Kadında bel kalmadı

Güncelleme Tarihi:

Kadında bel kalmadı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2005 00:00

Kadında ince bel, zarafet ve güzelliğin ilk koşullarından biri olarak kabul edilir. Üstelik son yıllarda yapılan araştırmalar ince belin sağlık için de kaçınılmaz bir koşul olduğunu ortaya koydu. Dendi ki ‘beliniz ne kadar inceyse hayat çizginiz o kadar uzun’. Ama bir yandan da kadınların beli genel olarak kalınlaştı. Eskiden kadınlar için ideal vücut ölçüsü 90-60-90 iken, bel kalınlaştığından bugün ideal ölçü 90-63-90’a çıktı. Herkesin bir manken inceliğinde olmasına imkan yok elbette. Ama bu sadece estetik değil aynı zamanda sağlık meselesi. Kadınların bel kalınlığının 88, erkeklerin ise 102 santimetreyi geçmemesi gerekiyor.

Kadınların ince belli görünme çabasının en yoğun olduğu zamanlar 19’uncu yüzyılın ortalarına denk geliyor. Şimdiki gibi 60 santimetrelik bel kalınlığı idealden uzaktı. Hedef 40 santimetreye indirmekti. Tabii bunu sağlamak için korselerden yardım alınırdı. Daha sonra ciddi sorunlara yol açtığının anlaşılması üzerine korse cenderesinden vazgeçildi ama ince bel gözden düşmedi. Fakat 21. yüzyıla gelindiğinde iş değişti.

İngiliz The Guardian gazetesinin G2 adlı ekindeki bir habere göre kadınların kıvrımlı vücut hatları yok olmak üzere. Örneğin Playboy’la ilgili yapılan akademik bir araştırma, her sayısında çıplak bir kadın resmi yayınlayan dergide son 10 yılda seçilen kadınların bellerinin de kalınlaştığını ortaya çıkardı.

Ancak Guardian haberini esas olarak Londra Moda Koleji’nin (London College of Fashion) hazırladığı rapora dayandırıyor. Tüm İngiltere’de geçerli olacak yeni giysi beden ölçülerini tespit etmekle görevlendirilen okul, yaptığı araştırma sonucu l50 yıl önce kadınların belleri ile kalçaları arasındaki oran ortalama 0,7 iken, günümüzde 0,8’e çıktığını tespit etti. Yani 150 yıl önce kalçası 100 cm olan bir kadının belinin 70 cm olması doğaldı. Şimdi kalçası 100 cm olan bir kadının belinin 80 cm olması doğal.

İdeal beden ölçüleri de değişti. Eskiden hep 90-60-90’ın güzelliğinden söz edilirdi. Artık 90-63-90’ın güzellik için yeterli olduğu söyleniyor.

Bu ortalamalar, kadınların gittikçe daha erkeksi bir görünüme sahip olmaya başladığını gösteriyor. Londra Moda Koleji’nde bu araştırmayı sürdüren Jeni Bougourd şöyle diyor: ‘Kadınlar 50’li yıllara göre bugün erkeklere çok daha fazla benziyor. Boyları uzadı, ama belleri daha fazla kalınlaştı. Modern kadın artık çok daha düz bir vücut hattına sahip.’

İŞYERİ STRESİ KALINLAŞTIRDI

Westminster Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Emma Stiles, son 100 yılda bel-kalça oranının değişmesini, beslenmemizdeki ana maddelerin değişmesine bağlıyor: ‘Karbonhidrat ve şeker artık çok daha fazla yeniyor, bu insülin üretimini artırıyor, bu da vücudun en çok karın bölgesindeki yağ hücrelerinde depolanıyor.’

Belin kalınlaşmasında etkili faktörlerden biri de stres. İngiliz Beslenme Vakfı’ndan (British Nutrition Foundation) Dr. Joanne Lunn, ABD’de Yale Üniversitesi’ndeki bir araştırmayı örnek gösteriyor: 60 kadın arasında yapılan araştırmada, uzun süreli stres altında kalanlarda karın bölgesindeki yağlanmanın arttığı anlaşılmış. Dr. Lunn ‘Yağ hücrelerinde, yani adipositlerdeki depolanmanın artmasına yol açan enzim harekete geçiyor’ diyor.

Ayrıca, yoğun stresli işlerde çalışan kadınların dişilik hormonu olan östrojeni daha az salgıladığı da öne sürülüyor. Östrojen düşünce, yağlar kalça yerine erkeklerdeki gibi belde toplanıyor. Yani, kadınlar armut yerine elmaya dönüşüyor. Tabii bir suçlu daha var: Çağdaş yaşamdaki hareketsizlik. Bütün gün bir bilgisayarın başında oturmak, büyükannelerimizin aklına bile gelmezdi.

TÜRK KADINLARININ BELİ ERKEKLERİNKİNE YAKIN

47 ildeki 87 noktada, 20 yaş üstü 4 bin 264 kişiye yapılan kısa adı metabolik sendrom taramasının verileri Türkiye’deki vahim tabloyu ortaya koydu. Kısa adı METSAR olan çalışmanın sonuçlarına göre, kadınlar erkeklere göre daha büyük risk altında. Cinsiyetlere göre risk farkı, bel çevresi ölçümünde iyice belirginleşiyor. Riskli bel kalınlığında genel oran yüzde 36,2. Erkeklerde sadece yüzde 17,2. Kadınlarda ise yüzde 54,2. Aslında kadın ve erkeklerin bel kalınlığı ortalamaları birbirine çok yakın. Ortalama erkeklerde 91,7 santimetreyken kadınlarda 90,1 santimetre. Kadınların yüzde 55’inin bel kalınlığı ise obezite sınırında.

KYLIE MINOGUE’DAN BELİ HAKKINDAKİ DEDİKODULARA AÇIKLAMA
/images/100/0x0/55eb67acf018fbb8f8bef665


41 santim mi daha neler! Abartmışlar

Eskiden kalçalar istendiği kadar geniş olabilirdi. Problem değildi, yeter ki bel ince olsundu. Velazquez’in Venüs tablosunu hatırlayın: Güzellik Tanrıçası bize sırtını dönmüştür, geniş kalçaları vardır ama beli inceciktir.

Daha yakın zamanlardan bir sahne: Rüzgar Gibi Geçti’de Scarlett O’Hara (yani Vivien Leigh) dadısına korseyi mümkün olduğunca sıkmasını söyler. Bu filmde hikaye, 19. yüzyılda geçer. İşte korseyle oluşturulan vücut formu o dönemin erotizmiydi. Ressam Edouard Manet 1876’da ‘Saten korse, belki de zamanımızın nü’südür’ diye boş yere söylememişti.

Yine zamanda atlayalım ve Marilyn Monroe’ya gelelim: Hiç ince bir kadın sayılmazdı ama beli 56 santimdi, korseyle sıkıştırdığında 49’a iniyordu.

Günümüzde ince belli kadınları sadece podyumlarda görüyoruz. İşte size İngiltere kaynaklı bir araştırma sonucu daha: 25 yıl önce modeller ortalama kadınlardan yüzde 8 zayıfken, şimdi tam yüzde 23 daha zayıfmış.

Avustralyalı şarkıcı Kylie Minogue, inceliği, ufak tefekliğiyle meşhur. Onun bir turnede John Galliano imzalı bir korse yardımıyla, belini 41 santime indirmeyi başardığı söylenince kadınlar isyan etti. Kylie bir açıklama yapmak zorunda kaldı: ‘41 santimetre mi, yok daha neler! Çok abartmışlar. Ama doğrusunu söylemem. Çünkü bir kadına, şov kızı da olsa, gerçek ölçüleri sorulmaz.’

Verdiğimiz örneklerin özel kadınlar olduğunu düşünüyorsanız, gerçek hayattan bir örnek verelim: Annenizden, büyükannenizden kalma elbiselere girebiliyor musunuz siz?

Taylandlıların ince belli trafik polisi

Tayland’da kalın belli trafik polisleri diyet programına alındı. Ajansların geçtiği habere göre, Tayland’ın başkenti Bangkok’da emniyet, bel kalınlığı 101 santimetreyi geçen polislere kilo vermeleri talimatını verdi. Bel kalınlığı 101-124 santimetre olan 88 polisin, bir aylık ‘’Formda Polis’’ diyet programına katılması zorunlu tutuldu. Polis şefi Tuğgeneral Montri Chamroon, ‘Bu programın, halkın gözünde trafik polisi için iyi görüntü çizilmesine yardımcı olacağını umuyoruz’ dedi.

MEZURAYLA KALP KRİZİ RİSKİNİ ÖLÇÜN

Gelelim ince belli olmanın sağlık açısından yararlarına... Bir kere ince belli kadınların ve erkeklerin kalın belli ve göbeklilere göre kalp krizi geçirme riski daha düşük. Kalçadaki kas ve yağlar koruyucu etki yapıyor. Buradaki adiponektin adlı madde iltihabı ve atardamarların tıkanmasını önlüyor. Halbuki bel ve göbek çevresindeki yağlanma iç organların da yağlanmasını kanıtlıyor.

Kalp krizi geçirme riskini ölçmek için, tıbbi parametrelerin yanında mezuradan yararlanabilirsiniz: Belinizi ve kalçanızı ölçün. Belinizin ölçüsünü kalçanızın ölçüsüne bölün. Kadınların sonucu 0.85 ve altı, erkeklerin ise 0.9 ve altı olmalı. Eğer bu oranlardan yüksek bir rakam çıkarsa kalp krizi geçirme riskiniz daha fazla.

Çimdik hesabı

Rakamlarla, hesaplarla uğraşmadan bel kalınlığıyla ilgili fikir sahibi olmak isterseniz göbek deliğinin yanından çimdikleyerek tutun. Erkeklerin dört, kadınların ise iki buçuk santimden daha fazla deri tutmaları fazla yağ biriktiği anlamına geliyor. Belin kalınlığı, vücuttaki yağ miktarının da önemli bir göstergesi.

Metabolik sendromlu musunuz?

Yine son yıllarda ‘metabolik sendrom’ üzerinde çok duruluyor. Metabolik sendromda, bel kalınlığının yanında tansiyon ve kan yağları da önem kazanıyor. Metabolik sendrom için 5 göstergeye bakılıyor. Sıradaki faktörden üçü biraradaysa metabolik sendromlusunuz: Tansiyon 130- 85 mm/Hg ve üzerinde, bel çevresi kadınlarda 88 santimetre, erkeklerde 102 santimetrenin üzerinde, açlık kan şekeri 110 mg/dl ve üzerinde, kan yağlarından trigliserid düzeyi 150 mg/ dl veya üzerinde ve iyi kolesterol düzeyi erkeklerde 40 mg/dl, kadınlarda ise 50 mg/dl’nin altındaysa. Bunlarda diyabet (şeker hastası) olma riski artıyor. Şeker hastalığının ilk hedefi damarlar. Damarların bozulmasıyla kalp krizi geçirme riski de beraberinde geliyor. METSAR araştırması gösterdi ki Türkiye genelinde metabolik sendrom sıklığı yüzde 35. Erkeklerdeki sıklığı yüzde 28,8, kadınlarda ise yüzde 41,1.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!