Andrea Bocelli: Sahne korkumu yenemedim!

Güncelleme Tarihi:

Andrea Bocelli: Sahne korkumu yenemedim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2015 11:32

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi ve en meşhur tenorlarından Andrea Bocelli’yle İtalya’da, Forte dei Marmi’deki evinde buluştuk. İtalyan tenor, hakkında bilinmeyenleri anlattı: “İtiraf ediyorum, 20 yıldır sahne korkumu yenemedim.”

Haberin Devamı

Yer: İtalya’nın en büyüleyici mekânlarından Forte Dei Marmi. Etkinlik: Cartier ve Andrea Bocelli Vakfı’nın yıldızlarla dolu yardım gecesi ‘Summer Night’s Dream’. Bocelli, kendi evinde sahne kurmuş, karısı Veronica’yla düet yapıyor. Bahçede toplanmış 100 kişi, nefesimizi tutmuş onu dinliyoruz. Yanımda beliren Nastassja Aglaia Kinski, alkolü fazla kaçırmış, sanki yüz yıllık arkadaşıymışım gibi “Sahneye çıkıp biz de dans etsek mi” diye söyleniyor. Biraz kendisini toplaması için onu alıp, bahçenin arka tarafında kurulan tuvalete götürüyorum. Ve bahçenin girişinde bizi Bocelli’nin atları karşılıyor. Bunlar yaşadığım en masalsı gecelerden ‘Cartier Celebrity Fight Night’tan geriye kalanlar... Ve konser sonrası tüm bu sürrealliğe tezat, dünyanın en sakin insanı Bocelli’yle röportaja oturuyoruz.

Haberin Devamı

Andrea Bocelli: Sahne korkumu yenemedim

 

 

Son albümünüzde Ariana Grande, Nicole Scherzinger gibi pop yıldızlarıyla düetler var. Operadan daha çok ‘pop yıldızı’ olduğunuzla ilgili birçok eleştiri varken, neden böyle bir çalışma?
Açıkçası bu projeyi yıllardır yapmak istiyordum. Film müzikleri bana her zaman çekici gelmiştir. Ben sonucundan gurur duyuyorum. Bundan sonrası da halkın takdiri. Opera sanatçıları her zaman eleştiri yağmuruna maruz kalmıştır. Maria Callas bile... Günümüzde ise alan iyice daraldığı için zehrini akıtmak isteyenler fazlalaştı. Ama umursuyor muyum, hayır.

Çıkış parçası ‘Gladyatör’ filminin müziği ‘Nelle Tue Mani’. Ama klipte Russell Crowe değil, John Travolta oynuyor. Neden?
Basit bir nedenle: John Travolta yakın dostumdur. Ve tıpkı Maximus gibi, onun da bir kahraman olduğuna inanıyorum. Bir Romalı generalin havasını, sağlam duruşunu, asaletini yansıtıyor. Klibin atmosferi de filme göndermeler yapıyor yeteri kadar...

 

Haberin Devamı

Andrea Bocelli: Sahne korkumu yenemedim

 

 

En ikonik salonlarda, milyonların karşısında sahne alıyorsunuz. Ama sahne korkunuz olduğu iddia ediliyor. Bu doğru mu?
İtiraf ediyorum ki, evet. Hatta bu korku gittikçe artıyor. Neredeyse 20 yıl geçti, hâlâ panik içerisindeyim sahneye çıkmadan önce. Duygusalım, ne yapabilirim? Kendinizi benim yerime koyun: Yıllar geçtikçe seyircilerim çoğaldıkça çoğaldı, haliyle beklentileri de artıyor. Tabii ki paniklerim. Ama bu hissi bir ölçüde kontrol altına almayı öğrendim.

Pavarotti “Bocelli’nin sesinden daha güzel bir ses yok bu dünyada” diyordu. Kariyerinizde ve hayatınızda nasıl bir etkisi vardı?
Benim öğretmenim ve yakın dostumdu. Ondan teknik konusunda çok şey öğrendim. Ona minnettarım. Geçen yüzyılın en büyük seslerinden biriydi. Aramızdan ayrılalı 8 sene oluyor ama sesi hâlâ hepimizin kalbinde, asla silinmeyecek.

 

Haberin Devamı

Andrea Bocelli: Sahne korkumu yenemedim

 

 

En çok söylemeyi sevdiğiniz şarkıları sorsam?
Pop müzik alanında ‘Time to say goodbye’, söylemekten asla bıkmam. Opera dalında da ‘Turandot’dan ‘Nessun Dorma’.

Peki en çok düet yapmaktan hoşlandığınız isimler?
Sanırım Celine Dion. Çünkü çok profesyonel, işine tutkuyla yaklaşıyor. Opera alanında da tabii ki Luciano Pavarotti ve Placido Domingo.

 

Andrea Bocelli: Sahne korkumu yenemedim

 

Demin sahnede eşiniz Veronica size eşlik etti. Küçük kızınız Virginia da sahnede dans ediyordu. Evde de böyle birlikte şarkı söylüyor musunuz?
Evet. Özellikle Virginia şarkı söylemeye çok meraklı. Favorileri de var: Yatmadan önce ona mutlaka Puccini’nin ‘Tosca’sından ‘E lucevan le stelle’yi söylüyorum mesela. Hayli dramatik bir eser olmasına rağmen en sevdiği ninni haline geldi!

Haberin Devamı

2014’te İstanbul’da konser verdiniz. Türkiye’deki izleyiciler hakkında ne düşünüyorsunuz?
İstanbul çok çekici bir şehir, dünyada bu kadar güzel az yer gördüm. Hem tarihi dokusu hem de Doğu-Batı senteziyle eşsiz. Türk izleyiciler de beni coşkuyla izlemiş, kelimenin tam anlamıyla sevgiye boğmuştu. İzleyiciden böyle bir elektrik aldıktan sonra ne kadar gelsem de bıkmam.

 

 

 

BAKMADAN GEÇME!