Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Güncelleme Tarihi:

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2015 11:28

Yıllarca ABD'nin en önemli müze ve galerilerine resim bağışlayan koleksiyoncu Mark Landis, sahtekar çıktı. Meğer Landis'in bağışladığı tüm eserler sahteymiş!

Haberin Devamı

Mark Landis yıllardır ABD'nin müze ve galerilerine sanat eserleri bağışlamış bir isim. Varlıklı bir koleksiyoncu olarak isim yapan Landis'in bağışladığı tablolar, aslında kendisinin yaptığı kopyalardı. Bu tablolarından para almadığı için suç işlemiş sayılmadı; dolayısıyla hiçbir zaman yargılanmadı.

Amerikan tarihinin en verimli tablo kopyacılarından olan Mark Landis, "Bir müzeye tablo vermek suç değil. Bana kral muamelesi yapıldı. 30 yıldır bunu yapıyorum. Size hiç kral muamelesi yapıldı mı? İnanın, gayet hoş bir şey" dedi.

Landis'in tablo kopyacılığı 1980'lerin ortalarında, Kaliforniya müzesine, 20. yüzyıl Amerikan ressamı Maynard Dixon'a ait olduğunu söylediği bazı tabloları vermesiyle başladı.

"ANNEMİ ETKİLEYEBİLMEK İÇİN..."

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Haberin Devamı

"Annemi etkileyebilmek için öylesine, bir anda yaptığım bir şeydi. Televizyonda izlediğim, müzelere tablo bağışlayan varlıklı koleksiyonculara daima hayranlık duyardım" diyen Landis, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Müze, Maynard Dixon'ın çalışmalarını istediği için tablolarıma onun adını koydum. Bir kovboy ressamıydı, kütüphaneye gidip Kızılderililerin fotoğraflarına baktım ve bir kısmının kopyasını çıkardım. Müzeler kovboy tabloları istiyordu, ben de yaptım."

Landis ergenlik yaşlarında babasının ölümü ardından bunalıma girmiş ve kendisine şizofren tanısı konmuş. Resim terapisi sırasında kopyalama yeteneği ortaya çıkmış.

İnanılmaz bir hızla tablo kopyalayabilen Landis, "Sahtekâr ressamların kimyasal maddeler vesaire ile karmaşık işler yaptıklarını herkes bilir. Bende o kadar sabır yok. Alırım malzemelerimi; en fazla 1-2 saat içinde resmi bitiririm. Televizyondaki film bitinceye kadar bitirememişsem, o tabloyu bırakırım" diye anlatıyor.

Landis kendisine zengin bir hayırsever süsü vererek 2008 yılına kadar Amerika'nın onlarca saygın kurumuna sahte eserler bağışladı. 2008'de de aynı niyetle Oklahoma Şehir Müzesi'ne gitti.

Haberin Devamı

KAHVEYLE ESKİTME YÖNTEMİ

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Mark Landis imzalı tablo

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Orijinal tablo

O dönemde yeni eserlerle ilgilenen müze kayıt görevlisi Matt Leininger, "Landis'in gerçekten garip bir resim koleksiyoncusu olduğunu düşünmüştük. Elden bize getirdiği ilk tablo Louis Valtat'ın bir suluboya eseriydi. Sahte olduğunu bilmediğimiz Valtat'ı çerçevelettik ve galerimizdeki Renoir tablosunun yanına astık. Daha sonra postadan 5 tablo daha çıktı" diyor.

Bunlar, 19 yüzyıl Fransız ressamları Paul Signac ve Stanislas Lepine'in eserlerine benziyordu.

Matt Leininger, "Signac hakkında biraz araştırma yaptım, Savannah Resim ve Tasarım Fakültesi'nin basın duyurusunda Mark Landis'in adı geçiyordu. Fazla düşünmedim üstünde ama Lepine'i arayıp Saint Louis Çağdaş Sanatlar Üniversitesi'nin basın duyurusunda da yine aynı isme rastlayınca, durumu anladım. Genel bir mesaj gönderdim. Bir saat içinde 20 kurumdan telefonla, e-posta yoluyla Landis'in kim olduğu, ne olup bittiği soruları geldi" diyor.

Haberin Devamı

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Leininger, Landis'in tablo kopyalama işini iyi yaptığını ama titizlikle incelendiğinde sahtekârlığın ortaya çıktığını anlatıyor. Örneğin Landis'in 300-400 yıllık olduğunu söylediği, kırmızı tebeşirle yapılmış bir eserin yıpranmış, dağılmak üzere gibi görünen panosunu biraz deştiğinde, altından yeni ve bembeyaz yüzey çıkmış ve bayat kahve kokusu yayılmış. Leininger, Landis'in kullandığı malzemeye eski süsü vermek için kahveden yararlandığını söylüyor.

Çok basit bir incelemeyle sahtekârlığın ortaya çıkarılabilmesi, birçok sanat kurumunun nasıl olup da kolayca aldanabildiği sorusunu akla getiriyor.

Haberin Devamı

"Landis dersini iyi çalışırdı. Müzelerin ne koleksiyonu yaptığını bilirdi. Temas kurduğu müzenin koleksiyonuna uyduğu için sunduğu tabloların kabul edileceğinden emindi" diyor Leininger.

DERSİNİ İYİ ÇALIŞIYORDU

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Mark Landis'in kendisini ve bağışlarını tanıtma şekli de gayet inandırıcıydı.

Müze kayıt görevlisi Matt Leininger, "Bir resim müzesinin işitmek isteyeceği her şeyi söylüyordu. Resim koleksiyonunu nasıl topladığına, ailesinin sözde varlığına dair hazır bir hikayesi vardı hep" diyor.

Sahtekârlığı ortaya çıkaran Leininger, sanat suçları konusunda uzman eski bir FBI ajanına akıl sormuş. Ancak tablo kopyalarının dağıtımı sırasında para el değiştirmemiş olduğundan Landis yasaları çiğnemiş sayılmıyor. Bu işte sorumluluk, bağışları kabul eden kurumlara düşüyor. Ve eğer sahte tabloları sergilemişlerse, bu onların sorunu.

Haberin Devamı

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

Müze kayıt görevlisi Matt Leininger ile Mark Landis

Mark Landis tablo kopyacılığıyla onlarca resim galerisini yüz kızartıcı durumda bıraktı. Leininger, bazı müzelerin Landis'in sahtekârlığının farkında olduğunu ama saygınlıkların gölge düşürmemek için ses çıkarmadıklarını düşünüyor: "Hangi müze müdürü veya küratör, kurumu adına sahte bir tabloyu kabul ettiğini kabullenir? Müzeler böyle şeyleri kamuoyuna duyurmak istemez" diyor.

Bu arada Landis de yıllarca sahtekârlık yaptığını kabulleniyor ama, kendisini öyle pek de kötü hissetmiyor.

LANDİS 'ESERLERİ' SERGİSİ

Sahtekar ressam Mark Landisyıllar sonra yakayı ele verdi

"Pinokyo gibiyim ben. Vicdanınıza göre hareket ediyorsunuz. Bir şey gerçekten kötü gitmişse, bir şekilde biliyorsunuz. Mahkemeye verilme olasılığından kaygı duymuyordum" diyor.

Yaptığı açığa çıkarıldıktan sonra bile tablo kopyalamaya ve isminden habersiz galerilere bağışlamaya devam etmiş Landis. Öyle ki 2010 yılında annesinin ölümünden sonra kopyalama çalışmaları daha da hız kazanmış.

İki yıl sonra da Cincinatti Resim Müzesi Landis'in sahte tablolarını bir sergide derledi. Matt Leininger'in küratörlüğünü yaptığı ve tam da 1 Nisan günü açılan serginin onur konuğu Landis'ti.

Landis, "Sergiden önce bir hayli gergindim. Çünkü karşıma ne çıkacağını bilmiyordum. Ama oraya gittiğimde her şey gerçekten çok güzeldi. Çok hoşuma gitti" diyor.

Landis ve Leininger sergide karşılaşmışlar ilk kez. Landis, neden olduğu sorunlardan dolayı özür dilemiş.

Peki acaba Landis, bir salon dolusu kopya tablosuyla karşılaştığı anda utanç duydu mu?

"Pek değil" diyor ve sürdürüyor: "Ama bazı resimler gerçekten kötüydü. O yüzden bakmak bile istemedim."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!