Kiloları kafaya takmayın

Güncelleme Tarihi:

Kiloları kafaya takmayın
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 06, 2010 00:24

Kilo takıntısı olanlar, bu haber tam size göre...Doktor Erçin Özüntürk, incelme yöntemlerini ve tedavi süreçlerini anlattı:

Haberin Devamı

SON DÖNEM BÖLGESEL İNCELME  UYGULAMALARI

Selülit ve bölgesel yağlanma, tıpta "hydro-lipo-dystrophia" adı verilen bir hastalıktır. Hydro; su, lipo; yağ, distropi; doku bozulması anlamına gelir. Deri altı yağ dokularımızda, yağ tabakalarını dikine kesen ve deriye uzanan bağ dokusu lifleri vardır. Bu liflerin arasında ve çevresinde yağ dokusu bulunmaktadır. Yağ tabakasının ve yağ hücrelerinin çapı ve yüksekliği ile bu liflerin uzunluğu aynı olduğu sürece herhangi bir sorun oluşmazken; çeşitli nedenlerle bu liflerin kısalması yada kalınlaşması selülit ve bölgesel yağlanma oluşumuna neden olur. Bu liflerdeki değişimler ise, hormonal sebeplere, genetik faktörlere, dolaşım bozukluklarına, dengesiz beslenmeye, psikolojik etkilere, sürekli oturarak çalışmaya ve hareket azlığına bağlı olarak gelişebilir.

SELÃœLÄ°TLER NEDEN OLUÅžUR

Kiloları kafaya takmayın

Doktor Erçin Özüntürk

Kadınların yapısı erkeklerden farklı olduğu için yağ hücrelerinin oluşturduğu yağ kitlelerinin arasındaki bölümler, kadınlarda deriye dikey vaziyette, erkeklerde ise 45 derece açı yaparak yerleşir. İşte bu ilk yerleşme sırasında yağ, yağ hücresinde toplanarak 60 katı kadar büyüyebiliyor; fakat deri buna uyumlu genişleyemiyor ve aşağıya doğru iniyor. Bu arada yağ dokuları deriyi yukarıya doğru iterken o aradaki bölmelerin aşağıya doğru deriyi çekmesiyle portakal kabuğu dediğimiz görüntü oluşuyor.

YAĞLANMA NASIL ÖNLENİR

Ancak sanıldığı gibi şişmanlık selülit ve bölgesel yağlanmanın kesin sebebi değildir. Selülit ve bölgesel yağlanma cildin deri dokularını etkileyen, temelde hormonal kökenli özel bir bozukluktur, zayıf kişilerde de görülebilir ancak kilolu kişilerde fazla kiloların vücuda yayılması ile birlikte selülit ve bölgesel yağlanma, bacak, kalça, baldır gibi bölgelerde görülmeye başlar.

Haberin Devamı

LÄ°FLÄ° GIDALAR TÃœKETÄ°N

Selülit ve bölgesel yağlanmayı tetikleyen besinler arasında kahve, kızartma yağı ve hayvansal doymuş gıdalar gelir. Bu doğrultuda, yağı az, proteini bol ve lifli gıdaları tüketmek önemlidir.

Bölgesel yağlanmayı önlemek adına yapılmasını önerdiğimiz en önemli şey sudur. Aynı zamanda balık, kabuklu deniz ürünleri, tavuk gibi protein açısından zengin bir beslenme uygulamaya dikkat edilmelidir. Şekerli yiyecekler, hamur işleri ve kanda yağa dönüşerek vücutta biriken alkolden kesinlikle uzak durulmalıdır.

Selülit ve bölgesel yağlanmanın tedavisinde kozmetik ürünler eğer tercih edilirse öncelikle bakanlıktan onaylı ürünler kullanılması gerekiyor. Bilimsel olarak yararlılığının saptanması, klinik testlerden geçmiş olması ve cilde yan etkisinin bulunmaması çok önemlidir.

Selülit Ve Bölgesel Yağlanmayı Yok Etmeye Yardımcı Son Tedaviler

Bölgesel incelmede, öncelikle Vücut Analiz cihazı ile hasta tanınır, yaÄŸlanma oranına, bölgesine, yapısına göre tedavi protokolü belirlenir.Â

1 ile 2. derece gibi hafif selülit ve bölgesel yağlanmalarda ve vücut şekillendirmede kullanılan Vakum Terapi'de kan dolaşımı hızlandırılmakta, yüzeysel yağların parçalanarak atılımı sağlanmaktadır. Bu tedavi yüzde de başarı ile uygulanabilmektedir. Bu cihaz, adipoz dokuya nüfuz ederek; verdiği düşük frekanslı titreşimlerle ve dolayısı ile sahip olduğu uzun dalga boyu ile, "daha derine" ulaşarak maksimum sonuca ulaşmayı sağlamaktadır. Düşük frekansın en önemli özelliği cildi yakma riski olmaksızın vibrasyon etkini derine indirmesidir. 3 ile 4. derece diye tabir edilen, daha derine yerleşmiş yağlanma ve selülitler için ise Ultrason Terapi tedavisi  de kullanılmaktadır. Vücudun her bölgesine uyum sağlayacak şekilde dizayn edilmiş şeffaf yuvarlık başlıkların kullanıldığı bu teknikle, vücutta şekillenme ve toparlanma işlemleri gerçekleştirilmektedir. Ayarlanabilir ve çok yüksek olmayan basınç değerlerine sahip olan bu vakum cihaz, vücudu sıkıştırma riski olmadan vakum masajı yapabilme özelliğine sahiptir. Vakum ve Ultrason Terapileri haftada 2-3 defa olmak üzere minimum 12 seans uygulanmalıdır.

AĞRISIZ YÖNTEM

Haberin Devamı

Bir başka zayıflama tedavisi de, Radyofrekans tedavisidir. Kısaca, 'radyo dalgalarının deri altı yapılardaki su moleküllerini hayata geçirerek sürtünme etkisi ve bölgesel ısınma oluşturarak kolajen üreticilerini tetiklemesi' olarak tanımlayabileceğimiz bu yöntemde, ısı verilen bölgede, kontrollü bir hasar oluşturularak dokunun kendini onarması ve yenilenmesi sağlanıyor. Radyo frekans (RF) tedavisi, hastalarda herhangi bir kesi veya ameliyat izi oluşturmaksızın uygulanan, cerrahi olmayan, ağrısız bir tedavi yöntemidir. Etki alanları geniştir, yüz ve gıdı sarkmalarında, boyundaki yatay bantların giderilmesinde, karın ve kollardaki sarkma ve gevşekliklerin toparlanmasında, bölgesel incelme ve selülitin giderilmesinde, özellikle doğum ve diyet sonrası karında oluşan sarkıkların yok edilmesinde başarılı sonuçlar veren bir tedavi şeklidir.

Haberin Devamı

DEVRİM NİTELİĞİ TAŞITYAN BİR TEDAVİ

- Karboksiterapi ise, karbondioksit (CO2) gazının tedavi amaçlı deri altına enjekte edilerek dolaşımın  ve dokudaki bölgesel metabolizmanın hızlandırılması işlemidir. Uygulama son derede basit olmakla birlikte, karbondioksit gazının cilt altı doku içine 30G 'lik (0.3 mm) bir enjektörle enjekte edilmesi prensibine dayanır. Enjekte edilen gaz, yakınlardaki doku tarafından emilir (absorbe edilir). Uygulama ile birlikte;  Cilt altı mikrodolaşımda damar genişlemesi artar, kılcal damar kan akışı artar ve hızlanır, yağ eritici (lipolitik) etki oluşur.

Son zamanlarda dikkat çeken bir başka uygulama da Ses Dalgaları ile İncelmedir. Bu sistemde, deri altındaki yağ dokusu hedeflenir. Yağ dokluya hedeflenen odaklı ses enerjisi bu bölgedeki küçük bir alanda güçlü bir titreşim oluşturur. Oluşan enerji dalgası yağ hücre zarlarını parçalar. Parçalanan hücrelerin içinden çıkan yağ molekülleri vücudun savunma hücrelerince karaciğer ve idrar yolu ile atılır. İnvaziv bir girişim olmadan cilt yüzeyinden yapılan bir uygulamadır.

Lazer Lipoliz de, yine son incelme yöntemlerindendir. Yurt dışında laser assisted liposuction olarak da adlandırılmaktadır. Tedavi lazer ışığı ile doğrudan yağ hücresinin zarının patlatılması prensibine dayanır.

2-4 AY ARASI KESİN SONUÇ

Haberin Devamı

Tüm bu tedavilerin yanında, günümüze ulaşan en yeni bölgesel incelme yöntemi ise, 'SOĞUK LİPOLİZ'dir. Hiçbir şekilde acı vermemesi ve sadece tek bir seansla, diğer tedavilerin toplam seanslarında alınan sonuçların alınması yönü ile, bölgesel incelmede devrim niteliği taşımaktadır.

Bu yöntem, bugüne kadarki yöntemlerden daha gelişmiş ve farklıdır. Vücutta istenmeyen yağ birikimi olan bölgelerdeki  yağları, belirli dereceye kadar, etraftaki diğer dokulara zarar vermeden soğutarak ve vakum yaparak, zarlarını eritip vücudun çöpçü hücreleri olan makrofajlar tarafından emilerek yok edilmesi esasına dayanan bir vücut biçimlendirilme yöntemidir (tedavisidir). Yöntem gayet kolaydır;  Cihaz, özel bir başlığa sahiptir. Yağ eritilmesi istenen bölgeye bu özel başlık yerleştirilerek tedaviye başlanır.  Başlık konulduğu bölgeye vakum yaparak soğutur, herhangi bir acı, ağrı duymadan 1 saat boyunca tedaviye devam edilirken, hasta bir yandan dinlenir. 1 saat sona erdiğinde, cihaz işlemi durdurur ve hasta hemen normal hayatına geri dönebilir. Tedavi olması istenen bölgeye sadece 1 kez, gerekirse 2 ila 4 ay sonra 1 kez daha uygulama yapılır. Sonuçlar uygulamadan  hemen sonra çok hafif olarak başlar ve en iyi sonuçlar 2 ila 4 ay sonrası alınır.

Haberin Devamı

 Şu andaki başlıkları ile, üst ve alt karın bölgeleri, basenler, bel yan yağları, sırt bölgeleri, basenler, iç bacaklarda çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Öyle ki, vücut şekillendirme ve bölgesel incelme konusunda hem kadın hem de erkeklerde uygulanan yöntemle 2-4 santimetre arasında incelme sağlamak mümkündür. Çok yakında geliştirilecek olan başlıkları ile, diğer yağ birikintisi olan bölgelere de uygulanmaya başlanacaktır.

SOÄžUK LÄ°POLÄ°Z SÄ°STEMÄ° NASIL Ä°NCELME SAÄžLAR?

Uygulanan bir saatlik vakum esnasında, deri altındaki yaÄŸ tabakası deriye zarar vermeden kusursuz bir kontrol ile soÄŸutulur. Uygulanan soÄŸutma yaÄŸ hücrelerinin apoptozis sürecine girmelerine neden olur. Apoptozis; yaÄŸ hücre fonksiyonları küçülmesi geri dönüşümsüz kaybı anlamına gelir. Ölü yaÄŸ hücreleri vücudun doÄŸal enflamatuvar sistemi ile vücuttan atılarak, zaman içersinde yaÄŸ tabakasında önemli bir miktarda incelme meydana gelmesini saÄŸlar.Â

Hamileler başta olmak üzere, 18 yaş altındakilere, kriyobulinemi  (Kanda kriyoglobülin olarak bilinen ve laboratuvar koşullarında vücutta 37c nin altında çökelen proteinlerin var olması), paroksismal cold hemoglobinüri (soğukta beliren morluklar), raynaud sendromu (soğuktan dolayı kan damarları kasılır ya da daralır ve kan akımı büyük ölçüde azalır) gibi hastalıklarda uygulanamıyor. Bahsedilen hastalıklara sahip olmayan kişilere uygulandığında, herhangi bir yan etkisi gözlenmemiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!