Kızarsan yanarsın

Güncelleme Tarihi:

Kızarsan yanarsın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2013 15:10

Ozan Özcan, Caner Özyurtlu ve Ayşe Melike Çerçi... Onlar bazıları için tam anlamıyla sinir törpüsü! Çünkü Kanal D’nin yeni yarışma programı “Kızma Kazan”daki görevleri, bir yarışmada olduklarından habersiz insanların bam tellerine basmak, onları çileden çıkarmak... Kızanlar yanıyor, kızmayanlar ödül kazanıyor. Öte yandan onların da işi zor; çünkü yarışmacıdan tokat yedikleri bile oluyor!

Haberin Devamı

Yeni program hayırlı olsun diyelim öncelikle... Henüz izlememiş olanlar için bize biraz “Kızma Kazan”dan söz eder misiniz? Nasıl doğdu bu proje?
- Ozan Özcan: Teşekkür ederiz. Biz uzun zamandar programın yönetmeni ve yapımcısı Ali Yorgancıoğlu ile beraber bir program yapmak istiyorduk zaten... Sürekli proje üretiyor, format yazıp çiziyorduk. Kısmet “Kızma Kazan”aymış işte...
- Caner Özyurtlu: Ali ve Ozan bana böyle bir projeyle geldi, iş çok hoşuma gitti. Ben de ekipte yer almak istedim.
- Ayşe Melike Çerçi: Ben de Ali Yorgancıoğlu ile “Küçük Hesaplar” adlı dizide çalışmıştım daha önce... Bana böyle bir işle gelince, Caner gibi hiç tereddütsüz kabul ettim. Çünkü çok eğlenceli bir formattı.

Neydi size bu kadar eğlenceli gelen?
- Ayşe Melike Çerçi: Oyun gücü gerektiren bir yarışma her şeyden önce... Yarışmacılara çeşit çeşit oyunlar oynuyor, onları kızdırmaya çalışıyorsun. Bunun için de yetenek gerekiyor tabi...

UFAK ÇAPTA KAVGA YAŞANDI, TOKAT YEDİM
İnsanları kızdırmak için neler yapıyorsunuz?

- Ozan Özcan: İnsanlarla uydurma bir televizyon programının sunucularıymışız gibi konuşuyoruz. Kimin evine gidileceği önceden ayarlanıyor, biz de yemek programı, spor programı gibi farklı konseptlerde programların ekibiymiş gibi gidiyor ve ev sahibini kızdırmaya çalışıyoruz. Önce ne kadar sinirli olduklarına bakıyor, nabız ölçüyor, sonra onu kızdırmak için elimizden geleni yapıyoruz.
- Caner Özyurtlu: Yarışmacılar ciddi bir programa katıldıklarını düşünürlerken, aslında bir oyunun parçası oluyorlar. Açıkçası kızdırmak için gereken bütün haksızlığı, hile ve çirkinliği yapıyoruz biz de... Bir noktadan sonra delirenler de oluyor, sükunetini koruyup hiçbir şey olmamış gibi her dediğimize boyun eğen de...
- Ayşe Melike Çerçi: Bazıları da kızmamak için çok direniyor, kendileriyle ciddi mücadele ediyorlar. Biz dışardan net bir şekilde anlıyoruz bunu.

Şiddete maruz kalmaktan korkmuyor musunuz?

- Ozan Özcan: Öyle bir şey oldu zaten, ufak çaplı bir kavga yaşandı. Yarışmacı o kavganın sonunda bana tokat attı.

ERKEKLE FLÖRT ETTİĞİMDE KADINLAR ÇILDIRIYOR
Üçünüz ayrı ayrı evlerde mi oluyorsunuz, yoksa birlikte mi çalıyorsunuz kapıları?
- Caner Özyurtlu: Duruma göre değişiyor. Yalnız da olabiliyoruz, hep birlikte de...
- Ayşe Melike Çerçi: Kadınlar benim alanımda...

Neden?
- Ayşe Melike Çerçi: Erkeklerin kadınları kızdırması biraz zor oluyor çünkü... Dolayısıyla o görevi ben üstlendim.

Sizin erkekleri kızdırmanız daha kolay olmaz mıydı?
- Ayşe Melike Çerçi: Olayın mantığı farklı ama... Benim yöntemlerim genelde kıskandırmak üzerine... Çünkü kadınlar daha savunmacı ve sahiplenici bir tavırla yaklaşıyorlar.

Nasıl kıskandırıyorsunuz?
- Ayşe Melike Çerçi: Yarışmaya çift olarak katılıyorlar mesela... Ben kadına hiç pas vermeyip, muhatap olmayıp direkt erkekle flört edince kadın çıldırıyor.

İnsanları bu kadar çıldırtmak, bir anlığına da olsa sizi üzmüyor mu?

- Ayşe Melike Çerçi: İlk başlarda çok üzülüyordum. Daha doğrusu ilk çekimlerde hepimiz çok geriliyorduk.

YARIŞMADA OLDUĞUNU ÖĞRENSE BİLE SAKİNLEŞMEYENLER VAR
Hiç kızmayanlarla da karşılaştınız mı?
- Ayşe Melike Çerçi: Karşılaşmaz mıyız! Çok enteresan tipler var, sinirleri alınmış gibi... Aslında bu bizi sevindiriyor, çünkü bizden hediye kazanıyorlar.

Ya çok kızanlar?
- Ayşe Melike Çerçi: Onlar da aslında bunun bir yarışma olduğunu öğrenince bir anda yumuşuyorlar. “Ayy özür dileriz, size kaba davrandık” diyenler çıkıyor.
- Caner Özyurtlu: Bir kısmı da bunun yarışma olduğunu öğrenmesine rağmen sakinleşmiyor ama elinden geldiğince öfkesini gizlemeye çalışıyor. Televizyon programının gereği olduğu için bize hak vermek istese de bir an önce bizden kurtulmak istiyor.

Programın sunucusu Öner Erkan’la iletişiminiz nasıl?
- Caner Özyurtlu: O stüdyoda bizi birbirimize bağlıyor. Şimdi Ayşe, Ozan şunları yapacak gibi şeyler söylüyor. Programın dış sesleri Öner’e ait.
- Ayşe Melike Çerçi: İyi bir sunucu... İşi sunan ve toparlayan kişi. Rolü çok büyük...

SAKİN KALAN 5 BİN TL KAZANIR
Peki yarışmacıların sabırları nelerle ödüllendiriliyor? Hediyeleriniz neler?
- Ozan Özcan: En büyük hediyemiz 5 bin TL... Eğer yarışma sırasında evdeki herhangi bir şeye zarar verdiysek, onu da o anda telafi ediyoruz.

Eşyaya zarar vermek çok riskli değil mi?

- Ozan Özcan: Riskli tabii... O yüzden bir şey kıracaksak, evdeki birilerinin önceden haberi oluyor bundan. Mesela evde tabak kırdık, yarışmacı sinirlenmedi, 500 TL veriyoruz.

Haberin Devamı


KADINLARIN SALDIRISINA UĞRADIM
Sosyolojik analiz çıkar bu programdan... En iyi siz bilirsiniz; Türk insanı genelde hoşgörülü mü yoksa sinirli mi?

- Ozan Özcan: Hoşgörülüler bence...
- Caner Özyurtlu: Bence... Yarışmaya başlamadan önce hepimiz en azından birer kez dayak yeriz diye düşünüyorduk.
- Ayşe Melike Çerçi: Kadınların öfkesi farklı ama... Benim saldırıya uğradığım oldu yani...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!