdiğini göz ardı etmemek gerek.

Tiyatro ve sinema sizin için nerede?

- Tiyatro ve sinema benim için mesleğin farklı tatları. Temelde zaten değişen bir şey yok, sadece yapma biçimi değişiyor. O yüzden ikisinden de zevk alıyorum. Gerçekten ikisinin de çok ayrı hazları var.

Televizyonla aranız nasıl? Takip ettiğiniz yerli ve yabancı dizi var mı?
- Çok zaman ayıramıyorum televizyona. Dizi izlemek için belli bir zamanlama gerekiyor ve ben maalesef bu zamanlamayı gerçekleştiremiyorum. Televizyon seyircisi değilim kısacası. İzlemek istediğim bir dizi olunca boş zamanım olursa topluca izliyorum.

Haberin Devamı

Namık, hırslı ve bencil bir adam


TÜM FİLMLERİM ARKADAŞ GİBİ

Çekerken veya izlerken en çok zevk aldığınız filminiz hangisi?
- Bütün çektiğim filmlerden bir şey öğrendim, deneyim kazandım. Hepsi bir arkadaş gibi. Öğrenmenin sonu yok. Hepsinin yeri ayrı derler ya, tam olarak öyle. Ama tabii yönetmenin kendi yolculuğunda bulunduğu nokta itibarıyla “Bir Zamanlar Anadolu’da” bir parça farklı bir yerde duruyor. Bir de henüz vizyona girmemiş olan “Halef” filminin çekimlerinden özellikle yönetmen-oyuncu ilişkisi açısından ayrı zevk aldığımı söyleyebilirim. Keza şu anda vizyonda olan “Taş” filmi de değişik bir karakter oynamama neden olduğu için mutlu olduğum işlerden biri.

Birlikte rol almanın en çok keyif verdiği oyuncular kimlerdi?

- Elbette birlikte çalışmaktan çok zevk aldığım, uyum içinde olduğum oyuncular oldu. Şimdi burada adlarını zikretmeyeyim. Ama “Siyah Beyaz Aşk” dizisinde hayatımı birleştirdiğim Gamze’yle (Arzu Gamze Kılınç) aynı sette olmak çok şaşırtıcı oldu. Çok eğleniyoruz ve çok zevk alıyorum onunla aynı sette olmaktan. Çünkü yıllardır bu sektördeyiz ve hiç karşılaşmamıştık bu anlamda. Çok heyecanlı o yüzden.

Haberin Devamı

CİHANGİR ATÖLYE SAHNESİ BENİ ÇOK HEYECANLANDIRIYOR

Son dönemde sizi çok etkileyen bir şeyle karşılaştınız mı?
- Evet, karşılaştım. Hatta kendimi karşılaştırdım diyebilirim. Belki gizliden gizliye yıllardır içimde biriktiğim bir hayalimi gerçekleştirmek beni son dönemde en çok etkileyen şey oldu. Cihangir Atölye Sahnesi adını verdiğimiz yapı beni çok heyecanlandırıyor. Sanırım heyecanlandırmaya da devam edecek.

“HALEF” YAZIN VİZYONA GİRECEK

Yakın zamanda tiyatro ya da sinema projeleriniz olacak mı?
- Yeni kurduğumuz yapıda (CAS) elbette tiyatro da olacak. Şimdilik eğitim kısmını hayata geçiriyoruz. Sinema olarak Murat Düzgünoğlu’nun yönettiği “Halef”in çekimlerini tamamladık. Sanırım önümüzdeki yaz görme olanağımız olacak.

 

Haberin Devamı

 

Aynı anda hiç 2 sevgiliniz oldu mu? | Sarı Mikrofon

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!