Koğuş modası

Güncelleme Tarihi:

Koğuş modası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2004 00:00

Susurluk Davası hükümlülerinden YaÅŸar Öz’ün EskiÅŸehir Cezaevi’nde kaldığı koÄŸuÅŸun fotoÄŸrafları, ‘koÄŸuÅŸ modası’ndaki son deÄŸiÅŸiklikleri de gözler önüne serdi. YaÅŸar Öz kreasyonuna daha ziyade minimalist çizgiler hakim. Oysa, Nuri Ergin’in koÄŸuÅŸuna ÅŸarklı bir üslûp egemendi.Sedat Peker, neo-konservatizmle UzakdoÄŸu çizgilerini birleÅŸtirirken, DHKP-C Paris Komünü yansımalarıyla erken bir postmodernizmin habercisi gibiydi. Neo-konservatizmde UzakdoÄŸu esintileriSEDAT PEKER (BayrampaÅŸa-1998) Beyaz puanlı mavi örtülerle ÅŸekillendirilmiÅŸ Osmanlı tarzı çadır, Ortaasya Türk çadır sanatı estetiÄŸiyle Japon oturma kültürünün uyumlu bir sentezi. Beyaz rengin kazandırdığı perspektif, Issey Miyake tarzı bir tasarrufu hatırlatıyor. Plastik sandalyenin dekorasyonla bütünleÅŸmesi, ranza havası verilmiÅŸ oturma gruplarının çelik konstrüksiyonu ile ayrı bir hava kazanıyor. Ä°pin üzerine iliÅŸtirilmiÅŸ gibi duran Türk bayrağı ise Yıldırım Mayruk’un defilelerindeki neo-konservatizm esintisi taşıyor. Gelenekselde gizlenen gizem NURÄ°-VEDAT ERGÄ°N (UÅŸak-2000) Duvara çekilen perdeler kadar, yerdeki halı ve kilimlerin seçimi de, Carl Lagerfeld çizgilerinin bilinçli bir deformasyonu izlenimi veriyor. Masanın plastik ayağının kilimde konumlanma biçimi, dekorasyon dergilerine yakışacak estetik bir düzey sergilerken, insanların kullanım tarzı, felsefi kaygıların öne çıktığını gösteriyor. Masa örtüsünün postmodern esintiler taşıyan salınımı ile birleÅŸen bir ceketli bir ceketsiz tarzındaki diziliÅŸ de gelenekselin vazgeçilmeyen gizemini bütünlüyor.Minimalizmle modernizmin uyumu YAÅžAR ÖZ (EskiÅŸehir-2002) Perdelerde kullanılan kareli kumaşın çizgileri, koltuÄŸun kareleriyle uyum içinde. Duvara iliÅŸtirilen çiçeÄŸin sarkan dalı, akvaryumlardaki kırmızı balıklarla birlikte Japon modacı Kenzo’nun tabiatla modernizmi kaynaÅŸtıran üslûbunu hatırlatıyor. Feng Åžui felsefesinin minimalizmde kendini yeniden gerçekleÅŸtirmesi, pencerenin önündeki diziliÅŸte de hissedilebiliyor. Atmosferin uyumunu bozan tek ÅŸey, YaÅŸar Bey’in biraz aceleye geldiÄŸi izlenimi veren koÄŸuÅŸ kıyafeti. Komünalden postmodernizmeDHKP-C (BayrampaÅŸa-2000) Valentino’nun bütün çılgın çizgileri, duvarlara yer yer postmodern bir içerik kazandırırken, insan malzemesine tasarruf biçimi, Vladimir Ä°lyiç Lenin renklerinden izler taşıyor. Ön tarafta yakılan ve şömine izlenimi vermemesine öellikle dikkat edilen ateÅŸ, bir önceki yüzyıl başında Osmanlı sarayını da etkileyen Paris modasını getiriyor akla. Yıldız, orak, çekiç, kasket ve silah gibi geleneksel unsurların kullanımı sırasında benimsenen tutum, erken bir postmodernizmi hatırlatıyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!