Heykelin dev ismi İstanbul’da

Güncelleme Tarihi:

Heykelin dev ismi İstanbul’da
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2015 01:11

Yirminci yüzyıl sanatının büyük ismi Alberto Giacometti’nin Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisi Pera Müzesi’nde açıldı. 26 Nisan’a kadar devam edecek sergide, uzun heykelleri ve modelinin bilinçaltını açığa çıkardığı çarpıcı portreleriyle ünlü sanatçının 35’i heykel, 19’u resim, toplam 123 yapıtı yer alıyor.

Haberin Devamı

Hatırlayacaksınız, ‘Yürüyen Adam I’ (Walking Man I) yapıtı 2010 yılında 104.3 milyon dolara satılarak, ‘tüm zamanların en yüksek fiyatlı heykeli’ rekorunu kırmıştı. Dahası, Salvador Dali onun ‘Asılı Top’ yapıtını gerçeküstücülükteki “simgesel işleyişli nesneler”in ilk örneği olarak tanımlar. Aslında sürrealizmin yanı sıra izlenimcilik, kübizm, dışavurumculuk ve biçimcilik akımlarına da pek mühim katkıları bulunmuştur, fakat ne hikmetse daha önce Türkiye’de Alberto Giacometti’nin eserlerine yer veren kapsamlı bir sergi açılmamıştı.

Heykelin dev ismi İstanbul’da

Alberto Giacometti sergisi 26 Nisan’a kadar Pera Müzesi’nde. Adres: Meşrutiyet Caddesi No.65 Tepebaşı, Beyoğlu, İstanbul. Tel: (212) 334 99 00. Daha fazla bilgi için: www.peramuzesi.org.tr

Hafta içinde Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde ziyarete açılan sergi, retrospektif yaklaşıma sahip. Yani sanatçının tüm üretim sürecini kapsayan belli başlı dönemlerinden eserlere bir arada yer veriyor. Gençlik dönemi çalışmalarından son yapıtlarına ve tamamlanmamış bir eserine dek, sanatçının neredeyse yaşamı boyunca içinden çıkmadığı Montparnasse’taki atölyesini İstanbul’a taşıyor. Küratörü ise, sergiye katkısı da bulunan Giacometti Vakfı’nın yöneticisi Catherine Grenier.

İLK ÖĞRETMENİ RESSAM BABASI

Haberin Devamı

Heykelin dev ismi İstanbul’da

Kara Annette, 1962

Yirminci yüzyıl sanatının simge isimlerinden Giacometti, Paris Ekolü’ne dâhil. En önemli eserlerini de yine bu şehirde verdi. Evvela kendisi de bir ressam olan babası Giovanni Giacometti’nin etkisinde kalarak izlenimci resimler yaptı. Sonra post-kübist, daha sonra gerçeküstücü akımla ilişki kurdu. Fakat ilk yaptığı eserlerden biri olan kardeşi Diego’nun baş heykelindeki gibi yine modelle çalışmaya dönünce, gerçeküstücüler tarafından dışlandı. Sanat hayatının büyük bölümünde modelden çalışsa da, bir dönem insan figürlerinden bile uzaklaştı.

Haberin Devamı

Heykelin dev ismi İstanbul’da

Yürüyen Adam

Yani Giacometti, yaşamı boyunca geçirdiği zihinsel değişimleri eserlerine köklü değişiklikler olarak yansıtan ve dolayısıyla hiçbir zaman hiçbir akıma dahil edilemeyecek, her daim özgün kalabilmiş bir heykeltıraş ve ressam. İşte bu yüzden olacak, Pera Müzesi’ndeki sergi çalışmalarının belirleyici iki dönemi olarak görebileceğimiz, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası çevresinde kurgulanmış. Paris’te, dönemin Pablo Picasso, Balthus, Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir ve Jean Genet gibi ünlü sanatçı ve entelektüelleriyle kurduğu dostlukları da yansıtan, zamandizinsel ve tematik bir güzergâhı izliyor.

Haberin Devamı

Heykelin dev ismi İstanbul’da

Erkek Büstü, 1964

Serginin sanatçının gençlik dönemi yapıtlarına ayrılan ilk bölümünde, ressam babası Giovanni Giacometti’nin genç sanatçının gelişimindeki etkisi açıkça izlenebilir. 1922 ve 1935 yılları arasında, post-kübist sanatçılar ve gerçeküstücü akımla kurduğu ilişki, Paris’te yaptığı önemli bir heykel grubu, Paris’teki ilk yılları ve dönemin sanat sahnesinde oynadığı belirleyici rol de yine bu bölümde görülüyor. İkinci bölümde ise, çoğunluğunu 1950-1960 yılları arasında yaptığı, dünya algısını geliştirdiği ve gerçeği ‘olduğu gibi değil de gördüğü gibi’ yansıttığı olgunluk dönemi eserleri var. 1960’lı yıllarda, Giacometti’nin yaşadığı kente, Paris’e, sokaklarını, kafelerini, atölyesini ya da karısı Annette’in dairesi gibi daha özel yerleri de çizerek saygısını sunduğu kitabı ‘Paris sans fin’i (Sonsuz Paris) oluşturan çizimlerinin desenleri de bu bölümde.

Haberin Devamı

Heykelin dev ismi İstanbul’da

Atılacak Yavan Nesne, 1931

Bu, ayrıca Giacometti’nin insan figürü üzerine yoğun biçimde çalıştığı bir dönem. Resimde olduğu gibi, heykelde de, doğadan ya da bellekten aralıksız çalıştığı, yakınlarının yüz çizgilerinde insanlığın evrensel ifadesini yakalamaya uğraştığı döneminin ürünleri. “Gözleri yapabilmek için. Yalnızca gözleri yapabilmek için. Bana öyle geliyor ki, bir gözü, birazcık bile olsa, -yaklaşık olarak- kopya etmeyi başarabilsem, başın bütününü elde etmiş olurdum. Başka bir kaygım yok. Ne var ki bu, kesinlikle olanaksız görünüyor,” dediği ünlü portrelerini ve figürleri bozup uzatarak, modern insanın müthiş bir tarifini verdiği uzun insan heykelleri işte bu bölümde yer alıyor. Giacometti’nin sergisine sadece bu bölümdeki yapıtları görmek ve onların hemen yanı başındaki odada yer alan, sanatçının zihnine girip sanatsal üretimini izleme imkanı sunacak belgesel videosunu izlemek için bile gidilmeli!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!