Kundak ve kucak sakat bırakıyor

Güncelleme Tarihi:

Kundak ve kucak sakat bırakıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2000 00:00

Haberin Devamı

TÜRKİYE'de her yıl doğan 1.5 milyon bebekten yaklaşık 21 bini kalça çıkığı sorunuyla karşı karşıya. Tedavi edilmemesi halinde sakatlığa yol açabilen kalça çıkığı bebeklerin doğru taşınması, giydirilmesi, beslenmesi gibi basit önlemlerle engellenebiliyor.

Pediatrik Ortopedi Derneği Başkanı ve SSK Okmeydanı Hastanesi pediatrik ortopedi uzmanı Doç. Dr. Ayşegül Bursalı, kalça çıkıklarının önlenmesinde eğitimin büyük payının bulunduğunu söyledi.

Kızlarda daha çok

Kalça çıkığının anne karnında özellikle gebeliğin son 4 haftasında meydana geldiğini belirten Doç. Dr. Bursalı, anne karnındaki sıvının az olması ya da ters gelmesi nedeniyle bebeğin rahimde sıkıştığını bunun da ortopedik sorunlara yol açtığını söyledi. Genellikle annelerin ilk doğumlarında görülen sıkışmanın kalça çıkığına yol açtığını anlatan Doç. Dr. Bursalı, ‘‘Bebek ters geldiyse, üstelik kızsa risk daha da yükseliyor. Doğum sonrası bebeklerin ayaklarından tutularak baş aşağı sallanması da kalçanın çıkmasına neden olabiliyor. Ayak eğriliği, baş eğriliği görülen bebeklerde de kalça çıkığı görülmesi riski daha yüksek’’ dedi.

Bebeklerin kundaklanmasının veya beşiğe bağlanmasının da kalça çıkığına yol açtığını vurgulayan Doç. Dr. Bursalı, ‘‘Sıkı sıkıya ayakları düz bir biçimde bağlanan bebeğin kalçaları rahat hareket etmiyor. Doğum sırasında veya anne karnında da kalçada gelişimsel sorun varsa bu şekilde bağlanan bebeğin kalçaları zamanla iyice deforme olabiliyor’’ dedi.

Bebeklerin yanlış bezlenmesinin de riski yükselten faktörlerden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bursalı, ‘‘Dar ve kalçaların hareketini engelleyen üçgen bezler de sakıncalı. Çocuğun bezinin kalça bitiminden kapatılmaması, göbek hizasından bağlanması gerekiyor. Ayrıca giyeceklerin bacaklar rahat hareket edecek kadar geniş olması da önlem olabilir’’ dedi. Doç. Dr. Bursalı, bebeğin emzirilirken veya kucakta taşınırken doğru pozisyonda tutulması gerektiğini de söyledi.

Çocukların kundaklanması ve bağlanması geleneğinin Kızılderililer, Akdeniz ülkeleri ve Japonlar'da görüldüğünü belirten Doç. Dr. Bursalı, ‘‘Afrika ülkelerinde kalça çıkığı çok ender görülüyor. Çünkü çocuklar doğal şartlarda, genellikle sırta bağlanarak büyüyor. Ülkeler soğudukça çocuklar daha çok bağlanıyor giydiriliyor. Kaloriferli ülkelerde kalça çıkığının görülme sıklığı da düşüyor’’ dedi.

Japonya modeli başarılı oldu

Avusturya, Yugoslavya ve Japonya'da ülke çapında alınan önlemlerle kalça çıkıklarının önüne geçildi. Doç. Dr. Bursalı'nın verdiği bilgiye göre, uzmanlar Japonya modelinin Türkiye koşullarına en uygun olduğu konusunda uzlaştılar. Annelere yönelik eğitim kampanyasıyla yeni doğan tüm bebeklerin kundaklanmaması, bezlenme ve taşınmasının doğru yapılması yoluyla Japonya'da kalça çıkığı görülme sıklığı yüzde 5'ten yüzde 0.1 indirildi. Yugoslavya koruyucu ara bezi uygulamasıyla kalça çıkığı görülme sıklığını yüzde 1.55'den, yüzde 0.65'e düşürdü. Avusturya'da ise tüm yeni doğanların kalça ultrasonografileri çekiliyor. Sorunun yakalanması halinde erken tedaviye geçiliyor.

Alınabilecek önlemler

Bebek, kalça ve dizlerinin serbest hareketine izin verecek şekilde beslenmeli. Bezin bağlanma yeri kalça hareketini engellememeli. Göbek hizasından bağlanmalı. Kasıklar açıkta kalmalı ve kalçanın bükülmesine izin verilmeli.

Külotların bacak hareketlerinin geniş, hareketi engellemeyecek tarzda olması gerekiyor.

Bebek giyecekleri, hareketi engellemeyecek kadar geniş ve büyük olmalı.

Bebek taşınırken dik tutulmalı, bir el bacakların hareketini engellemeyecek şekilde bacak arasından geçirilmeli veya bebek annenin yanında, kalçasının üzerine oturtulmalı.

Bebek emzirilirken bacakları yan yana getirip tutulmamalı. Serbest bırakılmalı.

Erken tanı önemli

Kalça çıkığının doğar doğmaz anlaşılması gerekiyor. ‘‘Biraz büyüsün, şimdi eziyet etmeyelim’’ anlayışı yanlış. En geç 3-3.5 yaşına kadar tedavi edilirse normal bir kalçaya dönüşme şansı var. Daha büyük yaşta yapılan tedavilerde mutlaka bir takım izler kalıyor. Aksayan ayak kişide hem psikilojik sorunlara yol açıyor hem de güç kaybına, yürüme bozulmasına, daha fazla enerji harcamasına.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!