Kadın da aldatır

Güncelleme Tarihi:

Kadın da aldatır
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2010 00:00

Sinema salonlarında son trend “romantik komedi”ler... Kadın-erkek ilişkilerini esprili bir dille beyazperdeye yansıtan bu filmler binlerce kişiyi salonlara çekiyor. Listeye nisan ayında yeni bir isim daha eklenecek: “Herkes mi Aldatır?”... Bu eğlenceli filmde Ragıp Savaş’la başrolü paylaşan Mine Tugay’a hem bu projeyi hem de aşka ve ihanete dair düşüncelerini sorduk.

Haberin Devamı

HERKES Mİ ALDATIR FİLMİNDEN GÖRÜNTÜLER

Daha 2010’un başındayız ama daha şimdiden bir sinema filminiz gösterime girdi, ikincisi de yolda... Sizin açınızdan gayet verimli bir yıl olacak gibi görünüyor.
   
- Evet, “Kaptan Feza” geçen ay izleyiciyle buluştu. “Herkes mi Aldatır?” ise nisanda vizyona girecek. Benim için ikisi de son derece önemli projeler. Çünkü biri ilk sinema filmim, diğeri ilk komedi filmi deneyimim.

“Herkes mi Aldatır?” filmi Metin Zakoğlu’nun oyunundan uyarlama mı?   

- Evet, ama oyun metnine birebir sadık kalmadık. Karikatürist Ahmet Yılmaz ve Alper Çağlayan, film için oyunu yeniden yazdı, senaryolaştırdı. Çok da keyifli bir senaryo çıktı ortaya. Özellikle kadın seyircilerin çok hoşuna gidecek bir mesajımız var.

Fragmanda aldatan bir kadın var... Konudan ve o önemli mesajdan söz eder misiniz biraz...

- Filmde “herkes mi aldatır” sorusu irdeleniyor. Muhtemelen büyük tartışmalar yaratacak. Çünkü erkeklerin aldatması kanıksanmış bir olay ama bir kadının ihanet edebileceğini kimse düşünmez. Aldatmak kadınların kırılgan yapılarına aykırı gibi gelir. Bir de ihanet erkek için daha acı verici, çünkü hiç beklemediği bir olay. Biz bunları hatırlatmak, biraz da bunun üzerine düşündürmek istedik.

Erkekler bu filmi izlerken empati kurabilecekler mi sizce?

- Tabii ki kuracaklar. Çoğu erkek bu filmde kendi zaafları ile yüzleşecek, belki de bu yüzleşmeden hiç hoşlanmayacak.

TRAFİKTE HİÇ Mİ KÜFÜR ETMİYORSUN

Canlandırdığınız kadın nasıl biri?

- Nil, peyzaj mimarı bir kadın... Kocası zengin ve yakışıklı, ama onu sürekli aldatıyor. Kadın sonunda kocasını takip etmeye karar veriyor. Ve o gün onu sevgilisiyle bir otele girerken görüyor. ıhanetin hıncını içinden atamayınca, hem kocasına hem de bir başka çapkın adama iyi bir ders veriyor. Kadın kendi kendini yemekten vazgeçiyor, aldatılma psikolojisinden çıkıp özgürlüğüne kavuşuyor.

Bu hikaye çok fazla hayatın içinden ama...

- Bizim derdimiz insanlara ayna tutmak zaten... Her yerde aldatma ve aldatılma hikayeleri yaşanıyor. Biz sadece bu durumu komik bir dille anlatıyoruz.

Fragmanda küfürler de var... Eleştiri almaktan çekinmiyor musunuz?

- Oyuncular olarak ilk başta biz de “Çok mu küfür var acaba” diye düşünmedik değil. Ama hayatın doğal akışında var olan sözler bunlar. Yani sen kırmızı ışıkta arabanla beklerken biri o ışığı ihlal ettiğinde ettiğin küfürden farklı değiller.

Bir de “Erkek yapınca çapkın, kadın yapınca orospu” diyorsunuz filmde... Hâlâ böyle mi düşünüyorlar ya da düşünüyorsunuz?

- Bunu ben değil filmdeki “prensipli çapkın”ımız söylüyor. Çünkü filmde böyle düşünen bir adam var.

“Kaptan Feza”da herhalde hayal kırıklığına uğramışsınızdır. Gişesi pek parlak değildi çünkü...

- Evet, “Kaptan Feza” iki hafta vizyonda kaldı. Biraz da haksız eleştirilere uğradı diye düşünüyorum. “Herkes mi aldatır?’’ komedi filmi olduğu için ve hedeflediği gişeye ulaşacaktır.

Bu arada bir de dizi var gündemde... “Kapalıçarşı”ya başlıyormuşsunuz.

- Evet ama canlandıracağım karakter hakkında bilgi veremiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim; beğendiğim bir işin içinde olmak ve yeniden TMC’yle çalışmak çok keyifli olacak.

MANKEN OYUNCULARI İNFAZ ETMİYORUM

Pedofili konusunu işleyen “Karatavuk” oyunu ile hem Lions’lardan ödül aldınız hem de Afife Tiyatro Ödülleri’nde en iyi kadın oyuncu seçildiniz.


- Doğru, “Karatavuk” bir pedofili hikayesiydi. O oyunda ben, 12 yaşında tacize uğrayan ve yıllar sonra kendisini taciz eden adamı bulan bir kadını oynadım. Ağır bir hikayeydi. Cüneyt Türel ile oynamıştık. ıki sezon devam etti. Ödüller de çok motive edici oldu.

Tiyatro aşkınız çok büyük sanırım.

- Geçen sezon bir tiyatro oyunda oynamadım, bu beni çok zorladı. Bazen nefes almıyormuşum, yaşamıyormuşum gibi hissettiğim bile oldu. Okuldan mezun olduğumdan beri her sene bir oyunum vardı çünkü... Bir proje bitsin, hemen başka proje başlasın istiyorum, o tempoyu seviyorum. Bana yaşadığımı hissettiren tek şey bu.

“Mankenden oyuncu olmaz” tartışmaları sürerken siz de ağır açıklamalar yapmıştınız. Zaman içinde fikirleriniz değişti mi?

- Ben tiyatro oyunculuğu için söylemiştim bunu. Tiyatroya aşkım ve saygım çok büyük çünkü... Türkiye’deki sanat algısını iki yönden değerlendirmek gerek. Bir yandan mankenin tiyatro sahnesinde ne işi var diyorum, bir yandan da baktığımda popüler kültür, arz-talep diye düşünüyorum. Eskisi gibi infaz etmiyorum.

Zaman içinde etik fikirleriniz değişti mi?

- Değişmedi. Bir gün bir tiyatrom olursa, oyuncu arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim.

Haberin Devamı

ARTIK KENDİMİ İZLEYEBİLİYORUM

Haberin Devamı

Popüler kültüre yakın olmamanız, sizi ve kariyerinizi nasıl etkiliyor?

- ınsanların yaptıkları işler ve seçimleri, seçilecekleri işleri de belirliyor. Ben işimi en iyi şekilde yapmanın derdindeyim. Yani hedefim büyük, geçici değil..,

Artık kendinizi izleyebiliyor musunuz?

- Evet, eskiden kendimi izlemeye tahammül edemezdim, hatta bu yüzden dublajımı yaparken bile sıkıntı çekerdim. Ama artık izleyebiliyorum ve kendim hakkında doğru değerlendirmeler yapabiliyorum. Bunun çok işime yaradığını söyleyebilirim.

BİR İKİ SENE İÇİNDE ÇOCUK YAPABİLİRİM

Evlilik ne zaman?

- Evlilikten çok çocuk fikri var aklımda; çocuk istiyorum. Bir iki sene içerisinde çocuk yapabilirim.

Aday var mı?

- Var. Keyifli bir beraberliğimiz var, her şey iyi gidiyor. Birbirimize aşığız.

Peki o aday sizin çocuk istediğinizin farkında mı?

- Farkında tabii. O da istiyor. Ama hayat bu, ileriye dönük fazla plan yapmamak gerek. Bunu gerçekleştirmek için zamana ihtiyacımız var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!