Marvel'ın en iyi yapımlarından Deadpool vizyonda!

Özel kuvvetlerin eski bir üyesi olan Wade Wilson (Ryan Reynolds), para karşılığında kötü adamları alaşağı ederek geçimini sağlamaktadır. Vanessa Carlysle (Morena Baccarin) adındaki bir fahişe ile tanıştığında, Wilson'ın hayatı sonsuza dek değişmiş olur. Çift, adeta bir peri masalına yelken açar. Ta ki Wilson, ileri aşamadaki kanserinin karaciğerine, akciğerlerine, prostatına ve beynine sıçradığını öğrenene kadar... Vanessa'nın gözleri önünde yavaşça eriyip gitmek istemeyen ve bu konuda kararlı olan Wilson; üzerinde, keşfedilmemiş mutant becerilerini uyandırarak kanserine çare olacağı söylenen bir deneyin yapılmasını kabul eder.

SÜPER KAHRAMAN FİLMLERİNİN SERT, KANLI VE AŞIRI HALİ: DEADPOOL

Wilson'un deney prosedürünün gözetmenleri olan eski hastalar Ajax (Ed Skrein) ve Angel Dust (Gina Carano); ne pahasına olursa olsun, mutant özellikli insanüstü köleler yaratmakla görevlendirilmişlerdir. Tekrarlanan başarısız girişimlerin ardından; Ajax'in, hastasının gizli süper güçlerini uyarmak amacıyla umutsuzca başvurduğu önlemler başarılı olur. 

Ancak bu işlem, Wilson'ın dış görünüşünü mahveder. Bozulmuş ve çirkinleşmiş görüntüsü hakkında Vanessa'nın ne düşüneceğine dair derin korkular taşıyan Wilson, Ajax'i bulmaya odaklanır. Amacı, bu sosyopatın kendisini eski görünümüne döndürmesi sağlamak, ya da onu, acı verici ve yavaş bir ölüme terk etmektir.

Uzun yıllardır beklenen ve zaman zaman alay konusu olan, X-Men Origins: Wolverine'nin bir adaptasyonu olarak nitelenen Deadpool filmi, sonunda vizyona girdi. Birçok spekülasyondan sonra, ortaya çıkan sonucun oldukça iyi olduğunu belirtmek gerek. Deadpool; süper kahraman filmlerinin sert, kanlı ve aşırıya giden  bir örneği olarak, mutlaka izlenilmesi gereken bir çizgi roman uyarlaması.

SENARYO TEKDÜZELİKTEN UZAK

Hollywood stüdyoları kalıplaşmış süper kahraman hikayelerinden uzaklaşmaya başlamasıyla; Deadpool'un senaristleri Paul Wernick ve Rhett Reese'in, kendilerine özgü mizah anlayışları ve kullandıkları hiciv unsurlarıyla standart öykülerin dışına çıkan senaryoları cazip hale geldi. Filmin senaristleri sığ popüler kültür öğelerine ve ucuz hilelere başvurmak yerine; oldukça bozuk ağızlı bir süper kahramanı merkeze koyup, sürpriz bir şekilde duygusal bir hikaye yarattılar.

Ancak bundan, dramanın; filmin hınzır komedi yönünü ve dövüş sekanslarını gölgede bıraktığı anlamı çıkmıyor. Ama standart hikayelere alışkın izleyici için, oldukça küfürbaz ve bir o kadar da duygusal bir kahraman, biraz ilginç gelebilir.

Deadpool filminin en güçlü yönü, tek bir dayanağa tutunmaması. Film tutkulu yönetmenlik, ilginç ve sert bir senaryo, heyecan verici aksiyon sahnelerini bir arada içererek, kalitesini birçok yönden kanıtlıyor. Bununla birlikte, baş rolde oynayan Ryan Reynolds'ın, filmin başarısında oldukça büyük bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte Blade: Trinity, X-Men Origins: Wolverine, Green Lantern ve R.I.P.D. gibi çizgi roman uyarlamalarında çok da başarılı olamayan rollerde yer alan Reynold, yönetmen Tim Miller'ın önderliğinde bu kez başarılı bir çıkarmış.

YAN KARAKTERLER YÜZEYSEL İŞLENMEMİŞ

Yaratılırken kitaba bire bir bağlı kalınmayan yardımcı karakterlerin hepsi, senaryoda basitçe var olmak yerinde belli bir amaç taşıyor. Özellikle Ajax ve Angel, filmdeki ana karakteri çok önemli şekilde etkileyen kötü adam karakterleri olarak öne çıkıyorlar. Ayrıca Colossus (Stefan Kapicic) ve Negasonic Teenage Warhead (Brianna Hildebrand) karakterleri de fazlasıyla dikkate değer ve etkileyici. Wilson'ın sarkastik bir aşk yaşadığı Vanessa Carlysle karakteri de, süper kahraman filmlerindeki en otantik ve gelişmiş aşk hikayelerinden birinin yaratılmasında oldukça katkı sağlıyor. 

Deadpool, türünde akıllıca bir değişiklik yaratıyor. Yönetmen Miller'ın ve senaristlerin ortaya çıkardığı iş; kalıpları ve klişeleri yıkarak, süper kahraman filmlerine yeni bir boyut getirecek gibi görünüyor.

sinemajor.com  Tarafından hazırlanmıştır.