Kırsal kesimde kıyafet yok gibi bir şey bazen bir yaprak, bazen ottan bir etek

Güncelleme Tarihi:

Kırsal kesimde kıyafet yok gibi bir şey bazen bir yaprak, bazen ottan bir etek
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 22, 2004 00:00

Profesör Nadir Paksoy bir patoloji ve sitopatoloji yandal uzmanı. Yaptığı iÅŸ hücre ve doku örneÄŸinin resminden hastalık ve kanser tanısı koymak. Kendi tabiriyle resim doktorluÄŸu. Paksoy kendini bildiÄŸinden beri geziyor, doktor olmasının bir sebebini de ‘gezerek yapabileceÄŸim bir meslek olduÄŸu için’ diye açıklıyor.Hayatının 10 yılını BirleÅŸmiÅŸ Milletler gönüllü doktoru olarak dünyanın dört bir köşesinde geçirmiÅŸ. GittiÄŸi yerler arasında beÅŸ sene kaldığı Pasifik’teki Vanuatu, Batı Samoa ve Mikronezya adaları, altı ay boyunca Hindistan’daki bir cüzam hastanesi, bir sene konuk eÄŸitim görevlisi olduÄŸu Afrika’da Zimbabwe ve Norveç var. Paksoy’un gezilerini anlattığı birçok kitabı bulunuyor. Gezgin Bir Hekimin Dünyası, Bir Demet Pasifik ve Sırt Çantamda CoÄŸrafyalar bunların sadece birkaçı. Paksoy insanın turist olarak gitmeyi akıl edemeyeceÄŸi kadar uzak, ‘Hayalinizde canlandırdığınız her görüntünün gerçek olduÄŸu yerler’ olarak tanımladığı Pasifik Okyanusu’ndaki Vanuatu, Batı Samoa ve Mikronezya’yı anlattı.Vanuatu’nun Malekula Adası’nda iki kabile yaşıyor: Büyük Nambaslar ve Küçük Nambaslar. Bu iki kabile, giyimleri, gelenekleri ve sosyal yapılarıyla klan izlerini sürdüren topluluklar. Ä°ki kabilenin de erkeklerinin tek giysisi ‘namba’ denen püskül ve aÄŸaç kabuÄŸundan veya muz yaprağından yapılan örtümsü kuÅŸak. Namba sadece cinsel organlarını kapatıyor, hayalarını dışarıda bırakıyor. Küçük Nambas kabilesinin sargısı Büyük Nambas’ınkin-den daha küçük olduÄŸu için adaya gelen Ä°ngilizler onlara böyle isim vermiÅŸ.Pasifik’e gidiÅŸiniz nasıl oldu?- Bir gün yabancı bir dergide BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in tüm dünyadan doktorlara açık bir giriÅŸimi olduÄŸunu öğrendim ve onlara yazdım. Bir süre sonra cevap geldi, 15 gün sonra hareketle beni Pasifik Okyanusu’ndaki Vanuatu Takımadaları’na yollamak istiyorlardı. EÅŸimle o zaman niÅŸanlıydım, apar topar evlenip gittik. OÄŸlum Gezgin batı Samoa’da doÄŸdu, ÅŸimdi 17 yaşında.Nerelerde bulundunuz?- Melanezya denen bölgede kaldık. Vanuatu Takımadaları, Batı Samoa ve Mikronezya’da bulundum. Vanuatu Güney Pasifik Okyanusu’nda, Fiji’ye komÅŸu, Avustralya’nın 2 bin 250 kilometre açığında, 83 adadan oluÅŸan bir ada grubu. Samoa da o bölgedeki bir baÅŸka adalar grubu. Vanuatu’da inanılmaz bir kültür zenginliÄŸi var. Küçük gruplar halinde Ä°ngilizler, Fransızlar, Yeni Zelandalılar, Avustralyalılar, Çinliler, Vietnamlılar ve yerli halk uyum içinde yaşıyorlar.Buralara turist gidiyor mu?- Gidiyor ama çok da fazla görülecek bir ÅŸey yok. Her adanın, ada grubunun bir baÅŸkenti var, oralarda da zincir otellerin ÅŸubeleri var. Deniz hemen otelin önünde, dalmak isteyenlerin ilgisini çekebilir. Biraz Maldivler gibi. Ama oranın ilginç yanı bunlar deÄŸil; esas görülmesi gereken yerel halkın yaÅŸayışı. Turist olarak gelince de bunların arasına girmek çok kolay deÄŸil, hatta hiç ÅŸansları yok. Yabancıya çok kapalılar. Kabileler halinde, saz kulübelerde yaşıyorlar. BaÅŸkentte beton binalar oluyor ama halkın geri kalanı tamamen doÄŸal ortamlarında. Hálá boyanıp tören yapıyorlar. GAZETENÄ°N ADI: TAM TAMDoÄŸası, iklimi nasıl?- Binlerce palmiye, bembeyaz kumlar, masmavi bir deniz. FotoÄŸraflardaki gibi. Birçok insanın hayal ettiÄŸi bir coÄŸrafyada yaÅŸamalarına raÄŸmen halkın denizle pek alakası yok. Arada bir serinlemek için ağırlıklı olarak çocuklar girip hemen aÄŸacın altına kaçıyorlar. Çok koyu renk tenli oldukları için de güneÅŸin altında yatanları hiç anlamıyorlar. Kurak ve yağışlı mevsimleri var. Hava sıcaklığı 25-28 dereceyi geçmiyor. Bazen tayfun, fırtına çıkıyor ama genel olarak hep sıcak. YaÄŸmurları muson yaÄŸmuru gibi ÅŸiddetli deÄŸil. Zorlamayan bir iklim.Günlük hayatları nasıl? - Kesinlikle erkek ve kabile reisi egemen bir toplum. Kırsal kesimde herkesin bir tarlası var, orada çalışıyorlar. Hindistancevizi, muz, yam ve taro denen patates gibi niÅŸastalı kök sebzeleri yetiÅŸtiriyorlar. Bu iÅŸleri daha çok kadınlar yapıyor, erkekler bazen balığa çıkıyorlar. Vanuatu’da akÅŸamları sadece erkeklerin gittiÄŸi köy odaları var. Kava dedikleri, yarı uyuÅŸturucu bir içkileri var. Bir aÄŸacın kökünden yapılıyor, çamur gibi bir ÅŸey. Åžimdilerde bu kökten Batı’da ilaç da yapılıyor. Bira ve tütün seviyorlar. AkÅŸamları bazen dansları, törenleri oluyor.Çok kabile var mı?- Kırsal kesimde her köy bir kabile gibi. Her kabilenin de kendine göre bir dili var. Mesela Aksaray - ÅžiÅŸli mesafesinde yaÅŸayanlar iki ayrı kabile. Herkesin kendi dilini geliÅŸtirmesi yüzünden resmi dil olan Ä°ngilizce bozulmuÅŸ. Ä°ngilizce’yi duydukları kadarıyla bir lisan yaratmışlar. Pigeon English (Güvercin Ä°ngilizcesi) dedikleri bir Ä°ngilizce konuÅŸuluyor. Bir gazeteleri vardı, ismi Tam Tam. Bayağı ilkel bir kabile hayatı. Kıyafetler nasıl?- Merkezlerde erkekler parmak arası terlik, ÅŸort ve tişört giyiyorlar. Samoa’da erkeklerin resmi kıyafeti etek. Sokaktaki adamdan cumhurbaÅŸkanına kadar etek giyiyorlar. Kadınlar da bol, tunik gibi elbiseler giyiyorlar. Kırsal kesimdeyse kıyafet yok gibi bir ÅŸey, kabileye göre deÄŸiÅŸiyor. Bazısı sadece cinsel organını kapatan bir yaprak sarıyor, bazısı otlardan yapılmış etek takıyor.YEŞİL FASULYE CETVEL GÄ°BÄ°, KOCAMAN, UPUZUNDoktora büyücü muamelesi yapılıyor muydu?- Hayır. Sean Connery’nin filmindeki gibi ‘Medicine Man’ de demiyor, kısaca ‘Dokta’ diyorlardı. Doktora saygı duyuyorlar, zaten birçok kabileye, törene doktor olduÄŸum için girebildim.SaÄŸlıkları nasıl, modern yaÅŸantı kabile saÄŸlığını bozmuÅŸ mu?- Genel olarak saÄŸlığı iyi bir halk. Fazla hastalık girmemiÅŸ. Aşılar ve koruyucu saÄŸlık hizmetleri veriyorduk. Biz oradayken sıtma salgını vardı ama sıtma doÄŸuya gittikçe bitiyor. ‘Yalınayak başıkabak’ dolaÅŸtıkları için kırsal alanda enfeksiyon hastalıkları çoktu, o yüzden çocuk ölümü biraz fazlaydı. Bir de ilginç bir ÅŸekilde kalp hastalığı, yüksek kolesterol ve diyabet vardı. Hiçbir aktivitede bulunmadıkları, bol kırmızı et yedikleri için. DoÄŸada yaÅŸam saÄŸlıklı olmak için bir etken ama doÄŸada olan her ÅŸey de saÄŸlıklı diye bir kural da yok. Mutlaka doÄŸa ve uygarlık bir arada olmalı.BUNGY JUMPÄ°NG’İN DOÄžDUÄžU YER: VANUATUVanuatu Takımadaları’nın güneyindeki Pentecost Adası’nda yılda bir kere yapılan bir tören. Kuleden topraÄŸa atlama anlamına gelen ‘Naghol’ diyorlar. Sarmaşık saplarının en kuvvetli olduÄŸu mayısta yapılıyor. Tahtaları üst üste koyarak yaptıkları kuleden atlıyorlar. 30 metre yüksekliÄŸindeki kulede 1,5 metrede bir tahta tramplenler var, her erkek kendi yüksekliÄŸini seçiyor. Bu tören kabile erkeklerinin cesaret sınavı. En yüksekten atlayan, o sene kabilenin en güçlü erkeÄŸi olarak kabul ediliyor. Lastik yerine sarmaşık kullanıyorlar. Herkes kendi sarmaşığından sorumlu, boyuna, kilosuna göre kendisi getiriyor. Hatta atlayıştan önceki 15 gün onunla yatıp kalkıyorlar; sarmaşığın ruhuyla kiÅŸinin ruhu birbirine geçsin diye. Sarmaşığın dalları atlanan tramplene baÄŸlı. Atladıktan sonra bu dallar trampleni kırıyor ve ivme veriyor ki beli kırılmasın. Adamlar fizik biliyor yani. EN ETKÄ°LENDİĞİ 5 YERNamibyaPasifik AdalarıNorveçAfganistanHindistanBatıdan doÄŸuya gittikçe insanlar deÄŸiÅŸiyor. Samoalılar, Polinezyalılar, Tahitililer gibi. Ten rengi açılıyor, doÄŸudakiler bakır tenliler. Kadınları daha alımlı, daha güzel. YaÅŸayışlarında büyük bir deÄŸiÅŸiklik yok. Vanuatu biraz daha cangılvari bir doÄŸaya sahipken, Samoa daha düz.seyahatte ne okuyorKitap okumuyor. GittiÄŸi yerde bulursa Ä°ngilizce gazeteleri takip ediyor.ne dinliyorDinlemiyor.ne yiyor ne içiyorMidesi hassas, kolay hastalanıyor, bu yüzden yerel mutfakları denemeyi pek tercih etmiyor, ‘Gerekirse altı ay sade pilav ve ekmekle yaÅŸayabilirim’ diyor. ne giyiyorÄ°klime göre bol pantolon, bol gömlek, cepli yelek, rahat ayakkabı.neyle seyahat ediyorSeyahatte karayolunu seviyor. Tren ve otomobil.nerede kalıyor‘Hava karardığında yalnız gezenin üzerine bir yalnızlık, bir hüzün çöker’ diyor. Güvenli, sıcak, eli yüzü düzgün, aydınlık, fazla pahalı olmayan otelleri tercih ediyor.kimle seyahat ediyorYalnız seyahat etmeyi seviyor. ‘Yalnız olunca duygular ve düşünceler gezilen yere daha açık oluyor, ikinci kiÅŸi dikkat dağıtır. Ben soldan gidelim derken o saÄŸ derse olmaz’ diyor. çantasının olmazsa olmazlarıÇantası ne kadar hafif olursa o kadar iyi. Temel giysi, bir aÄŸrı kesici, bir antibiyotik yetiyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!