İletişim renkler sanatıdır

Güncelleme Tarihi:

İletişim renkler sanatıdır
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2012 00:00

Lobby PR, halkla ilişkiler sektöründe tam 20 yıldır Türkiye’nin en önemli kuruluşlarına iletişim danışmanlığı hizmeti veriyor. Kurucusu Ünal Uzun ise sanattan spora, iş dünyasından sivil topluma kadar çok farklı alanlarda kurduğu kalıcı dostlukları, yardımseverliği, vefakar ve renkli kişiliği ile tanınıyor. Uzun ile hem kendi dünyasını hem de iletişim dünyasını konuştuk.

Haberin Devamı

Ünal Uzun iş dünyasında nevi şahsına münhasır kişiliklerden biri. Vefası, dostlukları, geniş çevresi, insanlığı ve şıklığı neredeyse bir şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa dolaşır, tanıyanlar tanımayanlara anlatır... Kurucusu olduğu Lobby, halkla ilişkiler sektöründe 20. yılını tamamlarken, ondan iletişimin ne olup olmadığını dinlemek istedik. Onu bulmuşken dostluk, vefa, çok yönlülük gibi hayatla başa çıkmayı kolaylaştıran sırlarını da sorduk:

BİZİM YAPTIĞIMIZ BUTİK BİR İŞTİR  
 
Renklerin doğada bir uyumu vardır. Bazı renkler bazılarıyla iyi gider. Tek başına dünyanın en güzel rengi, başka bir renkle yan yana geldiğinde göze hoş gelmez. Ben iletişimi de buna benzetirim.

İyi bir iletişimci tıpkı renkler gibi kimin kiminle yan yana gelmesi gerektiğini, hangi masada kimleri buluşturması gerektiğini bilir. Sadece iş hayatında değil, evinizde bir davet verecekseniz dahi, tüm tanıdıklarınızı çağıramazsınız. Tek tek her biri çok kıymetli olabilir. Ama kim kiminle yan yana durmaktan hoşlanmaz, genel havayı nasıl etkiler, bunları düşünmek gerekir.

Bunun için çok iyi bir gözlemci ve çevrenize duyarlı biri olmanız gerekir. Benim gördüğüm kadarıyla maalesef artık her şey paket planlanıyor. Oysa iletişim bu temelden bakıldığında, butik bir iştir. İletişim tıpkı renkler gibi bir uyum sanatıdır.

İŞİN PÜF NOKTASI KARŞILIKLI DEĞER YARATMAK

Ben sürekliliği olan başarılara inanırım. Lobby’nin kuruluşundan beri de geleceği planlayarak, bir vizyon çerçevesinde hareket ettim. Bu, insanlara ve ilişkilere yatırımı kapsıyor. Sadece günün şartlarına göre yönetim yapmadım, firmayı, çocuklarımı ve çalışanlarımızı geleceğe hazırlayacak şekilde stratejilerle ilerledim.
İletişim iki taraflıdır. Siz ne söylerseniz söyleyin, mühim olan karşınızdakinin ne anladığıdır. Ben bu temel kaidenin çoğu zaman ıskalandığını görüyorum. O zaman iletişim amaç olmaktan çıkıyor, araç haline geliyor. Oysa sonuca ulaşmayan, karşılık görmeyen bir konuşma, yazışma iletişim değildir, zaman kaybıdır. Karşılıklı değer yaratmak işin püf noktasıdır.

VAKİT AYIRMADAN NAKİT AYIRMAK İŞE YARAMAZ

Ben kendimi bildim bileli insanlara hizmet etmeyi bir görev olarak algıladım. Karşılıksız sevmek için bile emek harcamak gerekir. İnsanlara vakit ayırmadan nakit ayırmak işe yaramaz. Ne veriyorsan önce kendinden, kalbinden vermen gerekir.

Gerek iş dünyasındaki mesleki konumum gerekse spor yöneticiliğim nedeniyle ben her meslekten insanla tanıştım, aynı ortamlarda bulundum. Organizasyonlarda, sosyal ortamlarda, spor müsabakalarında pek çok insanla temasım oldu. Ama onlarla ilişkimizin dostluk zeminine oturması, tanışıklığın ötesine geçmesi ancak karşılıklı verilen emekle, vakitle, duygu alışverişiyle açıklanabilir.

HAYATLA BAŞA ÇIKABİLMEK İÇİN...

İnsanlar özellikle büyük şehirlerde büyük bir stres altında çalışıyor ve yaşıyor. Ben de yıllardır insanlarla iş yapıyorum. Şimdi geriye dönüp bakıyorum, bana atfedilen vefa, dostluk, sevgi gibi nitelikler aslında aynı zamanda hayatla başa çıkabilmem için birer icat...

İnsanı diğerlerinden ayıran aklıdır. Bu aklı duygularla yoğurmazsanız, insani değerleri yaşatmazsanız, sadece suretten ibaret olursunuz.

ŞIKLIK BİR ÖNCELİK MESELESİDİR

Ben kendimi bildim bileli kılık kıyafetime dikkat ederim. Bunun da yüzde yüz maddi imkanlara bağlı olmadığını bilirim. Çünkü şıklık bana göre bir öncelik meselesidir. Bunu önce kendime, sonra da karşımdakine saygımın ifadesi olarak görürüm.

Hepimiz toplum içindeyiz, isteyerek ya da istemeyerek pek çok insanla karşılaşıyoruz, temas ediyoruz. Eğer evden dışarı çıkacaksam, bilirim ki insanlarla bir arada olacağım. Gün içinde belki üzüleceğim, belki gerileceğim. Kendimi bırakmamak için aynı zamanda bir kalkan vazifesi görür benim kıyafetlerim.
İnsan en çok emeğini sever, iyi giyinmek de emek ister. Bir gece önceden sabah giyeceklerimi planlarım, buna vakit ayırırım. Benim enerjimi yükselten bir zevk olduğu için de bu iş bir önceliktir benim için.

SADECE KENDİMİ MUTLU ETMEK Mİ, ASLA!

Derler ki kişi çevresini mutlu etmek için önce kendini mutlu edecek. Doğru ama eksik. Çünkü bana göre kişinin mutluluğunu tamamlayan şey, aynı zamanda başkalarını mutlu etmek için harcadığı çabadır. Ben bununla beslenirim. Bu nedenle sadece kendini mutlu etmeyi birinci hedef gören kişileri anlayamam. Sadece kendimi mutlu etmek, asla önceliğim olamaz...

Ben insanlara verdiğim sevginin, gösterdiğim ilginin mümkün olduğunca beklentiden uzak olmasına gayret ediyorum. Yani bir şey bekleyerek karşınızdakine bir şey verirseniz, bu sizden çok şey götürür. Sizi yorar. Sürekliliği olmaz. Ben hayatımdaki herkesi bir zenginlik olarak görürüm; severek, içten verdiğiniz hiçbir şey size yük olmaz. Yorgunluk da yapmaz. Kalabalık gibi de gelmez.

2013’E İKİ YENİ MARKAYLA GİRİYOR

Lobby 3 ana dalda hizmet veriyor. Şirketin ismini de aldığı lobi faaliyetleri alanında Eczacıbaşı, İş Bankası ve Kanyon, Lobby’nin müşterileri arasında yer alıyor. Migros Ticaret, Anadolu Sigorta, Anadolu Hayat Emeklilik, Şişecam, Paşabahçe, Doğuş Holding, Doğuş Otomotiv, Audi, Volkswagen, Volkswagen Ticari Araç, Seat, Porsche, Gebze Center, Koç Holding, Koçtaş, Koç Üniversitesi, Aygaz, Arçelik, Tat, Maret, Sek, Pastavilla, Şölen, Ramsey, Nike Türkiye, Efes Pilsen Spor İletişimi, Avon Meme Kanseriyle Mücadele Projesi, CMS, TÜVTÜRK, Coface, Mercer, Limak Grubu, Sabiha Gökçen Havalimanı, KVK ve Gozo ise iletişim danışmanlığı alan diğer markalar.

Ünal Uzun, 2013 yılına da Liv Hospital ve Eczacıbaşı Girişim olmak üzere iki yeni anlaşmayla girdiklerini belirtiyor.

Haberin Devamı

ÇOCUKLARINA BIRAKACAĞI EN BÜYÜK MİRAS: KARA KAPLI DEFTERDEN NOTLAR

* “Canım Ünal’ım... 20 yıl olmuş ilk deftere yazalı. Biliyorum bu 20 yılda her şey senin kalbine göre gitti. Kocaman yüreğini hep bizlerle paylaştın. Hayatımın en güzel jestlerini hep senden gördüm. Senden çok şey öğrendim. Bilge arkadaşım benim. Ne mutlu bana. Nice yıllara...” MÜJDE AR

* “Para zengini olmak yerine gönül zengini olmayı seçtin. Bu ülkede bu kadar çok dostu olan ikinci bir adam görmedim. Bu ülkede çevresinin yardımına bu kadar koşan ikinci bir adama rastlamadım. İnsanlık öldü mü diye sıkça sorduğumuz şu günlerde insanlığın simgesi Ünal ağabey... İyi ki varsın...” ŞANSAL BÜYÜKA

* “Lugatlar, kelimelerin anlamlarını tam olarak anlamak için kullanılır. Benim lugatımda ise bazı kelimelerin karşılığında hep aynı isim çıkıyor. Örneğin sevgi, saygı, insanlık, paylaşma, vefa, karşılıksız vermek, sadakat, dürüstlük, dostluk, arkadaşlık, iyi niyet, samimiyet, disiplin, yardımseverlik, organizasyon, içtenlik, zeka, çalışkanlık kelimelerinin gerçek anlamına bakarsanız bir tek kelime bulacaksınız: Ünal Uzun...” ALİNUR VELİDEDEOĞLU

* “Canım kardeşim, sevgili dostum Ünal, bugün 20 yıl olmuş Lobby kurulalı. Senin güzel kalbinin eşsiz ilkeleri ve cömertliğiyle sonsuza dek yaşasın. Biliyorum ve eminim elinin değdiği her şey dostluk saçar, vefa saçar, iyilik dağıtır. Ve bu zor dünyada, dar zamanlarımızda hepimizin ümidini, inancını tazeler. Sen hep var ol, hep yanımızda dur. Sen oldukça biz yalnızlıkla tanışmayız...” SEZEN AKSU

* “Ünal Uzun kardeşim... Senin kadar bu dünya üzerinde iyiliksever, temiz, dürüst bir ansana daha rastlamadım. Yüce Allah sana bütün bu güzellikleri vermiş. Rabbim sana uzun ömürler versin, bu topluma hizmet etmeye devam ettirsin... Seni çok seviyorum kardeşim.” ABDULLAH KİĞILI

* “Canım, abim, kardeşim, babam, ailem Ünal Uzun... Her uzandığımda elin hep oradaydı... Yılları birlikte geçirdik. Lobby 20 yaşında, ne mutlu! Evlatların ve bizlerle, sevenlerinle, sevdiklerinle nice yıllara...” NÜKHET DURU

* “Sevgili dostum, eğer seni tanımamış olsaydım senin için anlatılanlara inanabilir miydim bilemiyorum, içimde biraz şüphe olurdu... Böyle insanlar olabilir mi derdim. Ne mutlu ki seni tanıyorum ve böyle güzel insanlar olduğuna sayende şahidim. Ne mutlu sana ve dostlarına...” MUSTAFA TAVİLOĞLU

* “Sevgili Ünal Hocam... Seni tanımak büyük mutluluk. Dostun olmaksa inanılmaz... Bugün hayatımın unutulmazları arasında olacak. Lobby’nin 20. yılını kutluyorum. Nice başarılı yıllar diliyorum. Sonsuz sevgi ve saygılarımla...” EMEL SAYIN

* “Hepimizin telefonunda ‘google’ diye kayıtlısın. Çünkü ‘insan’ olabilmek adına aradığımız her şey sende var abi...” CEM ARSLAN

* “Ünal kardeşim... İnançlı insanlar yaşam denilen kavganın ne kadar kısa olduğunu çok iyi bilirler ve hiç korkmazlar yaşamdan. Bazıları da Tanrı tarafından seçilmiş özel insanlardır. Hep iyilik düşünürler ve herkesin iyi olması için onlar adına büyük fedakarlıklar yaparlar, hiç bıkmadan usanmadan... İşte sen onlardan birisin, Tanrı tarafından özel seçilmişsin...” KADİR İNANIR

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!