İpekyolu’nu izleyerek Şanghay’a kadar uzanıp bin mağazayı bulacak

Güncelleme Tarihi:

İpekyolu’nu izleyerek Şanghay’a kadar uzanıp bin mağazayı bulacak
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2008 00:00

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bir yıl sonra 1924’te kurulan ve bugüne kadar ayakta kalan en eski konfeksiyon şirketi Hatemoğlu, üçüncü kuşak yönetimle uzak kaldığı perakendeciliğe girdi.

Hatemoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Hatem Saykı, şu anda 19 olan mağaza sayısını bine çıkarma hedefi koydu. Saykı, "İstanbul’dan İpekyolu’nu izleyerek Şanghay’a kadar gitmek istiyoruz" dedi.

TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin ilk şirketlerinden biri olarak Kayseri’de 1924’te kurulan Hatemoğlu, 2001 krizinden çıkardığı acı derslerle, toptancı kimliğini, üçüncü kuşağın da yönetimde yer almasıyla birlikte perakendeciliğe kaydırmaya başladı. Üçüncü kuşak temsilcilerden Hatemoğlu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Hatem Saykı, babasını ve yönetimi mağazacılık konusunda ikna etmek için akla karayı seçtiğini söylüyor. Kıyafet İnkılábı’nın ardından dede Hacı Mustafa Saykı’nın İstanbul’dan 3 palto alarak Kayseri’de işe ilk olarak perakendecilikle başlamasına rağmen, ikinci kuşak yönetim bayram-tatil dinlemeyen mağazacılığa karşı çıkmış. Hatem Saykı, "Eşimle MİB Mağazacılık’ı kurduk. Bu işi ayrı tutacağımız için kabul ettiler. Şu anda 10’u yurtdışında 19 mağazamız var. Yüzüncü yılımız 2024 için hedefimiz bin mağaza" dedi.

İPEKYOLU’NU İZLERİZ: Mağazaları olan ülkelere ihracat yaptıklarını, ABD’de 84 bayisi olan bir perakendeciye gömlek sattıklarını, şimdi de takım için numuneler gönderdiklerini belirten Saykı, takım ihracatının her an başlayabileceğini söyledi. Büyük yurtdışı planları olduğunu vurgulayan Saykı şöyle konuştu: "Körfez’den çok ciddi teklifler geliyor. İşin ufku birden değişebiliyor. Amacımız cironun yüzde 25’inin ihracat olması. İstanbul’dan İpekyolu’nu takip ederek Şhangay’a kadar gitmek istiyoruz. Şanghay, Hong Kong herkesin gözünün olduğu bölge. Oralarda olacağız."

KRİZ DERS OLDU: İstanbul’a taşındıktan sora 1960’larda üretime başlayan Hatemoğlu, 1998’de İkitelli’de yapılan 11 bin metrekare büyüklüğündeki tesiste üretime devam ediyor. 2001 krizi öncesine kadar sadece toptan işi yaptıklarını ve sadece 4 mağazaları olduğunu hatırlatan Hatem Saykı, şunları söyledi: "Kendi mağazacılık ağımızı kurmak istiyoruz. Krizde pekçok bayiyi iptal ettik. Bazıları iflas etti. Bazıları ödemeleri vaktinde yapmıyordu. Bir keyfilik vardı. Krizde açıkçası kafamızı duvara tosladık. Ders çıkardık. Bunları değiştirmek istedik. 1999 depremini de bahane edip, vaktinde ödeme yapmayanlar olmuştu. Çözüm kendi mağaza ağımızdı. Keşke Türkiye’de bu kadar çok yabancı marka yokken, 1994’te perakendeciliğe başlasaydık. Şimdi çok daha farklı bir pozisyonda olabilirdik."

1999’UN İKİ KATINA ÇIKTIK: Hatemoğlu’nun ilk yurtdışı mağazası franchise olarak 2002’de Kazakistan’da açılmış. Ardından İspanya, Kırgızistan, Malavi ve Güney Afrika gelmiş. 2010 sonuna kadar kendilerinin açtığı mağaza sayısının 55’e çıkacağını, franchise mağazalar için ise plan yapmadıklarını anlatan Saykı, "2024’te, 100’üncü yılımızda 1000 mağaza sayısına ulaşmak gibi büyük bir hedefimiz var. Franchise seçiminde titiz davranıyoruz. Bayilere agresif satma niyetinde değiliz" dedi. Kriz öncesinde 150 bayileri varken bunun şu anda 10’a gerilediğini belirten Saykı, 2006’da 100 bayili cironun üstüne çıktıklarını söyledi. Saykı, "1999 cirosu 13.8 milyon dolardı. 2006’da 18.2 milyon dolar ciro yaptık, 2007’de ise 25 milyon dolar" diye konuştu.

Kafayı tosladık fasonu bıraktık

CİRONUN yüzde 10’unun ihracattan geldiğini anımsatan Hatem Saykı, "Ama kriz öncesinden farkı olarak fason üretim yapmıyoruz. Üstelik eskiden ihracatımız yüzde 30’du ama şu ada yüzde 10 olmasına rağmen parasal değeri daha yüksek. Kafayı toslamadan fasonu bırakmadık. Kriz zorlayınca fasonu bıraktık. Şimdi daha katma değerli ihracat yapıyoruz. 2008’de ihracatı artıracağız" dedi.

Türkiye’de dünya ile rekabet

"NE kadar güçlü olursanız olun, Türkiye’de sadece Türkler’le değil dünya ile rekabet ediyorsunuz" diyen Hatem Saykı, daha güçlü olunmadıkça rekabet şansının zayıflayacağına dikkat çekiyor. Saykı, Türkiye’de dünya ile rekabetin yurtdışında Türk markalara tecrübe kazandıracağını da söylüyor.

Alışveriş merkezlerinde uygun yer bulamıyoruz

ANADOLU’da organize perakendeciliği artıran alışveriş merkezlerinde (AVM) olmayı tercih ettiklerini anlatan Hatem Saykı şunları söyledi: "Yer seçmek açısından AVM’ler avantajlı. Dünyada da böyle. AVM’lerde yer bulmakta zorlanıyoruz. Biz 400-500 metrekare büyüklüğünde yerler bakıyoruz. Onlar bize 150 metrekare yer öneriyor. İstediğimiz büyüklükleri bulmakta zorlanıyoruz. Bir de fiyatlar bir kaç yıl öncesine göre 3 kat arttı. Yüksek kiralar sıkıntı yaratıyor."

Üst segmente Hatem Saykı markası

UZUN yıllar ’paltocu’ olarak anılan Hatemoğlu, 2003 yılından sonra sadece erkek koleksiyonları hazırlamaya başlamış. Hatem Saykı, "Herkesin bildiği Hatemoğlu markası var. Bunun dışında 2005’te İtalyan bir firmayla Hatem Saykı koleksiyonunu yapmaya başladık. Çok kaliteli ve üst gelir grubuna hitap ediyor. Beş yıldır olan HTML ise daha günlük, genç giyime dönük bir marka" diyerek üç farklı markayı yönettiklerini söyledi.

Üç paltonun biri eşe, biri valinin eşine, öbürü bir yılda zor satılmış

HACI Mustafa Saykı, babası Hatem’in ismini mağazasına vermiş. Baba Hatem Kayseri’de mucit yanıyla meşhur bir şahsiyetmiş. Enine de yaylanabilen ilk at arabasını yapmış. Manifaturacı Hacı Mustafa Saykı, sonradan konfeksiyon işine giriyor. Kıyafet inkılabından sonra İstanbul’dan 3 manto alıp Kayseri’ye götürüyor. Birini eşine veriyor, diğerini valinin karısı satın alıyor. Üçüncü paltoya ise bir yılda zor alıcı çıkıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!