Kitap:haftanın yenileri

Güncelleme Tarihi:

Kitap:haftanın yenileri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2012 20:29

Haberin Devamı

Roman
Kedi Beşiği
Kurt Vonnegut
Çev.: Serkan Göktaş
APRIL Yayıncılık

Şayet, Kurt Vonnegut bir cümleyi fazla ciddi kuruyorsa, onu çok önemsemeyeceksiniz, çünkü fena dalga geçiyordur. Ama kahkahalar attığınız sırada, ışık hızıyla okuduğunuz bir cümle daha kurmuşsa, işte asıl patlama noktası oradadır! Tıpkı Kedi Beşiği’nde ve aslında her kitabında olduğu gibi. Aslında, ilk atom bombasının Japonya’ya atıldığı gün Amerika’nın önde gelen isimlerinin ve bombayla ilişkili kişilerin o gün neler yaptığına dair bir roman yazmak isteyen Sam -Bokononcu olduktan sonraki adıyla Jonah- birdenbire nasıl Bokononcu olduğunu anlatmaya başlar. Aslında her iyi Hıristiyan gibi, Hıristiyan bir kitap yazmak isteyen Sam, San Lorenzo Cumhuriyeti’nde Amerikan Rüyası’nın tersten okunduğunu görecektir, daha doğrusu bize gösterecektir. Bu vesileyle Sam (yani Jonah), daha doğrusu Vonnegut bize ‘kendi ırkına bu kadar zarar verebilen tek canlı olan insan’ın tüm iki yüzlülüğünü gösterecektir! Kahkahayla güldüğümüz esnada, insanın zalimliğiyle yüz yüze getirecektir. Vonnegut’un ölümsüz eserlerinden Kedi Beşiği, aslında tek bir cümle için yazılmış bir roman! Yani usta Kurt Vonnegut biraz düşünmemiz için yazmış Kedi Beşiği’ni. Çocuk yaşta cephelere gönderip ölülerini gömdüğümüz çocukları, savaşmadığı halde savaşta katledilen çocukları düşünmemiz için yazmış! Unutmadan, Kilgore Trout’u soranlar varsa söyleyelim; o da bir insan...

Haberin Devamı

Öykü - Fantastik
Yitik Öyküler Kitabı
M. İhsan Tatari
Bu Yayınevi

Ne yalan söyleyeyim, yerli fantazya öykü veya romanlarında özgünlük arayanlardanım. Yani isimleri Tom, Jack olmayan kahramanlar veya Elf, Ork gibi kaynağı belli türlerin yerine ifritlerin, pirabokların, dev analarının, al karılarının olduğu metinler ilgimi çekiyor. Her zombi hikâyesinde “birgün İstanbul’u da işgal etse ya bunlar,” diye iç geçirenlerdenim. Daha doğrusu geçirenlerdendim, demeliyim. Çünkü İhsan Tatari’nin Yitik Öyküler Kitabı her anlamda hasretimi dindirdi. Hem de ne dindirmek. Kitapta yer alan toplam dokuz öyküde kılıçlar, şövalyeler, büyücüler, cadılar, yaşayan ölüler, cyborglar, cesur insanlar, kahramanlar, kalem erbabları, üç kağıtçılar, mutantlar ve haliyle insanlar geçit resmi düzenliyor. Büyük kimyasal savaş sonrası İstanbul’un orta yerinde cyborgların insan avına çıktığı, insanların gözü dönmüş zombilerle uğraşmadığı, aşkını arayan adamların aslında bir cadı tarafından aşkın dehlizlerine itildiği, artık yazı yazmanın unutulduğu yıllarda mektup yazmak için insan üstü mücadelenin verildiği öyküler. Yitik diyarlardan gelen, Yitik Öyküler Kitabı bize bir yandan da şunu müjdeliyor; bu topraklarda artık fantazya yazınının özgün ve iyi örnekleri veriliyor, yeter ki görebilelim. Heyecanla okuyacağınız öyküler toplamı.

Haberin Devamı

Sağlık
Kanser Danışma Kılavuzu
Dr. Erol Yorulmazoğlu
Etki Yayınları

Yakın zamanda gazeteler iki ünlü ismin kanser dolayısıyla ölümünü sayfalarına taşıdı. Birer gün arayla üstelik. Aslına bakarsanız kanser her gün birilerini alıyor aramızdan, adını duymasak da... Adını duyduğumuz anlarda da o kadar kanıksamış oluyoruz ki, gereken önemi vermiyoruz yakınlarımıza uğramadıkça! Değişime uğramış hücrelerin kontrolsüz büyüme ve yayılması olarak kısaca tanımlayabileceğimiz kanser hastalığının tedavisi için en önemli hareket, hâlâ ‘erken teşhis’ edebilmekte yatıyor. Zira evre evre ilerleyen bir hastalıktan söz ediyoruz. Yani belli bir noktadan sonra, ne yapsak çare etmiyor. Haliyle öncelikle ‘bilinçlenmek’ gerekiyor konuyla ilgili olarak. Medikal onkoloji ve hematoloji uzmanı Dr. Erol Yorulmazoğlu, ‘Kanser Danışma Kılavuzu’ kitabında bize kanser ile ilgili bilmemiz ve yapmamız gereken her şeyi uzun uzadıya anlatıyor. Evvelâ detaylı bir tanımını veriyor kanserin, sonra her yıl kaç kişinin ölümünün kanserden kaynaklandığını dile getiriyor. İlerleyen sayfalarda şüphelerin neler olduğunu, teşhisin ve evre saptamasının nasıl yapılacağını (elbette uzmanlar eşliğinde) aktarıyor. Tek tek türlerini aktardıktan sonra, doktorunuzla teşhis öncesi ve sonrası nasıl bir paylaşım içinde olmanız gerektiğine kadar aktarıyor. Kanser için önemli ve yalın anlatımlı bir müracaat kitabı.

Haberin Devamı

Futbol Kültürü
Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar?
Franklin Foer Çev.: Harun İsmail Çırak
İthaki Yayınları

Birgün babam “Senin daha yaşın küçük, sen karışma” dediğinde bütün dik başlılığımla, 5 tane Dünya Kupası izledim ben, diye isyan edip rüştümü ispatlamıştım! Sadece ben değil birçokları da önemli turnuva tarihleri üzerinden kodlarlar, hayatlarındaki kimi önemli olayları. Herhangi bir şeyi hatırlamak için, “Danimarka’nın şampiyon olduğu seneydi” veya “Baggio’nun penaltı kaçırdığı yıldı” diyenleri de duymuşsunuzdur. Futbol aslında böyle bir şey kimileri için. Artık klişe halini almış bir sözdür, “Hayat fena halde futbola benzer.” Gerçekten benzer mi veya ne açıdan benzer, diye sorduğumuzda cevabını doğru vermek biraz güç olabiliyor. Amerikalı Franklin Foer, ‘Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar?’ kitabında futbol üzerinden sosyoloji ve tarih incelemesi yapıyor. Balkanlardaki savaş çetelerinin futbolla organik bağlantısını, İtalya’daki mafyaların turnuvalara etkisini, mezhep savaşlarının kulüp rekabetine nasıl yansıdığını, İslâm dünyasının umudunu futbolda aramasını ve birçok şeyi ele alıyor. Bu bakış açısıyla, aklımıza Simon Kuper geliyor hemen. Foer aslında çok farklı şeyler söylemiyor, ama biraz daha içeriden ve güncel şeyler aktardığı da bir gerçek. Hazır gündemimiz bu kadar futbol odaklıyken, titiz çevirisiyle de beğeneceğiniz kitabı okumanın tam zamanı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!