Kitap hoÅŸuna giderdi sadece çocuklarla ilgili kısmı çıkar, derdi

Güncelleme Tarihi:

Kitap hoşuna giderdi sadece çocuklarla ilgili kısmı çıkar, derdi
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 19, 2005 00:00

Remzi Kitabevi’ndeyim. Amacım belli. Babalar Günü için minik sürprizler alıyorum. Ä°ÅŸte tam o sırada çalınıyor kulağıma: ‘Güle Güle BebeÄŸim geldi mi?’ Bir deÄŸil, iki deÄŸil herkes bu kitabı soruyor. Ãœstelik sanki kitap gizli ve yasakmış gibi kısık sesle soruyor.Gazetelerde çıkan yazıların üzerine bu yoÄŸun okur ilgisi de eklenince, benim de kitabın yazarı Arda Askan’la röportaj yapmam farz oluyor... Da... Nerede, ne zaman? Çünkü bana yine Dubai yolları gözüktü, son günün gecesine Alya’yı emzirip uyuttuktan sonraya randevulaşıyoruz. O saatte Alya uyanmasın diye de fısır fısır konuÅŸarak bu röportajı yapıyoruz. Arda, acayip zayıflamış, hakiki ‘Son Mohikan’ olmuÅŸ. Mütevazı ve ÅŸahane bir adamdır. Birazdan siz de tanık olacaksınız zaten...Hangi saikle bu kitabı yazmaya baÅŸladınız?- Zafer Mutlu ve Hıncal Uluç, Ercan Bey’in çok yakın arkadaÅŸları. Onlar demiÅŸler ki: ‘Ercan Arıklı hakkında bir kitap yazılsın. Ölümünden sonra yazılan her ÅŸey de, o kitabın arkasında yer alsın. Kim yazar? Arda yazar...’ Yani resmen sipariÅŸ ettiler, ‘Yazsana’ dediler. Yoksa benim aklıma bile gelmemiÅŸti...‘Malzeme’ sizi zorladı mı? Karışık bir malzeme...- Benim için karışık deÄŸildi. Benim çok iyi tanıdığım bir adam. 70, 80 kiÅŸiyle konuÅŸtum. Bantların hepsini ben çözdüm. Bir buçuk yılda çok severek ve çok eÄŸlenerek yazdım. Yazarken hiç tereddüt etmediniz mi?- Niye edecektim ki? Bu, kötü bir Ercan Arıklı deÄŸil ki. Ben Ercan Arıklı’yı seven bir adamım. Yani ben tarafım. Ercan Bey için kötü bir ÅŸey yazar mıyım? Mümkün deÄŸil! Benim ‘Hem siyahı hem de beyazı vereyim’ gibi kaygılarım hiç olmadı. Sadece samimi bir kitap yazmak istedim. Sanırım yazdım...SON SEVGÄ°LÄ°SÄ° BANA GÃœVENDÄ°Kimseden izin aldınız mı?- Ailesiyle görüştüm. Ä°ki kiÅŸi hariç hemen hemen hayatına girmiÅŸ herkesi aradım. Bazı isimleri deÄŸiÅŸtirdim. Mesela evlenmeyi düşündüğü son sevgilisinin ismini Esra yaptım.Son sevgiliyi konuÅŸmaya nasıl ikna ettiniz. Kolay oldu mu?- Yok canım, 3 ay peÅŸinde koÅŸtum. Hikayelerini biliyordum, ama onun aÄŸzından duymak istiyordum. Kesinlikle kabul etmedi. Sonra bana güvendi, isminin açıklanmaması kaydıyla, yaÅŸadıklarını anlattı. Hatta kullanmam için not defterlerini ve günlüklerini verdi. Bir ara evlenmeye karar veriyorlar ama sonra kız vazgeçiyor. Aktüel Dergisi bana, ‘Ercan Arıklı’nın son sevgilisi kimdi diye kapak yapalım, kızın adını sizden öğrendiÄŸimizi yazalım, hem kitabınızın reklamı olur’ dedi. Son derece ahlaksız bir teklifti. Kabul etmedim tabii.Peki sizce kitabınızda Esra olarak geçen kiÅŸi neden adının açıklanmasını istemiyor. Utanç duyduÄŸu bir iliÅŸki mi bu?- Yooo. Ama istemiyor. Belki bu ÅŸekilde gündeme gelmeyi tercih etmiyor...Kitaba koyamadığınız ÅŸeyler var mı?- Görüştüğüm insanların, ‘Bunu yazma’ dediÄŸi hiçbir ÅŸeyi kitaba koymadım. Bir de bir iki sanatçının adını hiç geçirmedim, oysa Ercan Bey’in hayatına girmiÅŸlerdi.Peki istemediÄŸiniz gibi konuÅŸanlar oldu mu?- Yazgülü ErdoÄŸan örneÄŸi var. Diyor ki: ‘Benim tazminatımı vermedi!’ BaÅŸta çok seviÅŸmiÅŸler, ama sonra kavga etmiÅŸler. Yazgülü, ‘Seni mahkemeye vereceÄŸim’ demiÅŸ, vermemiÅŸ ama ant içmiÅŸ: ‘Her yerde tazminatımı vermediÄŸini söyleyeceÄŸim.’ Kitapta da söylüyor!BENÄ°M İÇİME SÄ°NDÄ°Bir plan var mıydı, yoksa kitap, kendi kendini mi yazdı?- Ben kitaba hangi sahneyle baÅŸlayacağımı biliyordum: Çocuklarının ölüm sahnesi. Bu kesindi. Ölümünden bir süre önce Alman Hastanesi’nde bir psikiyatr Ercan Bey’e, ‘Siz yasınızı yaÅŸayamamışsınız’ diyor, ‘YaÅŸasaydınız tüm bunlar olmazdı.’ Gerçekten de bu hiçbir zaman konuÅŸulmayan bir ÅŸeydi. Kendi ailesi de eski eÅŸinin ailesi de yazılmasını istemedi. Ben de şöyle düşündüm: ‘Bu iÅŸe soyunduysam, bunu yazmaya mecburum!’Peki yazdıklarınız içinize sindi mi? Ercan Arıklı bu mu? EksiÄŸi gediÄŸi yok mu?- Valla, benim içime sindi. Çok hoÅŸ, çok kolay okunan, hem eÄŸlenceli hem hüzünlü ÅŸurup gibi bir ÅŸey oldu. Abartılacak bir durum yok. Sır- mır da yok. Efendim Emel Sayın hikayesini niye yazmışım? Zaten Haftasonu’nda çıkmıştı. Benim çok hoÅŸ bir kitabım var, o kadar.‘Ercan Arıklı bu kadardır!’ diye Kuran’a el basar mısınız?- Hiç böyle bir ÅŸey söylemem. Ercan Arıklı sadece bu olabilir mi? Mutlaka baÅŸka ÅŸeyleri de vardır. Ben zaten onun sabahlara kadar oturduÄŸu Alp Yalman gibi arkadaÅŸlarından biri deÄŸilim ki. Bu benim Ercan Arıklı’m, n’apim yani!Kitap hakkında bir sürü eleÅŸtiri var: a) Engin Ardıç’ın yaptığını yapıyor, ‘ayrıldıktan’ sonra eleÅŸtiriyor. b) Sanki intikam almak için adamı rencide ediyor. c) Ercan Arıklı’yı kötü yansıtıyor. Bütün bunlar sizin de kulağınıza geliyordur. Ãœzülmüyor musunuz?- Daha kimse kitabı okumadı ki. Bu üç suçlamanın da benim kitabımla bir alakası yok. BÄ°R KADINI DELÄ°RTEBÄ°LÄ°R, DERÄ°MSiz kendinizi sevdiÄŸiniz birine kötülük yapmış gibi hissetmiyorsunuz yani...- Ne münasebet. Bir de ben bu meseleyi bu kadar ciddiye almıyorum. Ben gerçekten yakınları olan insanlar üzülürse, üzülürüm. Onlara da kendileriyle ilgili yerleri okuttum. Hiçbir itirazda bulunmadılar. Onu az tanıyanlar tabii ki böyle saçma yorumlarda bulunacak.Bu kitap ona hak ettiÄŸi deÄŸeri veriyor mu sizce?- Benim öyle bir iddiam yok. Söylüyorum, tatlı, güzel, kolay okunan bir ÅŸey yazdım...YaÅŸasaydı hoÅŸuna gider miydi?- Bana kalırsa giderdi. Söylüyorum sadece ‘Çocuklarla ilgili kısmını çıkar’ derdi. Ben zaten eski eÅŸi intihar etmiÅŸ mi, etmemiÅŸ mi olayı ortada bırakıyorum. Bir apartmanın ikinci katında gaz patlıyor ve iki çocuk rahmetli oluyor, bu kadarını söylüyorum. Zaten iÅŸin gerçeÄŸi ne onu da bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Olayda tanık yok. Sadece o dönemi, o acıyı yaÅŸamış olanların izlenimlerini aktarıyorum. Mesela bir Arda Gedik tahlili var: ‘İntihara niyetlenen insanların yüzde 80’i edemez’ diyor, ‘Köprüden mi atlayacak? Atlasa mı atlamasa mı bilemez, kendi içinde gidip gelir. Ä°nci de o dönemler sigarayı bırakmıştı, belki havagazını açtı ama intihar edip etmemek arasında gidip geldi, bir sigara yakayım da düşüneyim dedi ve kibriti çaktı. Kimbilir...’ Ä°nci Trak, o sigarayı yakmasaydı, belki bunların hiçbiri olmayacaktı ve Ercan Arıklı’nın hayatı bambaÅŸka bir yol alacaktı. Belki dergicilik deÄŸil bambaÅŸka bir ÅŸey yapacaktı...Peki bir insanın hayatı boyunca söylemeye imtinayla çekindiÄŸi birtakım ÅŸeyler, pata küte ortalığa dökülüyor. Kendisinin anlatmadığı ÅŸeyleri, bir baÅŸkasının anlatması, öldü diye, doÄŸru mu?- Ben bunu baÅŸtan kabul ettim. Yapacağım dedim. Suçsa suçluyum. Ama Ercan Bey’e saygısızlık yapmıyorum ki, onu kötü bir ÅŸekilde anlatmıyorum ki... Kitabın başındaki kendi yarattığım fantezi sahne dışında, bu konuyla ilgili sadece tanıklıklar aktarıyorum...Peki o kadın o noktaya nasıl geldi? Ä°nsan yazarken bu sorunun cevabını merak ediyor mu?- Hiçbirimiz bilemeyiz bunu. Ben gerçi genetik bir rahatsızlık olduÄŸuna inanmıyorum. Ä°nci Trak, Robert Kolej’in en zeki kızlarından biri. Ercan Bey, onunla flört etmeye baÅŸladığı zaman Ä°nci’nin ailesi onlardan daha üst düzeyde. Ercan Bey’in ailesi Kars’tan gelmiÅŸ, paraları var ama Trak Ailesi baÅŸka. Evlenip Lozan’a gittiklerinde Ä°nci, sosyal statü olarak Ercan Bey’i eziyor. Ama yıllar içinde yavaÅŸ yavaÅŸ Ercan Bey üste çıkmaya baÅŸlıyor. Ve aralarında bir itiÅŸ kakış baÅŸlıyor. Tabii tüm bunlar o olayı açıklamaya yeter mi? Yetmez. Soru ÅŸu: Ercan Bey, bir kadının delirmesine sebep olabilir mi, olamaz mı? Bana kiÅŸisel olarak sorarsan, Ercan Arıklı bir kadını delirtebilir derim...Güher Pekinel meselesinde sizce hiç haksızlık edilmedi mi?- Ettin mi diye sorsana...Soruyorum.- Ben bu kitabı yazarken Güher Hanım’ı aramadım.Neden?- Valla, içimden gelmedi! Mahkeme dosyalarını okuyunca bunların kanlı bıçaklı olduÄŸunu öğrendim. Dosyada bu iki insana da yakışmayacak kadar korkunç suçlamalar vardı. Zaten arasaydım da konuÅŸmazdı. Ama ona karşı bir haksızlık yapmadım. Kitapta kendisiyle ilgili herhangi bir yargı yok.KEÅžKE ÖLDÃœKTEN SONRA DA BANA PARA KAZANDIRSAGazetedeki alıntıları görünce ne hissettiniz?- Özel bir ÅŸey hissetmedim, biraz üzüldüm. Ama ben de gazeteciyim. Böyle olacağını biliyordum...DuyduÄŸunuz hisler arasında utanç var mıydı?- Niye utanç olsun? 400 sayfalık kitabın orasından burasından kopuk kopuk alıntılar yapınca, kötü bir kitapmış gibi duruyor. Biraz kitabın tadı gitti sanki. Onun dışında beni üzen baÅŸka bir ÅŸey yok.Ama alıntılanan bütün polemikler kitapta var. Bunu göze almış olmalısınız. Nasıl bir savunmanız vardı?- Niye bir savunmam olsun canım? Ben bir hata yapmadım ki!Neticede ölmüş bir adamın üzerinden para kazanıyorsunuz! Bu size tuhaf gelmiyor mu?- Çok özür dilerim ama 2 bin adet basılmış bir kitaptan söz ediyoruz. Ben Orhan Pamuk ya da Ahmet Altan deÄŸilim. Kaç para kazanabilirim ki? Yüzde 10 veriliyor. Kaldı ki... Kazansam... Ercan Bey üzerinden çok paralar kazansam.... Çünkü ne zaman iÅŸsiz olsam ona giderdim, ‘Ercan iÅŸsizim’ derdim, bana iÅŸ verirdi, hatta beni atv’ye aldı, ‘Bir tek ÅŸartım var’ dedi, ‘O çirkin suratını ekranda göstermeyeceksin!’ Onun sayesinde para kazanmak benim için onurdur. Öldükten sonra da keÅŸke para kazandırsa...BENCE ERCAN ARIKLI ÇOK HÃœZÃœNLÃœ VE YALNIZ BÄ°R ADAMDIBence Ercan Arıklı çok hüzünlü ve yalnız bir adamdı... Bütün bu eÄŸlencenin ardında, hiçbir zaman bir yuva kurmamış bir adam var. Evet, o yalnızlığın içinde çok eÄŸleniyor görünüyor, aşık oluyor, seviyor ama hep eÄŸreti bir hal var... Hüzünlü bir hal. Ben öyle algılıyorum.ALP YALMAN VE Ä°SMAÄ°L CEM Ä°NANILMAZ KETUMDULARBazı arkadaÅŸlarım ‘70-80 kiÅŸiyle konuÅŸtun Ercan Bey’le ilgili yeni bir ÅŸeyler keÅŸfettin mi?’ diye sordu. Ä°ster istemez bir dolu farklı yönünü öğrendim. Alp Yalman gibi beÅŸ karış suratlı arkadaÅŸları olduÄŸunu mesela. Ve Ä°smail Cem. Onlar güya gençlik arkadaÅŸlarıydı, birlikte pavyona filan gitmiÅŸler. Soruyorum. Hiç cevap yok. Ä°nanılmaz ketum davrandılar. Hele Ä°smail Cem parti baÅŸkanı gibiydi. Ona zarar vereceÄŸimden korktular... Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!