Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2007 00:00
DANCE HITS 2007
(Sony BMG)
Adından da anlaşılabileceği üzere, dans etmek suretiyle kurt dökmeyi amaçlayan vatandaşlara yönelik bir toplama albüm vakasıyla karşı karşıyayız.
Yakın zamanda dans müziği listelerinde, bu tarz müzik yayını yapan radyo istasyonlarında (Bu albüm de Metro FM ibaresiyle yayınlandı), irili ufaklı kulüplerde görülmüş, dinlenmiş 18 parça var albümde.
Benim açımdan bakarsak, taşa sarılarak evimin camından içeri atılmış bir nevi tehdit mektubu bu albüm: "2007’nin ilk yarısı dolmadan bu şarkıları yaptık, aklını başına toplamazsan, yıl sonunda duble cd olarak geleceğiz; nı-ho-hoarg!.."
Neler var albümde? Delano ve Crockett’in karıştığı iki cinayet var mesela. Önce Everything But The Girl’ün "Missing"inin yüzüne kezzap atmışlar; sonra da Filterfunk’la suç şebekesi kurup, The Police’in "Message In The Bottle"ına girişmişler. Hainler!
Pink ve Shakira’nın birer çalışmasının torna-tesviyeden geçirildiği (remiks hadisesi), Justin Timberlake ve Christina Aguilera gibi isimlerin de birer şarkıyla podyuma çıktıkları albüm, yaz mevsimini dans pistlerinde dingildeyerek geçirmeyi planlayanlara uygundur.
Bu arada Jessica Simpson’ın "A Public Affair" şarkısının yazımında tam 8 kişinin adının geçmesi dikkatimi çekti. Herkes bir nota yazsa bile sekiz kişi gerektirmez şarkı. Merak ettim o kadar insan, bu kadar kötü bir şarkı için niye buluşmuş acaba?..
14. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ
(EMI)
İSTANBUL Caz Festivali’nin 14’üncü yılı (Artık ergen bir festivalimiz var, zaman ne çabuk akıp gidiyor...) için hazırlanan program hayli zengin.
Şu anda dünyada en çok peşinden koşulan kadın şarkıcılardan biri olan Norah Jones, Bob Dylan şarkılarını yorumladığı albümüyle gündeme gelen (Albümü beğenmemiştim, onu belirteyim) Bryan Ferry, "Killing Me Softly"yi en güzel söyleyen yüce ses Randy Crawford, 1000 konser verse 1000’ine de gidilesi Wynton Marsalis, Strange Sensations adında tabanca gibi bir ekiple müzik yapmayı sürdüren "BABA" Robert Plant akla ilk gelenler.
Antony and the Johnsons’ın Şan Kalıntıları’ndaki konserinin müthiş olacağına da eminim.
Bu konserlerin yapıldığı mekanların kapasitesi belli. Herkes o tarihlerde (3-18 Temmuz) İstanbul’da bulunmayabilir, bilet bulamayabilir veya bütün konserlere gidecek bir gelire sahip olmayabilir.
Bu gibi durumlarda ya konsere giden bir arkadaşınızı evin yolunu bulamayacak seviyeye gelecek şekilde içirip "Söyle bakalım afacan, Robırt Abi Zeppelin’den neler okudu" diyerek suni bir konser ambiansı yaratacaksınız ya da efendi gibi gidip festivalin bu seneki kadrosunu özetleyen bu albümü alacaksınız.
İkinci yöntemi öneriyorum... Haydi bakalım bu sıcakta fazla ortalarda dolaşmayın...
(Sony BMG)
Adından da anlaşılabileceği üzere, dans etmek suretiyle kurt dökmeyi amaçlayan vatandaşlara yönelik bir toplama albüm vakasıyla karşı karşıyayız.
Yakın zamanda dans müziği listelerinde, bu tarz müzik yayını yapan radyo istasyonlarında (Bu albüm de Metro FM ibaresiyle yayınlandı), irili ufaklı kulüplerde görülmüş, dinlenmiş 18 parça var albümde.
Benim açımdan bakarsak, taşa sarılarak evimin camından içeri atılmış bir nevi tehdit mektubu bu albüm: "2007’nin ilk yarısı dolmadan bu şarkıları yaptık, aklını başına toplamazsan, yıl sonunda duble cd olarak geleceğiz; nı-ho-hoarg!.."
Neler var albümde? Delano ve Crockett’in karıştığı iki cinayet var mesela. Önce Everything But The Girl’ün "Missing"inin yüzüne kezzap atmışlar; sonra da Filterfunk’la suç şebekesi kurup, The Police’in "Message In The Bottle"ına girişmişler. Hainler!
Pink ve Shakira’nın birer çalışmasının torna-tesviyeden geçirildiği (remiks hadisesi), Justin Timberlake ve Christina Aguilera gibi isimlerin de birer şarkıyla podyuma çıktıkları albüm, yaz mevsimini dans pistlerinde dingildeyerek geçirmeyi planlayanlara uygundur.
Bu arada Jessica Simpson’ın "A Public Affair" şarkısının yazımında tam 8 kişinin adının geçmesi dikkatimi çekti. Herkes bir nota yazsa bile sekiz kişi gerektirmez şarkı. Merak ettim o kadar insan, bu kadar kötü bir şarkı için niye buluşmuş acaba?..
14. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ
(EMI)
İSTANBUL Caz Festivali’nin 14’üncü yılı (Artık ergen bir festivalimiz var, zaman ne çabuk akıp gidiyor...) için hazırlanan program hayli zengin.
Şu anda dünyada en çok peşinden koşulan kadın şarkıcılardan biri olan Norah Jones, Bob Dylan şarkılarını yorumladığı albümüyle gündeme gelen (Albümü beğenmemiştim, onu belirteyim) Bryan Ferry, "Killing Me Softly"yi en güzel söyleyen yüce ses Randy Crawford, 1000 konser verse 1000’ine de gidilesi Wynton Marsalis, Strange Sensations adında tabanca gibi bir ekiple müzik yapmayı sürdüren "BABA" Robert Plant akla ilk gelenler.
Antony and the Johnsons’ın Şan Kalıntıları’ndaki konserinin müthiş olacağına da eminim.
Bu konserlerin yapıldığı mekanların kapasitesi belli. Herkes o tarihlerde (3-18 Temmuz) İstanbul’da bulunmayabilir, bilet bulamayabilir veya bütün konserlere gidecek bir gelire sahip olmayabilir.
Bu gibi durumlarda ya konsere giden bir arkadaşınızı evin yolunu bulamayacak seviyeye gelecek şekilde içirip "Söyle bakalım afacan, Robırt Abi Zeppelin’den neler okudu" diyerek suni bir konser ambiansı yaratacaksınız ya da efendi gibi gidip festivalin bu seneki kadrosunu özetleyen bu albümü alacaksınız.
İkinci yöntemi öneriyorum... Haydi bakalım bu sıcakta fazla ortalarda dolaşmayın...