Ä°stanbul Lalesi 150 yıl sonra geri dönüyor

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Lalesi 150 yıl sonra geri dönüyor
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 24, 2005 00:00

Avrupa lalelerinden çok farlı bir bitkiydi Ä°stanbul Lalesi. ÇiçeÄŸi badem ÅŸeklinde, çiçek yaprakçıkları hançere benzeyen, uçları da tığa benzeyecek ÅŸekilde ince ve sivriydi. Farklı renklerden tam 1588 çeÅŸidi vardı.19. yy’da ortadan kayboldu. 150 yıl sonra Ä°stanbul Ãœniversitesi botanikçileri ve BüyükÅŸehir Belediyesi’nin 2 milyon dolarlık projesiyle geri dönüyor. Geriye kalan üç akrabasının genetik yapıları birleÅŸtirilerek yeniden Ä°stanbul Lalesi üretilecek. Dört yıl sonra tekrar doÄŸduÄŸu kentte çiçek açacak.Tam dört yıldır Ä°stanbul Lalesi’nin peÅŸindeydim. Türkiye’nin Rekabet Avantajları TopluluÄŸu’nun bünyesinde yer alan turizm grubunun dışa kapalı portalı sultanahmet@yahoogroups.com’da bir yazı yazarak ‘150 yıldır ortalarda gözükmeyen Ä°stanbul Lalesi’ni bulamaz mıyız’ diye sormuÅŸtum. Grup moderatörlerinden NurdoÄŸan Åžengüler, bu konuda bir kampanya baÅŸlattı. Türkiye’nin hemen tüm ziraat fakülteleri ve soÄŸanlı bitki yetiÅŸtiricilerinden gelen mesajlar artık umudun kalmadığını gösteriyordu.Ä°stanbul’un lalesi sanki yer yarılıp da içine girmiÅŸti. Oysa 1681 ile 1726 yılları arasında kayda geçirilen ‘Defter-i Lalezar-ı Ä°stanbul’da tam 1108 lale çeÅŸidinden söz ediliyor, 1764 tarihli ‘Ferah-engiz’ isimli risalede ise bu sayı 1588’e kadar çıkıyordu. Türkiye’deki botanik çevrelerine göre, bunlardan geriye bir tane bile kalmamıştı. Bir zamanlar laleyi Osmanlı’dan alan Hollanda’dan geliyordu artık lale soÄŸanları. Halbuki 17. yüzyılda Osmanlı’da önce ‘Ser Şükufeciyan-ı Hassa’ diye adlandırılan Çiçekçibaşılık kurumu, sonra da ‘Çiçek Encümen-i DaniÅŸi’ yani Çiçek Akademisi kurulmuÅŸtu. Edirne’den Mardin’e kadar birçok ÅŸehirde lale bahçeleri vardı. Lale merakı öyle yoÄŸundu ki imparatorluk lale fiyatlarına narh koymak zorunda kalmıştı. 1725 tarihli lale narhı listesinde en pahalı lale 200 kuruÅŸla Nize-i Rummani’ydi. Bu, 30 Cumhuriyet Altını, yani 3 bin 750 YTL demekti. 1588 lalenin ismini ezberden söyleyecek, ayrıca gülün, zerrinin, ÅŸakayıkın binbir çeÅŸidi hakkında üç gün üç gece boyunca meseller anlatacak kiÅŸiler yaÅŸardı bu topraklarda. Bu göz kamaÅŸtıran kültürün tümü buharlaşıp uçmuÅŸ muydu?Tam pes edecektim, artık Ä°stanbul Lalesi’nin peÅŸini bırakmak üzereydim. Süleymaniye’yi turladığım bir gün Botanik Bahçesi’ne uÄŸradım. Yard. Doç. Dr. Erdal Ãœzen’le tanıştım. ‘Hocam’ dedim, ‘gönlümde bir sızı var, dindirecek merhem bulamadım.’ Nedir, diye sordu. ‘O sızının adı Ä°stanbul Lalesi’dir’ dedim. Gülümsedi, kısa süren bir sessizlik oldu. ‘O merhem bendedir, bu bahçededir. Evet adı Ä°stanbul Lalesi’dir. Ama lalenin kendisi deÄŸil yakın akrabasıdır’ diye cevap verdi. Aldı beni ve bahçenin bir köşesine götürdü. Rengarenk kardelenlerin arasından filizlenmiÅŸ bir nebatı gösterdi. ‘İşte bu’ dedi. Ama açmasına üç hafta vardı. Bekledim. Ben uzaklarda baÅŸka bir görevdeyken Hoca beni aradı ve müjdeyi verdi. Son demlerine yetiÅŸtik. FotoÄŸrafladık.GENETÄ°K ÇALIÅžMA BAÅžLADIErdal Ãœzen, Ä°stanbul Lalesi’nin kendisinin yeniden hayat bulması için iki yıllık bir gen araÅŸtırmasının gerektiÄŸini söyledi. Ama, bu araÅŸtırma için üniversitenin imkanları yeterli deÄŸildi. Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Kadir Topbaş’la görüştük, durumu aktardık. TopbaÅŸ, bu araÅŸtırmanın bir Ä°stanbul projesi olduÄŸunu, BüyükÅŸehir’in kaynağı bulacağını söyledi. Ä°stanbul Ãœniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak’ı ziyaret ettiÄŸinde, bu niyetini aktardı. BüyükÅŸehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Ä°hsan ÅžimÅŸek, üniversite yıllarında eÄŸitim için geldiÄŸi Botanik Bahçesi’ni ziyaret ederek projenin ön hazırlıklarına baÅŸladı. Projenin ilk aÅŸamasında, baÅŸta Osmanlı Lalesi olmak üzere üç tür lale üzerinde genetik inceleme yapılacak. Ä°stanbul Lalesi soyunun genetik özelliklerini taşıyan soÄŸan elde edildikten sonra, uygun bir alan bulunarak soÄŸan çoÄŸaltma iÅŸlemine geçilecek. Yeterli üretime ulaşınca Ä°stanbul’un park ve bahçelerine dikilecek, dünyaya satışına baÅŸlanacak. Bütün bu sürecin dört yılda, 2 milyon dolar harcamayla gerçekleÅŸtirilmesi planlanıyor. Belediye bugüne kadar eldeki soÄŸanlarla Ä°stanbul’u lalelere bezemeyi sürdürecek. ÅžimÅŸek, bu sene Ä°stanbul’da 550 bin lale soÄŸanı ekildiÄŸini söyledi. Daha önceki yıllarda 125 bin lale soÄŸanı ekilirmiÅŸ. ÅžimÅŸek, Ä°stanbul’a yakışır bir botanik bahçesi kurmayı planlıyor. ÅžimÅŸek, bu projeyi Ä°stanbul Ãœniversitesi Botanik Bahçesi’yle BüyükÅŸehir’in birlikte gerçekleÅŸtireceÄŸini söylüyor. SÃœLEYMANÄ°YE’DEKÄ° GÄ°ZLÄ° BAHÇEÄ°stanbul’da Süleymaniye sırtlarında, Süleymaniye Camii’nin bahçesindeki binada Türkiye’nin en önemli hazinelerinden biri saklanıyor. İçinde bin Kaşıkçı Elması’na bedel bitkiler var. Bir kısmı geçmiÅŸte, Türkiye’nin daÄŸlarını, kırlarını ÅŸenlendiren çiçeklerdi. Åžimdi artık mumla arasanız yoklar. Mesela, yarım asır önce Kadıköy’ün kırlarında yetiÅŸen Kalkedon ÇiÄŸdemi’nin son 14 örneÄŸi burada. Ä°stanbul Ãœniversitesi Fen Fakültesi Botanik Ana Bilimdalı’na baÄŸlı botanik bahçesinde sadece Türkiye’de yetiÅŸen (endemik) bitki hazinesinden geri kalanlar yaÅŸatılıyor. Bahçede ayrıca dünyanın her yanından gelen nadide bitkiler de var: Borneo’dan Fil Kulağı, Brezilya’dan Ananas, Guatamala’dan KuÄŸu ÇiçeÄŸi, Himalaya DaÄŸları’ndan Kokulu Hindistan Sediri, Malezya’dan Demir AÄŸacı, Japonya’dan Kafur, Angola’dan Kahve AÄŸacı, Kuzey Amerika’dan Lale AÄŸacı, böceklerle beslenen çiçekler, zehirli bitkiler. Enstitü binlerce tür tohumdan oluÅŸan dev bir arÅŸive de sahip.Botanik Bahçesi’nin kurucusu Hitler’in zulmünden kaçıp, Türkiye’ye sığınan Alman bilim adamları. Botanikçi Prof. Dr. A. Heilbronn, Prof. Dr. Leo Brauner, Zoolog Prof. Dr. Andre Naville 1933’te Ä°stanbul’a gelip Biyoloji Enstitüleri’nde ders vermeye baÅŸladı. Ertesi yıl Süleymaniye Camii’nin bahçesinde enstitü binası kurulurken Prof. Dr. Heilbronn’un önderliÄŸinde bir botanik bahçesi yapımına giriÅŸildi. Alman bahçe uzmanı Walter Stephan’ın yardımıyla bahçe 1936’da açılışa hazırlandı. Heilbronn’un altı bölümlü bahçe düzenlemesi bugün de korunuyor: Sistematik Bölüm, TaÅŸ Bahçe, Tıbbi Bitkiler bölümü, Türkiye Bitkileri, Deney Parselleri ve Arboretum. 127 familyadan 400 aÄŸaç ve çalı ile yaklaşık 3500 otsu bitki parsellere yerleÅŸmiÅŸ. Seralarda, bahçede sabit veya saksıya alınmış 2500 bitki, Hamburg Ãœniversitesi Botanik Bahçesi’nden bağışlanan tropik ve subtropik bitkiler de buna eklenince hazinenin toplamı 5000 bitkiyi buluyor. Bahçede ayrıca 23 havuz var.Türkiye’de 4 Yunanistan’da 18 botanik bahçesi varÄ°stanbul Ãœniversitesi Botanik Bahçesi, Türkiye’de resmi konumda çalışmalar yapan botanik bahçelerinin en eskisi ve bitki varlığı açısından en zengini. Ankara, Ä°zmir ve Adana’da üç botanik bahçesi daha var. Botanik Bahçesi Müdürü Yard. Doç. Dr. Erdal Ãœzen, Türkiye’nin tüm endemiklerini toplayacak büyük bir bahçe kurmak için acele edilmesi gerektiÄŸini savunuyor: ‘Fauna ve flora açısından fakir, endemikler açısından sıfıra yakın bir ülke olan komÅŸumuz Yunanistan’da tam 18 botanik bahçesi olduÄŸunu düşünecek olursak, bu konuda ne denli geri kaldığımızı anlarız.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!