İşkence sahneleri sert bulunuyor ama biz yapmadık o sahneleri

Güncelleme Tarihi:

İşkence sahneleri sert bulunuyor ama biz yapmadık o sahneleri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2006 11:22

Sosyal konulara duyarlılığıyla tanınan Mehmet Ali Alabora, Eve Dönüş'te 12 Eylül döneminde suçsuz olduğu halde polislerden işkence gören bir işçiyi canlandırıyor. Varlığını rahatsız eden bir meseleyi anlatan bu filmde rol almaktan mutlu olduğunu söyleyen Alabora'yla 12 Eylül'ü, Eve Dönüş'ü ve filmdeki işkence sahnelerini konuştuk.

Haberin Devamı

Genç bir oyuncusunuz. 12 Eylül'de sanırım 3 yaşındaydınız. 12 Eylül askeri darbesi ne ifade ediyor sizin için?
-12 Eylül'le ilgili birinci elden anılarım yok ama sonrasında hayatımızı etkileyen pek çok şey hatırlıyorum. Çünkü sonuçta o tarihten sonra doğmuş çocukların bile hayatını etkileyen bir darbeden söz ediyoruz.

Nasıl etkilendi sizin hayatınız?
-Darbeci generallerin çıkardığı 1402 yasasıyla babam şehir tiyatrolarından atıldı ve balıkçılık yapmaya başladı. Eve 1,5 yıl balık tutarak ekmek getirdi. Ben küçükken yaşadığımız yokluğun nereden kaynaklandığını öğrenmem ise sonradan oldu.

Çevrenizdeki herkes sizin kadar biliyor mu o yıllarda olanları?
-Tabii ki hayır. Ama hem ailemin politik geçmişi hem de benim bu konulara meraklı bir çocuk olmam 12 Eylül'ü uzak göstermiyor bana. Askeri darbeyi ve sonuçlarını bu film için çalışmaya başlamadan önce de gayet iyi biliyordum. Tabii birebir deneyimle bilmiyorum ama ne anlama geldiğini ve bugüne dair çözümlemelerini yapabiliyorum. Filmde olmaktan mutluyum. Benim varlığımı rahatsız eden bir meselenin Ömer Uğur'un da varlığını rahatsız etmiş olması birbiriyle çok iyi örtüştü.

Haberin Devamı

MEMOLİ'YLE MUSTAFA ARASINDA BİR İRONİ VAR TABİİ

İşkence sahneleri sert bulunuyor ama biz yapmadık o sahneleri
Alabora ile Hürriyet sinema yazarı Ömür Gedik (ortada) konuştu. 

Herkesin sevgilisi olmuş polis Memoli karakteriyle tanınan Mehmet Ali Alabora şimdi polisten işkence gören birini canlandırıyor. Ne kadar ironik bir durum, öyle değil mi?
-Bugün yaşadığımız her şeyde olduğu gibi bunda da bir ironi var tabii. Yılan Hikayesi'nde biz polislerin hayatını anlatalım demedik. Yılan Hikayesi bir çizgi film estetiğiyle yapılmıştı ve vurdusu kırdısı bile çizgi roman tadındaydı. Ama yükseldiği dizide polis olan bir adamın bir başka filmde polisten işkence görmesi tabii ki ironik bir durum. Şunu da belirteyim, polis rolüyle meşhur olmuş biri olarak, eylem yaptığımda polisler tarafından "Mehmet Ali bey, hoşgeldiniz" şeklinde karşılanmış da biriyim.

Polisler hayatınızdan çıkmıyor bir türlü. Onlarla ilgili ilginç bir anınız var mı?
-Olmaz olur mu? 26 Ocak 2003'te savaş karşıtı eylem yapmak üzere Beyazıt Meydanı'nda toplanmıştık. Biz en öndeyiz. Önümüzde çelik kuvvet durmuş. Beni görünce açıldılar, "Buyrun Mehmet Ali Bey hoşgeldiniz, geçin" dediler. Ben de, arkadaşlar da benimle, dedim. Arkamda 8 bin kişi var. Hep birlikte alana girdik.

Ömer Uğur bu filmde sosyal konulara duyarlı bir aktörle çalışmış olmaktan mutludur herhalde?
-Eve Dönüş, Ömer Uğur'un hayatının filmi. Dünyaya borcumu ödedim, dediği bir film. Başrolünü oynayacağı bir aktörün filmin lafının arkasında duracak biri olmasını istemiştir herhalde. Ama seçiminde sadece bu mu etkili olmuştur, o tabii kendisinin verebileceği bir cevap.

Filmdeki işkence sahneleri etkileyici. Çekimler sırasında nasıl bir ruh hali içindeydiniz?
-Bugüne dek farklı rollerde oynadım ama buradaki durum başkaydı. Altan Abi'yle (Erkekli) tensel bir ilişki kurduk. Her sabah sete gelip, tüm vücudunuz boyalı halde, üzerimizde tek bir iç çamaşırı, eller kelepçeli, gözler bağlı soğuk bir taşın üzerine yatıyorduk. Tabii işkence görmüş birinin acılarıyla karşılaştırılamaz ama özellikle gözüm bağlandığında işkencenin nasıl bir şey olabileceğini anladım, o da büyük bir gerginlik yarattı. İnsanın uydurduğu ve insanın insana yapabileceği en vahşi şeyin işkence olduğunu düşünüyorum. O sahneler sert bulunuyor. Ama biz yapmadık o sahneleri. Keşke 26 yıl önce bunlar yaşanmasaydı ve biz de böyle bir film çekmeseydik. Bu konu işlenmek durumundaydı ve bizim de bu konuyu harcamadığımızı, layıkıyla işlediğimizi düşünüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!