İnanç ve ideallerimizi sorgulayan bir polisiye

Güncelleme Tarihi:

İnanç ve ideallerimizi sorgulayan bir polisiye
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2012 01:57

Ünlü yazar Ahmet Ümit’in otobiyografik ögeler taşıyan ‘Bir Ses Böler Geceyi’ adlı romanı, eserin hayranı olan Ersan Arsever tarafından beyazperdeye uyarlandı. Başrollerini Cem Davran, Merve Dizdar ve Gün Koper’in oynadığı film solculuk ve Alevilik üzerinden inanç, ideoloji, hayatın anlamı gibi konuları sorguluyor. İntihar eden Alevi genci İsmayil, eski solcu Süha’nın geçmişiyle yüzleşmesinde yol göstericisi oluyor, hikâye 1970 sonu ve 12 Eylül Darbesi sonrasına kadar uzanıyor.

Haberin Devamı

Eski bir solcu ve bir Alevi genci arasında ne gibi bir paralellik olabilir?
Hayatlarının kesiştiği noktalar nelerdir?
Farklı yerlerde duran inanç ve bağlılıklar aslında aynı noktalarda mı birleşirler?
Ahmet Ümit’in içinde gerilim ve gizem de barındıran romanı Bir Ses Böler Geceyi (1994), Alevilik ve solculuk üzerinden inançlar, idealler, korkular üzerine bir hikâye anlatıyor, sorular sorduruyor.

MUTLULUK BAŞARIDAN ÖNEMLİDİR DİYOR AHMET ÜMİT

Bir Ses Böler Geceyi, İsviçre’de televizyonlarda uzun süre yönetmenlik yapan Ersen Arsever’i o kadar etkiliyor ki, evini satıp varını yoğunu bu projeye yatırma kararı aldıktan sonra Ahmet Ümit’in kapısını çalıyor.
Yazarlar için romanları pek bir kıymetlidir.
Çoğu, beyazperdeye uyarlama aşamasında çekingen ve isteksiz davranırlar.
İnce eleyip sık dokur, titizlenirler.
Ahmet Ümit, ‘Ersan Arsever’in gözündeki ışık ve arzu beni öyle etkiledi ki, onun bu hayalini gerçekleştirmek istedim’ diyor.
Ve bu sözlerle kendisine olan hayranlığımı bir kez daha arttırıyor.
“Önemli olan başarı değil mutluluktur” diyen bir yazara da böyle bir davranış yakışır doğrusu.

Haberin Devamı

İnanç ve ideallerimizi sorgulayan bir polisiye

BAŞARILI BİR UYARLAMA

Gelelim hikâyenin ikinci kısmına.
Ahmet Ümit romanını sinemada ilk filmini çekecek olan Ersan Arsever’e teslim edince ne oluyor peki?
Edebiyat uyarlamalarının korkulu rüyası gerçekleşmiyor, ortaya ortalamanın üzerinde, başarılı bir uyarlama çıkıyor.
Bir işi yapma aşkı, arzusu gerçekten önemli hayatta. Ortaya gayet başarılı olan bir uyarlama çıkmış olması Ahmet Ümit’in iyi niyetinden, Ersan Arsever’in de bu işe olan aşkından bence.

CEM GÖRÜŞÜNE PENCEREDEN BAKIŞ

Film iki ana karakterin paralel ilerleyen hikâyesi üzerine kurulu.
Süha 40’lı yaşlarının sonunda bir üniversite araştırma görevlisi. Yağmurlu bir gecede araba kazası geçiriyor.
Uzun süre hareketsiz yattıktan sonra ayaklanıp en yakın kasabaya yardım istemeye gidiyor.
Buradaki evler boş, ses seda yok.
Bacası tüten bir ev buluyor sonunda ve penceresinden içeri baktığında tüm kasaba halkının burada bir tabut etrafında toplandığını görüyor.
Cem görüşünün ortasında yatan tabutta, intihar ederek ölmüş olan İsmayil’in cesedi var.
Onun etrafında ise annesi, babası ve eşi Gülizar.
Cem evinde toplananların tartışma konusu şu; intihar eden birinin duası okunur mu, okunmaz mı?
İşte bu soru üzerinden İsmayil’in hayatı ve geçmişi sorgulanıyor. İsmayil’in hayatındaki geri dönüşlere Süha’nınkiler de eşlik ediyor.
Paralel hayatlar üzerinden inançlar, aşklar, idealler, korkular sorgulanıyor.

Haberin Devamı

AHMET ÜMİT FİLMDE ŞARKI SÖYLÜYOR

Bir Ses Böler Geceyi, Ahmet Ümit’in hayatından da öğeler barındıran bir roman.
Ahmet Ümit’in gençliğiyle Süha’nınki arasında benzerlikler var. Tek fark mutlu son; Süha’nın hayatından çıkıp giden gençlik aşkıyla evlenmiş ünlü yazarımız.
Ahmet Ümit’i filmde ‘Sen Ağlarsın’ şarkısını söylediği sahnede görmek mümkün.
Güzel de söylüyor şarkıyı.
Zaten şarkıların ve müziklerin bu filmdeki etkisi tartışılmaz.
Süha’nın gençlik yıllarının çekimleri bir sinema tadı vermeyen sahnelerin başında gelmekte. Çoğu dizi film tadında.
Sinema duygusunu Cem evi ve İsmayil’in mistik hikâyesinin anlatıldığı bölümde hissedeceksiniz.
Tokat’ın Zile ilçesindeki çekimler köyün atmosferinin de etkisiyle arzulanan mistik havanın yaratılmasını sağlamış.
Oyuncular filmin yükünü kaldırmış ve hikâyenin hakkını vermiş.
Cem Davran yabancı olmadığını söylediği o yıllara geri dönmüş.
Macit Koper’in oğlu, Aşk ve Devrim filmi ile Antalya’da Umut Veren Erkek Oyuncu Ödülü’nün sahibi olan Gün Koper bu filmde de çok iyi.
Oynadığı iki farklı karakterin de hakkını veren genç oyuncu Merve Dizdar da.
Rıza Akın’ı acılı baba, Ali Sürmeli’yi Hızır rolünde izliyoruz, Bir Ses Böler Geceyi filminde.

Haberin Devamı

SONRADAN DÖNEN VE KÖŞEYİ DÖNEN SOLCULAR!

Filmde farklı hayatlar arasındaki geçişler çok iyi kotarılmış.
İzlerken sadece hikâyeye tanıklık etmekle kalmıyor aynı zamanda yeni kapılardan da içeri giriyorsunuz.
Sonradan davadan dönen ve köşeyi dönen solcularla ve solculukla ilgili dedikleri bildiğimiz klişelerden öteye gitmese de Alevilik ile ilgili pek çok şey söylüyor film.
Bu anlamda oldukça ilgi çekici.
Filmin Aleviliği anlamak için de iyi bir kılavuz olduğunu düşünüyorum.
Ve son söz filmin finali ile ilgili.
Şaşırtıcı, soru işaretleri barındıran gizemli bir sonla bitiyor, Bir Ses Böler Geceyi.
Ve iyi bir uyarlama olarak yıllarca hatırlanmak üzere hafızalarımıza kazınıyor.

Haberin Devamı

Ahmet Ümit
ÇOK DOĞRU SEÇİM

“Hikâyeye sadık bir uyarlama oldu, duyguyu çok yoğun bir şekilde verdi. Uyarlama olunca romanda bir şeye ruh yaratmak durumunda kalıyor yönetmen, çünkü romanı çektiğiniz zaman üç dört saat uzun bir film çıkacak ortaya. Ersan Ağabey burada varoluş meselesine; yani inanç, ilişki meselesine vurgu yaptı. Romanda bir parça daha gerilim fazla yer alır, özellikle giriş bölümünde gerilim fazladır. Elbette bu Ersan Ağabey’in yorumu. Doğru bir seçim yapıldığının kanaatindeyim. Benim de romanı yazarken düşüncem buydu açıkçası.”

SÜHA’DA BENİ GÖRECEKSİNİZ

“Kitap gerçek bir hikâye anlatıyor. Gerçekten bir çocuk intihar ediyor, bu nedenle bir açmaza düşüyor. Bana bunu bir işçi arkadaşım anlatmıştı. Ben o sıralar 20 yaşlarında genç bir devrimciyim. Çok ilgimi çekti. Kendi hikâyemle, yani Süha’nın hikâyesiyle birleştirerek bir hikâye yazmak istedim. Buradan çıktı asıl mesele. Bizim şu din yanlıştır, bu dünya görüşü doğrudur gibi bir şey söyleme amacımız yok. Sanatın böyle bir amacı olamaz zaten. Sorun hangi ideal olursa olsun; söz konusu inanç ve anlam olgularının hayatınızdaki yeri nedir, ne olmalıdır, sorularını soralım dedik.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!