Lanet kanama yok mu oluyor?

Güncelleme Tarihi:

Lanet kanama yok mu oluyor
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 22, 2002 00:00

Bir grup doktor, saÄŸlıksız olduklarına karar verdikleri adet kanamalarını tamamen ortadan kaldırmak istiyor. Kadınlar, dehÅŸete mi düşmeli yoksa memnun mu olmalı? Ä°lk hap, eÄŸer onaylanırsa, 2003’te piyasada.EÄŸer bir kadınsanız, iÅŸte sizi heyecanlandıracak bir öneri. Adet kanamalarınızı ÅŸimdi durdurun. Her ay yaÅŸadığınız karın aÄŸrılarından, mide bulantılarından, migrenden, dalgınlıktan ve rahatsızlıklardan kurtulun. DoÄŸanın gereÄŸi deÄŸilTeksas A&M Ãœniversitesi Jinekoloji bölümünden Patricia Sulak, atalarımızın, aralıksız mensturasyon görmenin doÄŸanın gereÄŸi olmadığını kanıtladığını öne sürüyor. Avcılıkla geçinen eski toplumlar üzerine yapılan çalışmalar, ilkel zamanlardaki kadınların, yaÅŸamları boyunca yaklaşık 160 adet kanaması geçirdiklerini, bugünse bu sayının 450’ye çıktığını gösteriyor. Ä°yi beslenme ve kaliteli saÄŸlık koÅŸulları, kadınların 10-12 yaÅŸlarında adet görmeye baÅŸlamalarına ve geç menapoza girmelerine neden oluyor. Bunlarla birlikte, artık kadınlar 20’li yaÅŸların sonlarına doÄŸru çocuk sahibi olmaya baÅŸladılar. Sonuç olarak kadınlar, üretken yıllarının çoÄŸunu, her ay adet görerek geçiriyorlar.Sürekli mensturasyon, kadınların, anemi, migren, karın aÄŸrısı, yorgunluk ve mide bulantıları gibi sıkıntılar yaÅŸamasına neden oluyor. Ancak bunlardan da önemlisi, adet kanamalarının ciddi hastalıklarla da baÄŸlantılı olduÄŸu belirtiliyor. Endometriyosis, adet kanaması sırasında, rahim (uterine) dokusunun, karın boÅŸluÄŸunda kalarak ÅŸiddetli karın aÄŸrısına neden olmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlık. Kanser iliÅŸkisiCoutinho ve kitabının yardımcı yazarı Sheldon Segal, kitapta, adet sayısının artmasıyla birlikte bu rahatsızlığın, birçok ülkede yaygınlaÅŸtığını kaydediyorlar. Ayrıca, yumurtalık kanserinin de adet sayısıyla baÄŸlantılı olduÄŸu biliniyor. Birçok araÅŸtırma, hiç çocuk sahibi olmayan, yani ovulasyonuna hiç ara vermeyen kadınların üreme organlarında kanser görülme riskinin çok daha fazla olduÄŸunu ortaya koyuyor. Bir görüşe göre, dokunun rahimde sürekli büyümesi ve yeniden yapılanması, kadının kansere eÄŸilimini arttırıyor. Bir baÅŸka görüşse, hormon döngüsüne uzun süre maruz kalmanın, bu eÄŸilimi tetiklediÄŸini iddia ediyor. Hangi görüş olursa olsun, adet sayısının kanser riskiyle doÄŸrudan bir iliÅŸkisi var.Öte yandan, kadınlara, ‘‘adet görmekten kurtulmak ister misiniz?’’ diye sorulursa cevaplar, içgüdüsel ve çeliÅŸkili olacaktır. Mensturasyonu engellemek, adet kanamalarının ‘‘kadınlığın temellerinden’’ biri olduÄŸu inancına ters düşüyor. Adetin kadınların hayatlarında çok özel bir yeri var: lanet ve kutsanmışlıktır; gurur ve tabudur.Her ülkede farklıDünya SaÄŸlık Örgütü ve benzer kuruluÅŸlar tarafından yapılan çalışmalar, her toplumun adeti durdurmaya onay vermediÄŸini ortaya koyuyor. 7 farklı ülkede yapılan bir ankete göre, kadınların çoÄŸunluÄŸu gördükleri adet sayısının azalmasını istemiyor. Hindistan ve Tayland’daki kadınlar, mensturasyonun saÄŸlıkları ve dış görünüşleri açısından yararlı olduÄŸunu düşünüyor ve fikre karşı çıkıyorlar. Hollanda’da 300’den fazla kadınla yapılan ankete göre, 15 ila 50 yaÅŸ arasındaki kadınların yüzde 70’i, 3 ayda bir adet görmeyi ya da hiç görmemeyi tercih ediyor.Aslında, adet kanamalarının karşısında kültürel engeller de var. 21 günlük haplar da bu nedenle yaratıldı. Kadınlar, bu hapı aldıklarında, hormonlar yumurtlamayı durduruyor. Ancak doku geliÅŸiminin büyük bir bölümü, yumurtanın yerleÅŸmesi için hazırlanan rahimde meydana gelir. 21 günlük dönemin ardından plasebo hapları kullanılmaya baÅŸlandığında, rahimdeki doku, hormon alımındaki düşüşe tepki gösterir ve parçalanır. Ortaya çıkan kanamanın, normal adet kanamasıyla benzerliÄŸi çok azdır. O halde hormon alımını neden durduruyoruz? Çünkü, Seasonale’i yaratanlar, gerçek doÄŸum kontrol haplarına benzeyen bir iÅŸleyiÅŸin kadınları (ve de kiliseyi) rahatlatacağının farkına vardılar. Sulak, ‘‘Hapın baÅŸarılı olmasının nedeni bu’’ diyor ve ekliyor, ‘‘Kutu içine 36 veya 42 tane hap konabilirdi, ancak 21 kondu. Çünkü bu tanıdık bir sayı.’’ Aslında, görülen sözde adet kanaması, hormonlar kadar yapay.Temel sorunÖte yandan, alınan hormonlarla ilgili temel bir sorun var. Birçok araÅŸtırmacı, bu hormonları aralıksız alan kadınların sık sık beklenmeyen kanamalar veya lekelenmelerle karşılaÅŸmaları konusunda kaygılılar. DMPA veya Norplant adlı doÄŸum kontrol haplarını kullanan kadınlar, vücutları alışana kadar, bir kaç ay düzensiz kanamalar görebilirler. Seasonale’le yapılan klinik deneylere baÅŸkanlık eden DoÄŸu Virginya Tıp Fakültesi’nden Freedolph Anderson, hapın her gün aynı saatte alınmasının, kanamayı durdurmada çok önemli olduÄŸunu belirtiyor.Kanamalarla ilgili sorunlar çözülse bile, kadınların, hapları sürekli kullanmalarının saÄŸlanması büyük çaba gerektiriyor. ÖrneÄŸin, kadınlara, hamile olmadıkları güvencesini veren düzenli kanamalardan vazgeçirmek çok zor olacak. Uzmanlar, hapların düzenli ve kurallarına uygun alınması halinde hamileliÄŸin kesinlikle gerçekleÅŸemeyeceÄŸini kaydediyorlar.EndiÅŸelerKadınlar, tam olarak güvenli olduÄŸuna emin olmadan hapları kullanmayı kabul etmiyorlar. Depo- Provera benzeri iÄŸneyle alınan doÄŸum kontrol haplarının, kilo alma gibi yan etkileri olduÄŸunu öne süren çalışmalar var. Ağızdan alınan haplarsa, üreme organlarındaki kanser riskini önemli ölçüde azaltıyor. Ancak, bu hapların, plasebo hapları için ara vermeden alınmasının uzun dönemli etkileri konusunda bir araÅŸtırma henüz yapılmadı. Bu durumda kadınlar, yüzde 25 daha fazla horman alacaklar. Özellikle ÅŸeker hastalığı ve yüksek tansiyon olan kadınlarda östrojenin kalp çarpıntısına neden olabileceÄŸi belirtiliyor. Bu nedenle doktorlar, fazladan hormon alımının vücut üzerindeki etkilerini daha fazla inceleyecekler.Ulusal SaÄŸlık Enstitüsü’nden Lawrence M. Nelson’un görüşlerine de yer veriliyor, mensturasyonun önemsiz olarak tanımlanmasından rahatsız. Nelson, ‘‘Biz, mensturayal döngünün, iyi saÄŸlığın bir göstergesi olduÄŸunun farkına varılmasını istiyoruz’’ diyor. DoÄŸum kontrol haplarının verilmesi, kısırlık gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Nelson, hormonların alımının, ‘‘hayati iÅŸaret’’ olan adet kanamalarını ortadan kaldıracağını belirtiyor.Bazı feminist gruplar da adet kanamalarını engelleme çalışmalarına karşı çıkıyor. Gruplar, doktorların, mensturayal döngüyü, tedavi edilmesi gereken bir hastalıkmış gibi göstermelerinden çok rahatsız. Sonuç olarak, hiçbir reklam veya baskı, kadınları, kendilerini rahat hissetmeyecekleri bir durumun içine sokamaz. Ancak kendisinden çok emin olan Naderson, ‘‘Kadınlar, bunu isteyecekler’’ diyor.Kaynak: New Scientist 16 Mart 2002Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!