İyi müzik diziyi alıp götürür

Güncelleme Tarihi:

İyi müzik diziyi alıp götürür
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2008 00:00

Birçok sinema filmini müzikleriyle hatırlarsınız: Baba, James Bond, Aşk Hikayesi, Pembe Panter, İyi Kötü ve Çirkin... Bu kural yerli dizi müzikleri için de geçerli.

Diziler oyuncuları, konuları ve film kalitesi kadar müzikleriyle izleyiciyi bağlıyor. Televizyonun çok izlenen dizileri, Yaprak Dökümü, Dudaktan Kalbe ve Aşk-ı Memnu’nun müziklerinde aynı kişinin imzası var: Toygar Işıklı. O sadece dizinin müziklerini yapmakla kalmıyor, şarkı sözlerini yazıp seslendiriyor. İşine çok bağlı, haftada üç farklı senaryo okuyor. Dizilerde müzik ekleyeceği kareleri defalarca izliyor. Karakterlere gerçekmiş gibi bağlanıyor.

Toygar Işıklı’nın dizi piyasasıyla tanışması dört yıl önce oldu. Dizi müzikleri yapan bir arkadaşı, kendi yoğun olduğu bir dönemde Tarık Akan ve Lale Mansur’un başrollerini oynadığı "Gece Yürüyüşü" dizisinin müzikleri için yapım şirketini Işıklı’ya yönlendirdi. Bu diziyi çok popüler olmayan birkaç dizi müziği daha izledi. Bir sene sonra Antalya Altın Portakal En İyi Film ödülünü alan Türev’in müziklerine imza attı.

Fakat bu işlerin hiç birinde istediği çıkışı elde edemedi. Ta ki 2006 yılında Yaprak Dökümü dizisi başlayana kadar. Toygar Işıklı, kendisi için dönüm noktası olan bu işi nasıl aldığını şöyle anlatıyor: "Yapım ekibi pek çok jenerik müziği dinlemiş ama hiçbiri içlerine sinmemişti. Yönetmen Mesude Eraslan, bir de beni denemek istedi. Yaprak Dökümü’nü okumuştum. Romanı yeniden gözden geçirdim, senaryoyu yönetmenden dinledim. Bir ailenin paramparça olması beni derinden etkiledi. Birkaç gün izin istedim. Benden sadece jenerik müziği istendiği halde dizi için bir de şarkı sözü yazdım: Her mevsim bana sonbahar yaprak dökümü. Şarkıyı söyleyip melodisiyle gönderdim. Hem müziklerim hem sesim kullanıldı. Dizinin tanıtımı günlerce hazırladığım şarkıyla yapıldı."

SIK SIK DİZİ SETLERİNİ ZİYARET EDİYORUM

Yaprak Dökümü için iki sezon boyunca sözleriyle birlikte 5 şarkı ve 50 enstrümantal müzik besteledi. Bunu aynı yapım şirketinin Dudaktan Kalbe ve Menekşe ile Halil dizilerinin müzikleri takip etti. Bu sene de sıra Aşk-ı Memnu’ya geldi. Şimdi Işıklı, her hafta üç farklı senaryo okuyor. Dizileri herkesten önce izliyor. Neyse ki üç dizi de aşkı işliyor. Bu da çalışmasını kolaylaştırıyor.

İşin en zor kısmı diziye ait hiçbir görüntü yokken tamamlanması gereken jenerik müzikleri. Işıklı, senarist, yapımcı ve yönetmeni dinleyerek her şeyi hayalinde canlandırıyor. Hikayeyi okuyup, karakterleri inceliyor. Jenerik müziğini tamamladıktan sonra karakterlere yoğunlaşıyor. Her karakterin rolüne uygun ayrı melodi üretiyor. Genelde hangi sahneye nasıl müzik konacağına da o karar veriyor.

LEYLA PALTOSUNU ÇIKARDI BEN ŞARKI YAZDIM

İzlediği sahnelerden etkilendiğinde hiç aklında yokken yeni bir şarkı bestelediği oluyor. Bunu Yaprak Dökümü’nde yaşadığı bir hikayeyle anlatıyor: "Bir bölümde her şeyi tamamlamıştım son bir sahne kalmıştı. Leyla karakteri yaşadığı travmalar sırasında hiç üstünden çıkarmadığı paltosunu, babasına çok etkili sözler söylerek çıkarıyordu. Paltoyla birlikte bunalımlarını da bir kenara atıp ailesine dönüyordu. İnanılmaz etkilendim. Gece yarısı kağıdı kalemi aldım. ’Sen hala benim için küçük bir kız çocuğu...’ diye başlayan Kızım isimli şarkıyı yazdım. Şarkı dizinin en beğenilen şarkılarından biri oldu."

Üç farklı diziye müzik hazırlarken işlerinin birbirine benzemesinden korktuğunuz oluyor mu diye soruyorum. Bunun kendisine sık sık sorulduğunu söylüyor: "Yaptığım işlerde melodiler değil müzik tarzı benzerlikler gösterebilir. Önemli olan bir melodi duyulduğunda bu Toygar Işıklı’nın melodisi dedirtmek. Zaten size önceki çalışmalarınızı beğendikleri için teklif getiriyorlar. Köklü değişim yapmanız da pek mümkün değil. Örneğin, Aşk-ı Memnu’da biraz daha Türk müziği enstrümanları kullandım. Jenerikte aralara biraz daha sert bir hava vermesi için alaturka kemanlar ekledim."

MÜZİK DOKTORASI YAPIYOR

Toygar Işıklı (34) Gölcük doğumlu. Müzikle ilkokul dördüncü sınıfta çocuk korosunda solistlik yaptığı sırada tanıştı. Ortaokul yıllarında gitar çalmayı öğrendi, arkadaşlarıyla amatör bir müzik grup kurdu ve ilk bestelerini yapmaya başladı. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde gitar eğitimi aldı. Bir sene sonra Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünü kazandı. Bunu İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde bestecilik masterı takip etti. Şimdi de İTÜ’de Müzikoloji ve Müzik Teorisi bölümünde doktorasını tamamlıyor. Eğitim süresince Harun Kolçak, Yonca Lodi, Sibel Tüzün, Edip Akbayram, Suavi ve Emre Altuğ gibi pek çok ismin arkasında bas gitar çalıp geri vokal yaptı. Şimdi bir aksiyon filmine müzik yapmayı hedefliyor. Önümüzdeki günlerde çıkacak Dudaktan Kalbe soundtrack albümü için çalışıyor. Seneye de kendi solo albümünü bitirmek istiyor.

MÜZİĞİN DİZİLERDE ÇOK ETKİSİ VAR

Bence müziklerin dizilerin izlenmesine yüzde 40-50 etkisi var. Senaryo kötüyse müzik onu bir yere kadar taşıyabiliyor ama sonuçta dizi bitiyor. Eğer iyi bir senaryo ve oyuncu kadrosu varsa dizi müziği sayesinde olması gerekenden daha fazla süre yayında kalabiliyor. İyi müzik diziyi alıp götürüyor.

EN ÇOK ŞEVKET KARAKTERİNDEN ETKİLENİYORUM

En çok Yaprak Dökümü’ndeki Şevket karakteri beni etkiliyor. Şevket’in bu kadar temiz olup bir yandan da kötü şeyler yapmasına üzülüyorum. En dibe vurduğu bölümlerinden birinde onun için "Sonunda" isimli bir şarkı yaptım.

İZLERKEN AĞLADIĞIM OLUYOR

Dizilerde şarkılarımı dinleyenler beni çok romantik zannediyor. Gerçekten de her hafta izlediğim diziler beni daha duygusal yapıyor. İnsanların ağlayarak izledikleri sahneleri ben en az 20 defa izliyorum. Hem de dublajsız, tiyatro gibi. En çok Yaprak Dökümü’ne çalışırken ara veriyorum. Çünkü beni etkisi altına alıyor. Arada ağladığım dahi oluyor.

BÜYÜK YÖNETMENLERLE ÇALIŞMAK İSTİYORUM

Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Çağan Irmak, Uğur Yücel’le çalışmak isterim. Yabancı dizilerden imkanı olsa Prison Break ve 24’ün müziklerini yapmayı isterdim. Geçen sene Bıçak Sırtı dizisini izledikten sonra çok beğendim ve keşke bu diziye ben müzik yapsaydım dedim.

BABAM VE OĞLUM’UN MÜZİSYEN VERSİYONUYUM

Yolda 10 kişiye sorsanız yarısı benim şarkılarımı mutlaka duymuştur ama adımı bilmez. Kendimi Babam ve Oğulum filminin müzisyen versiyonuna benzetiyorum. O film kulaktan kulağa yayılarak Türkiye’nin en çok izlenen filmlerinden biri oldu. Ben de kulaktan kulağa yayılarak yavaş yavaş müziğimi duyuracağım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!