Kadınlara cinselliği zehir eden mitler

Güncelleme Tarihi:

Kadınlara cinselliği zehir eden mitler
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2008 00:00

Kadınların erkeklerden daha doyumlu bir cinsel yaşam potansiyelleri var aslında. Çünkü kadınlar için cinselik, sevgi, şefkat ve hazdan oluşan bir bütün. Bu duygusal avantaja biyolojik yapısının kattığı haz alma, orgazm olma kapasitesindeki sınırsızlık da eklenince, "teorik olarak" iyi ve tatmin edici bir cinsel beraberliğin gerçekleşmemesi için hiçbir neden kalmıyor.

Ancak gerek kadınların bedenlerine yabancı olması, gerekse küçük yaştan itibaren cinselliklerinin sürekli bastırılması, ayıplanması, cezalandırılması, farklı sorumluluklar yüklenmesi, cinselliği sırtlarında bir yük haline getirebiliyor. İşte İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel ve Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Cindoğlu’nun hazırladığı Kadın Cinselliği Dosyası’na göre kadınlara cinsel yaşamı zehir eden mitler.

Cinsel isteği öldüren mitler

á Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.

á Cinsel eylemi erkek başlatmalıdır.

á Kadının cinsel isteğini baskılaması, eşine, partnerine onu cinsel olarak arzuladığını çok fazla hissettirmemesi gerekir.

á Kadının cinsel isteği, cinsellik dışındaki olaylardan etkilenmez.

á Kadın istemese bile kocasına karşı görevi olduğu için cinselliği yaşamak zorundadır.

á Kadın evlenene kadar cinsellikle ilgili hiçbir şey öğrenmemelidir.

á Cinsel ilişkide kadının cinsel isteğinin, uyarılmasının, haz almasının önemi yoktur.

á Cinsel isteksizlik hissetmeniz, her zaman cinsel istek azlığı olduğu anlamına gelmez.

á Kadın duygusal ilişkisinde problem yaşasa da cinselliği olağan olarak yaşar. Cinsellik ilişki sorunlarından ayrı birşeydir.

á Cinsel istek, doğal olarak herkeste vardır. İsteği oluşturmak ya da artırmak için yapabilecek birşey yoktur.

á Kadının cinsel isteği partnerine göre az ise mutlaka rahatsızlığı vardır.

á Normal çiftlerin yirmili ve otuzlu yaşlarda cinsel ilişki sıklığı haftada en az 4 olmalıdır. Sürekli daha az olması düşük cinsel isteğin göstergesidir.

Uyarılma bozukluğuna yol açan mitler

á Cinsel ilişki, cinsel birleşme demektir.

á Cinsellikte kadının uyarılması gerekmez.

á Çiftler birbirlerini severse sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler.

á Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır. Konuşmak ve düşünmek onu bozar.

á Sevişme sırasında fantazi kurmak ahlaksızlıktır.

á Kadınlarda orgazm cinsel birleşmeyle sağlanmalı.

á Cinsellik içgüdüseldir, öğrenilmez.

á Cinsel fantaziler ahlak dışı, sapık ve sadakatsiz davranışlardır.

Orgazm bozukluğuna eşlik eden mitler

á Cinsel ilişki, cinsel birleşme demektir.

á Cinsellik içgüdüseldir, öğrenilmez.

á Kadınlarda orgazm, cinsel birleşmeyle sağlanmalı.

á Mastürbasyon zararlıdır, cinsel güce zarar verebilir.

á Oral seks olgunlaşmamışlığın göstergesidir, güvensizdir.

á İstenmeyen gebelikleri önlemek kadının sorumluluğundadır.

á İyi bir sevgili, eş, her cinsel birleşmelerinde partnerine orgazm yaşatabilmeli.

á Eşler birbirlerini sevdikleri takdirde sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini bilirler.

á Çiftler için aynı anda orgazm, gerçekleştirilmesi gereken en önemli amaç olmalı.

á Klitoral uyarıyla orgazm olan ama cinsel birleşme sırasında orgazm olamayan kadınlar olgunlaşmamıştır.

Kadın, evlenene kadar her türlü tehlikeden korunması gereken bir cinsel organdan ibaret

Prof. Dr. Şahika Yüksel: Araştırmalara göre kadınların yüzde 30-60’ı yaşamları boyunca en az bir cinsel sorun yaşıyor. Kadınların en sık cinsel istek ve uyarılma sorunu yaşandığı düşünülüyor. Türkiye’de doktora en sık vajinismus sorunu nedeniyle gidiyorlar. Ülkemiz gibi geleneksel, cinsellik açısından baskıcı, ahlakçı kültürlerde yetişme, cinsel isteksizlik gelişmesi açısından risk faktörü. Kendi bedenine ve cinselliğine yabancılaşmış, cinselliğini hayatı boyunca baskılamış, cinsel isteğini gösterdiğinde kendisini kötü hisseden, hiç mastürbasyon yapmamış, geçmişte hiç cinsel fantezisi olmamış, ailesi ve toplum için değeri kızlık zarından fazla olmayan, evlenene kadar her türlü tehlikeden korunması gereken bir cinsel organdan ibaret düşünülen, istemediği biriyle evlendirilmiş kadınlar açısından cinsellik çoğunlukla haz yaşanan bir eylem olmaktan çıkar. Tercih edilmeyen, istenmeyen bir sorun olur.

Cinsel deneyimi olmayan kadın toplumun gözünde kıymetli

Doç. Dr. Dilek Cindoğlu: Yetişme ve gelişme çağındaki bedenlerini rahatça merak eden ortalama erkek çocuk prototipine karşılık, ortalama kız çocuğu bedenini ona bakanların gözüyle görmeye şartlanmıştır. Dolayısıyla bedeninden nasıl zevk alacağını keşfetmek bir erkek çocuk için oldukça erken yaşlarda gerçekleşirken, çoğu kadın bir ömür boyu bedeninden nasıl haz alabileceğini keşfedemeden yaşar, büyür, doğurur, yaşlanır ve ölür. Kadının toplum içindeki değeri deneyimsizliğiyle belirlenir. Kadının cinsel olarak erkekler ve toplum gözünde kıymetli, sevilebilir, evlenilebilir olması için namuslu olması gerekir. Erkekler, bekareti bozulmamış kızlarla evlenmelidir diye düşünülür. Bu kadınlara yönelik cinsel deneyimsizliğin ödüllendirilmesi aynı zamanda cinsel deneyimlerin de cezalandırılmasını getirir. İşte namus cinayetleri, namus intiharları, bekaret muayeneleri de bunun eseri.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!