İşte Liz’in dünyası

Güncelleme Tarihi:

İşte Liz’in dünyası
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2007 00:00

Modellik kariyerinden, önce sinemaya sonra da tasarım dünyasına geçen Elizabeth Hurley, 40’lı yaşlara güzelliğiyle meydan okuyor.

Hurley’nin dünyasını merak ediyorsanız, işte yıldızın Madame Figaro Türkiye dergisinin bu ayki sayısında yayınlanan röportajından bazı bölümler.

MODA: İnsanın güzel görünmek için kullanabileceği muhteşem bir araç. Her zaman insanın ruhunu okşayacak bir özelliği vardır. Alışveriş yapmayı çok heyecan verici buluyorum.

YAZ: Bana seksi, tembel günleri çağrıştırıyor. Ayrıca güzel giysiler içinde kızlar, dışarıda oynayan çocuklar... Ben de güvertede üzerimde bikinimle uzanıyor ve kitap okuyorum. Gerçek mutluluk!

İşte Liz’in dünyası
TATİL:
Çok fazla tatile çıkmıyorum. Bu nedenle gittiğim tatillerin özel ve değerli olmasına dikkat ediyorum. Tatilde, gerçekten "kapanabileceğim" yerleri severim, mesela Maldivler. Gerçi oraya gitmek için uçaktan nefret etsem de...

ELTON JOHN: Dünyadaki en iyi ve en komik adamlardan biri. Düğünümde beni damada o teslim etti ve muhteşem bir konuşma yaptı.

ELIZABETH HURLEY BEACH: Benim tutkum. İşimi seviyorum ve kadınlar benim tasarımlarımı giymek istediklerinde çok heyecanlanıyorum.

HUGH GRANT: En iyi arkadaşım.

ŞEYTAN: "Bedazzled" filminde şeytan rolünde olmak müthişti. Oyunculuk gerektirmiyordu!

GELECEK: Geleceği merakla bekliyorum. Oğlumun büyüdüğünü görmek büyüleyici olacak.

DANS ETMEK: Dans etmeyi seviyorum. Düğünümde kız arkadaşlarım ve ben, eşimin ve diğer bütün misafirlerin önünde süper bir dans performansı sergiledik. Bu, çok heyecan verici bir sahneydi çünkü hepimiz göbeğimizi açıkta bırakan tişörtler ve mini etekler giydik. Neyse ki bunun altından iyi bir şekilde kalktık.

SİNEMA: Sinemaya, nadiren gidiyorum. Bunun için gerçekten zamanım yok. Bütün zamanımı eşimle ya da çalışarak geçiriyorum. Bir gün, kaçırdığım bütün filmleri izleme fırsatı bulacağım.

MAKYAJ: Eğer evden makyaj yapmadan çıkmak zorunda kalırsam kendimi çok sefil hissediyorum. Vazgeçilmezlerim arasında göz kalemi, dudak parlatıcı ve allık geliyor. Gün içinde düzenli olarak makyajımı tazeliyorum.

İNGİLTERE: Hamile kalıp da İngiltere’ye ailemin yanına dönmeye karar vermeden önce Amerika’da yaşıyordum. İngiltere’de şehir dışındaki çiftliğimi seviyorum. Ancak Londra’yı fazla sevmiyorum. Çok kirli ve gürültülü. Sükûneti özlüyorum.

GÜZELLİK SIRLARI: Bence güzelliğin en büyük sırrı mutlu olmak. Ardından iyi bir uyku ve nemlendirici. Ve tabii alkol almamak.

İSTANBUL: Eşim beni birkaç yıl önce doğum günü hediyesi olarak İstanbul’a getirdi. Fazlasıyla Türk lokumu yedim ve dönüşte uçakta kendimi gerçekten hasta hissettim.

NİHAT ODABAŞI: Onun harika biri olduğunu düşünüyorum. Birlikte çok iş yaptık. Aynı zamanda çılgın olmasına rağmen!

KIRMIZI: Muhteşem bir renk ve bana çok yakışıyor. Kırmızıyı çok giyiyorum.

TASARIM YAPMAK: Plaj koleksiyonumu tasarlamayı çok seviyorum. Birçok kadın kalçalarını ve karınlarını saklamak istiyor, bu nedenle hem seksi görünen hem de istenen yerleri kapatan tunik, kaftan ve saronglara konsantre oluyorum.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İÇİN ÇILDIRIYORUM

EVLİLİK: Şu ana kadar harika. Evlenmek için çok uzun süre bekledim, bu nedenle güzel olsa iyi olur!

ANNE OLMAK:
Anne olmaya aşığım. Bir çocuğa daha sahip olmak için çıldırıyorum.

AŞK: En önemli şey. Onsuz yaşamın bir anlamı olmazdı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!