Kızının katillerini affetti ve dost oldu!

Güncelleme Tarihi:

Kızının katillerini affetti ve dost oldu
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2006 00:00

Size tecavüz eden birini, kızınızı öldüren katilleri, dikkatsiz doktorları ya da işkencecinizi affedebilir misiniz? Dünyada affedilemeyecek bazı şeyler vardır değil mi? The Forgiveness Project yani Affetme Projesi’ne katılanlar için bu sınır birçok kişinin kafasındakinden farklı.

Proje İngiliz gazeteci Marina Cantacuzino tarafından bir buçuk yıl önce başlatıldı. Gazetelerde Irak savaşıyla birlikte artan intikam ve nefret hikayelerine karşılık dünyadaki uzlaşma hikayelerini topladı. Şimdi bu hikayeler ve akıl almayacak trajedileri affeden insanların fotoğrafları bir sergi halinde dünyayı dolaşıyor. Projenin katılımcılarından Linda Biehl (63) ile 13 yıl önce Güney Afrika’da öldürülen kızı Amy’nin katillerini nasıl affettiğini konuştuk. www.theforgivenessproject.com

Amy’nin ölüm haberini aldığınızda ne hissetmiştiniz?

- Stanford Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler okuduktan sonra Güney Afrika’ya ilk demokratik seçimleri izlemeye gitti. 25 Ağustos 1993 günü "Bir beyaz, bir kurşun" sloganı atan bir çete tarafından arabası durduruldu. Kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Ölümünden birkaç gün önce büyük bir kilise katliamı yapılmıştı. "Keşke bugün oraya gitseydim, kiliseyi kaytardığım için ilk defa çok pişmanım" demişti. Elbette böyle bir şeye hazır olamazsınız. Ben, kocam Peter ve Amy’nin üç kardeşi feci bir sessizliğe gömülmüştük. Ama bu uzun sürmedi.

Olayın üstünden henüz iki ay geçmişken Cape Town’a gitme gücünü nasıl buldunuz kendinizde?

- Açıkçası neler hissettiğimizi bilmiyorduk. Amy araştırmalarıyla tanınıyordu ve ölüm haberi de uluslararası bir olaya dönüştü. Medya sürekli peşimizdeydi. Amy’nin erkek arkadaşı da Cape Town’a gelmemizi, onun yaptığı işleri göstermek istiyordu. Aslında Amy ölmeden önce de sık sık bizi oraya çağırıyordu. Belki kendimizi borçlu hissetmiştik ona karşı.

BANA ANNEANNE DİYORLAR

Olayları anlamak bir şey, kızınızın katillerinin affına ses çıkarmamak başka bir şey. 5 yıl yattıktan sonra af isteyen Easy ve Ntobeko’yu desteklediniz. Ne düşünüyordunuz?

- Güney Afrika’nın o günkü durumunda Desmond Tutu’nun dediği gibi tek kurtuluş ileriye bakmaktı, geçmişi yargılamak değil. Easy ve Ntobeko cezalarını çekmişti ve büyük pişmanlık duyuyorlardı. Amy’nin davası çok konuşuluyordu ve biz de af isteklerine destek vererek bir anlamda örnek olduk.

Salıverildikten sonra Easy ve Ntobeko’yla ilk kez buluşmanızda neler yaşandı?

- İki taraf da tedirgindi. Onlar üzgün ve utangaçtı, biz ise şaşkındık. Diğer kızımın bir haftalık çocuğunun resmini gösterdim. O andan itibaren bana "makulu" demeye başladılar. Yani anneanne. Hálá da öyle çağırırlar. Sanırım o kelime bir kilidi açtı. ABD’deki torunlarım da beni makulu diye çağırıyor artık biliyor musunuz? Hani çocuğunuz ne kadar kötü şeyler yapsa da onu sevmekten vazgeçemezsiniz ya, onlara karşı öyle hissediyorum.

Onları seviyorsunuz yani?

- Evet seviyorum ve onlar da beni seviyor. Bugün başıma bir şey gelse kendi çocuklarımdan önce onlar yardımıma koşarlar. Yılda 6-7 ayımı Cape Town’da geçiriyorum. Onlar da beni sık sık ABD’de ziyaret ediyor. Onlarda Amy’nin ruhunu görüyorum. Hayatla savaşta ve doğruyu bulmadaki azimleri benziyor.

CİNAYETİ HİÇ KONUŞMADIK

Hiç kızınızı nasıl öldürdüklerini konuştunuz mu?

- Hayır konuşmadık. Bir keresinde bir panelde dinleyicilerden biri o günü anlatmalarını isteyince ilk defa bütün detayları öğrendim. Öğrenmek için çıldırmıyordum aslında.

Kızının katilleriyle dolaşıyor, onun ruhuna ihanet ediyor diyen çıktı mı?

- Böyle binlerce mektup aldım. Çok yakın arkadaşlarım ve hatta aileden bazı kişiler de Easy ve Ntobeko’yla ilişkimi anlamıyor. Ama Amy’yi gerçekten tanıyanlar bu davranışımın onun istediği bir şey olduğunu bilir. Amy, bir keresinde yasının tutulmasından çok hatırlanmak istediğini söylemişti. Easy ve Ntobeko’yla birlikte onu hatırlıyor ve hatırlatıyoruz.

Sizin için affetmenin anlamı nedir?

- Bazı insanlar birini affetmek için gereken 10 adımı anlatabilir misin diye soruyorlar. Hayır anlatamam. Çünkü Easy ve Ntobeko’yu planlı olarak ya da affetmem gerektiği için de affetmedim. Eğer Güney Afrika’ya gelip, onlarla tanışıp gözlerinin içine bakmasaydım daha zor olurdu.

Birini affettiğinizde onlara karşı daha erdemli, daha üstün mü hissedersiniz?

- Eğer öyle hissetmek için affediyorsanız, benim kitabımda onun adı affetmek değildir. Affetmenin ve uzlaşmanın garip bir enerjisi var. Gerçekten hayatın zorluklarını aşmak için gereken enerjiyi veriyor. Bunun olması için de iki tarafın eşit şekilde çabalaması gerekiyor.

Dünyadaki her şey affedilebilir mi?

- Elbette hayır. Dünyada vicdansız diyebileceğim çok insan var. Onları affedemem.

HASTANEYİ DAVA ETMEDİLER

Nisan 1999’da Charlotte ve Jason Maude çifti bir türlü ateşi düşmeyen kızları Isabel’i dördüncü kez hastaneye getirdi. Fazla pimpirikli oldukları cevabını almışlardı ki Isabel şuurunu yitirdi. Ancak bir dizi testten sonra doktorlar kızın Necrotising Fasciitis hastalığına yakalandığını anladı. Kızın vücudu et yiyen bir bakteri tarafından sarılmıştı. Onu kurtarmak için tek yol bakterinin sardığı bölgeleri cerrahi yöntemle almaktı. Karın ve genital bölgesindeki kasların tamamına yakını alındı. Maude ailesi milyonlarca sterlin getirebilecek bir dava açmadı. Onun yerine aynı hastanedeki çocuk doktoruyla beraber Isabel Medical Charity adlı bir vakıf kurdular.

İŞKENCECİSİYLE ARKADAŞ OLDU

Eric Lomax, II. Dünya Savaşı sırasında esirken bir buçuk yıl boyunca Japon askerler tarafından işkence görmüştü. 50 yıl sonra, kendisine işkence yapan Nagase Takaşi’nin izini buldu. İşkencecisiyle buluşmasını şöyle anlattı: "Takaşi’yle buluşmak için Tayland’a giderken kızgınlığım tamamıyla geçmemişti. Elini sıktım ve ’Günaydın, nasılsınız?’ dedim. Bana sarıldı ve titreyerek ağlamaya başladı. Binlerce kez özür diledi. Konuştukça bir sürü ortak noktamız olduğunu fark ettim. Şimdi arkadaşız ve sık sık görüşüyoruz."

KATİL TEYZEYİ AFFETTİLER

Fildişi Sahili’nde Francis ve Berthe Climbie, 1999’da 8 yaşındaki kızları Victoria’yı daha iyi öğrenim için Londra’daki teyzesinin yanına gönderdi. Victoia 25 Şubat 2000’de St. Mary Hastanesi’nde öldü. Vücudunda 128 tane sigara söndürme ve bıçak izi vardı. Teyze Marie-Theresa ve sevgilisi, Victoria’nın ölümüne sebebiyet vermekten müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Climbe ailesi beş yıl sonra katil teyze ve sevgilisini affetti. Francis Climbe "Affetmenin şartı veya kuralı yok. Huzura kavuşmak için bunu yapmak zorundaydık" dedi. Şimdi Fildişi Sahili’nde Victoria’nın adına bir okul açıyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!