Kaybettik

Güncelleme Tarihi:

Kaybettik
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2007 00:00

Avrupa sinemasının ve dünya sinema tarihinin en büyük iki yönetmeni İsveçli Ingmar Bergman (89) ve İtalyan Michelangelo Antonioni (94) geçen hafta pazartesi günü öldü. Bergman bugüne kadar 62 film, 170 tiyatro oyunu yönetmişti. Antonioni 12 film yönetti ve sayısız kısa öykü yazdı.

Haberin Devamı

Kaybettik

MICHELANGELO ANTONIONI

Kaybettik

INGMAR BERGMAN

HAYATA NASIL BAŞLADIİtalya’nın kuzeyindeki Ferrera’da zengin bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ekonomi ve ticaret okudu. Yönetmen olmasaydı ressam ya da mimar olmayı isterdi.Protestan bir ailede büyüdü. Evi dini sembollerle doluydu. Rahip babası çok sert bir adamdı. Yatağını ıslattığı için karanlık dolaba kilitlerdi.
FAŞİZM28 yaşındayken Mussolini’nin oğlunun çıkarttığı faşist sinema dergisi Cinema’da çalıştı ama bu macera çok kısa sürdü, bir süre sonra atıldı ve kendine geldi, daha sonraki yıllarda Marksizm’e meyletti.16 yaşındayken Weimar’daki bir Nazi mitingine katıldı. Orada Hitler’i yakından gördü ve çok etkilendi. Hayranlığını yıllar sonra şöyle anlattı: "Hep onun tarafını tuttum. Zaferlerine sevindim, yenilgilerine üzüldüm."
FAVORİ OYUNCULARIMonica Vitti’den hiç vazgeçmedi. Jack Nicholson’la çalışmaya bayılırdı.Norveçli aktris Liv Ullman’ı o meşhur etti. Max von Sydow, Bibi Anderson, Hariet Anderson, Erland Josephson, Ingrid Thulin diğer gözde oyuncularıydı.
FAVORİ KONULARISınıf farklarının kişiler üstünde yarattığı baskı ve yalnızlık duyguları, savaş sonrası İtalya. Cinsellik, filmlerinde ön plana çıktı. İtalyan neo-gerçekçilik akımına yeni bir yön verdi.İnsanlık halleri, hastalık, delilik, platonik aşk. İnanç, fanilik ve yalnızlık sorunlarına varoluşçu sorular sorarak yaklaştı. Cinsellik genellikle kadın karakterler aracılığıyla filme girdi.
İLK FİLMİCronaca di un amore-Bir Aşkın Hikayesi (1950) adlı filmde zengin koca, karısının karanlık geçmişinden şöphelenerek bir dedektif tutar. Ölüm, suçluluk duygusu ve zengin sınıfın dertlerini anlatır.Kriz (1946), küçük bir köyde üvey annesiyle yaşayan bir kızın gerçek annesini bulmak için Stockholm’e gitmesini ve büyük şehrin karanlık yüzüyle tanışmasını anlatır.
DEHANIN PARLADIĞI ANZengin bir çiftin Sicilya’da ortadan kaybolmasını anlatan L’Avventura (1960) son derece yavaş ilerleyen, zaman ve mekan gözetmeyen yapısıyla Cannes’da yuhalandı ama yönetmenini de şöhrete kavuşturdu. Şimdi film yenilikçi kurgusuyla sinema tarihinin basamaklarından biri sayılıyor.1951 ve 1953’te tutkulu aşk hikayeleri anlatan Yaz Oyunları ve Monika ile Geçen Yaz filmleriyle üne kavuştu. 1957’de çektiği Yedinci Mühür sinema okullarında hálá ders olarak okutuluyor. Bu filmin en unutulmaz sahnesi baş kahramanın ölümle satranç oynamasıydı.
HAYATININ EN YIKICI ANI1980’de felç geçirdi ve konuşamaz oldu. Bu, film kariyerine uzun süre ara vermesine sebep oldu. İkinci eşi Enrica Figo, tercümanlığını yapmak zorunda kaldı. Fakat 1995’te Wim Wenders’la Beyond the Clouds (Bulutların Ötesinde) filmini çekti ve Yaşam Boyu Başarı Oskar’ını aldı.1976’da Stockholm’de bir oyunun provaları sırasında polis tarafından kelepçelenerek götürüldü. Vergi kaçırmakla suçlanıyordu. Depresyona girdi. Beraat etmesine ve Başbakan Olof Palme’nin ricalarına rağmen, ülkesini terk etti, Almanya’ya yerleşti. Sadece Fanny ve Alexander’ın çekimleri için döndü.
KADINLARLetizia Balboni’yle 12 yıllık evlilikleri bittiğinde depresyona girmişti. Öldüğünde 21 yıllık karısı Enrica Fica’yla evliydi. Monica Vitti’yle duygusal ilişkisi olduğu söylentiler arasında.Beş kez evlendi. Sonuncu evliliği eşi Ingrid von Rosen’in ölmüyle son buldu. 9 çocuğu var. Gayrimeşru çocuğu Linn Ullman, yönetmenin aktris Liv Ullman’la yaşadığı ilişkiden. Linn babasını 22 yaşında öğrendi.
EN BÜYÜK ÖDÜLLERİL’Avventura filmiyle Cannes Jüri Özel Ödülü (1960), La Notte ile Berlin Altın Ayı (1961), L’Eclisse ile Cannes Jüri Özel Ödülü, Blow-up ile Cannes Altın Palmiye (1967), Cannes 35. Yıl Ödülü (1982), Yaşam Boyu Başarı Oskar’ı (1995), İstanbul Film Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülü (1996).Üç yabancı film Oskar’ı var. The Virgin Spring (1961), Through a Glass Darkly (1962), Fanny and Alexander (1984). Cannes Film Festivali’nde 7 kez ödüllendirildi.
ONA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ DİYENLERWim Wenders, Wong Kar-Wai, Martin Scorsese, Francis Ford Coppola, Edward Yang.David Lynch, Stanley Kubrick, Robert Altman, Lars Von Trier, Krzysztof Kieslowski, Andrey Tarkovski ve Chan-wook Park.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!