Kitap

Felsefe / Siyaset

Direnişi Düşünmek
2013 Taksim Gezi Olayları
Kolektif
MonoKL Yayınları

Türkiye’yi sarsan 10-15 gün! Gezi Direnişi ilerleyen yıllarda böyle anılacak! Futbol maçlarında tribünlere kulağınızı verdiğinizde dipten gelen dalgayı hissedersiniz! Bu da sarsıntının etkisini göstermek için kâfi olacaktır. Hakkında milyonlarca tweet atılan, yüzlerce sayfa yazılan, daha hadiseler sıcakken bile kitapları yayımlanan Gezi Direnişi için, gelecek zaman kim bilir nelere gebe. Çok şey söylenecek üstüne ve şimdiden söylenmeye başlandı bile. Ama tuhaf bir çelişkiyi de içinde barındırıyor bu durum. Demek istediğim, yayımlanan kitapların sayısı onu aşalı çok oldu, ama bunların büyük kısmı ‘ağaç katli’nden öteye geçebilmiş değil. Şıpınişi bir araya getirilmiş kitaplar, çözünürlüğü kötü ve kimin çektiği belirtilmemiş (nedense anonimleşmiş) fotoğraflar, twitter’dan alınmış cümleler, çizimler vesaireden oluşuyor. Haliyle Gezi Direnişi’ne dair hiçbir şey söylemedikleri gibi, ‘ruha’ aykırı bir şekilde hareket ediyorlar! Neyse ki, arada insanı umutlandıran, en önemlisi zihin açan yayınlar da var. Bunların başında MonoKL 0 sayısı geliyor.
Volkan Çelebi ve Ahmet Soysal, daha direniş sırasında ‘Uluslararası İmza Kampanyası’ başlatmış ve şiddet karşıtı bir çağrıda bulunmuştu. Dünyaca ünlü filozoflar buna imzayla destek oldular. Bu kolektif yayında tekrar bir araya gelerek Gezi Direnişi’nin düşünsel, sosyolojik arka planını sorguluyorlar. Geçmiş örneklerle ve Türkiye’deki dinamiklerle birlikte direnişi, gençleri, destan yazan kahraman polisin temsil ettiklerini, iktidarı ve konuyla ilgili her şeyi masaya yatırıyorlar. Alain Badiou, “Yaşasın gelecek politikanın dünyadaki yeni yurdunun yaradılışı!” diyerek selam verirken, Zizek, yüzeyin altındaki derin huzursuzluğun ne olduğunu irdeliyor ve küresel bir protestonun habercisi olabilme ihtimalini düşünmek gerektiğini sorguluyor. Sadece onlar mı? Volkan Çelebi, Ahmet Soysal, Işık Ergüden, Jean-Luc Nancy, Bernard Stiegler, Gökbörü Sarp Tanyıldız, Gökhan Kodalak, Jacob Rogozinski gibi akademisyen ve felsefeciler de birbirinden önemli yazı ve tespitleriyle meselenin sadece ‘ağaç’tan ibaret olmadığını ispatlıyorlar!

Ayı Olmayan Ayı / Frank Tashlin / Çev.: Şiirsel Taş
Hayy Kitap / Çocuk

Günlerden birgün (aslında salı günü) mağarasında kış uykusuna yatan bir ayının öyküsü bu. Ama Ayıcık kış uykusundayken ormanına gelen garip şapkalı adamlar koca kış uykusu boyunca, ormanlık alana kocaman bir fabrika kondururlar. Ayı bahar gelip uyandığında, ormana değil fabrikaya uyanır! İşin tuhaf tarafı bir fabrika dolusu adam, onun bir ayı olduğuna değil işten kaytarmaya çalışan bir budala olduğuna inanırlar! Ayı’nın bir ayı olduğunu ve en önemlisi budala olmadığını ispatlaması gerekecektir! Harika bir kitap.
Betonda Yeşeren Gül / Tupac Amaru Chakur / Çev.: Sabri Kaliç, Altay Öktem / Marjinal Kitap / Şiir
Öldürüldüğünde henüz 25 yaşında olan ünlü RAP şarkıcısı Tupac Shakur’un rapper ifadeyle 2PAC’ın şiirleri. Baştan belirtmek gerek, öyle büyük imgeler, metaforlar, şairanelikler beklememek gerek. 19 yaşındaki ‘asi’ ama bir o kadar ‘âşık’, çok yerde hayatı sorgulayan, dünyaya bir ergen hissiyle değil, ‘insan’ olarak insanca olmayan şeylere isyan eden bir adamın şiirleri. Gencecik yaşta hayata veda eden ve sert sözlerle konuşan bir sanatçının evrak-ı metrukesi. Bir o kadar hayatına dair!

Mart / Alper Atalan / İletişim Yayınları / Öykü

Meşhur, “mart ayı dert ayı” sözünün öyküleşmiş hali ‘Mart’. Alper Atalan’ın öykülerinde hadiseleri yaşayan, soluk soluğa oradan oraya savrulan, çevresindekilerin ‘gazıyla’ türlü maceralara gark olan ve müthiş eğlenceli anlatan bir anlatıcı kahramanımız var. ‘Mart’taki karakterler de olağanüstü başarılı. Farklı zamanların mart ayında yaşanan hadiselerini gayri kronolojik olarak anlatırken öyküleri, mart ayında gerçekleşmesinin haricinde başka bir bağlama daha oturtsaymış çok daha etkileyici olabilirmiş.