İçimizdeki kadını tanıyalım

Kadın Siyasetçiler Derneği’nin (KASİDE) kadın platformlarına bir yenisi daha eklendi. Üç çocuk annesi, eski bir politikacı eşi olan, sağlık nedeniyle lise eğitimini yarıda bırakan Yeni Parti (YP) eski Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Leyla Aras, ‘‘İçimizdeki kadını tanıyalım’’ konulu bir konuşma yaptı.

‘Biz kimiz? Ana mı, eş mi, evlat mı, anneanne mi, babaanne mi? Yapabileceklerimizin sınırları nedir? Bizden beklenenlere ne kadar cevap verebiliyoruz? Beklentilerimizin ne kadarını alabiliyoruz? Öncelikle içimizdeki kadını keşfedelim. Bizde var olan, bizi keşfedelim’’ diyerek konuşmasına başlayan Leyla Aras, politikanın ikna etme sanatı olduğunu açıkladı. Bu düşünceden hareketle ilk politikacının kadın olduğunu söyleyebileceğimizi vurgulayan Aras, Anadolu'da kız çocukları için var olan bir sözü hatırlattı: ‘‘Anadolu’da ‘40 gün beni atmasınlar, ben kendimi sevdiririm’ şeklinde bir söz vardır. İşte, o ilerde kadın olacak çocuk da bilir ki, tatlı dili, güler yüzüyle istediği her kapıyı açabilir. Erkekler, evet dedirttiniz eşlerinize. Bunu üstün ikna kabiliyetinizle mi, paranızla mı, yoksa fiziğinizle mi başardığınızı sanıyorsunuz. Eşiniz, sizin farkınıza varmasaydı, evlenme teklif edeceğiniz zamanı ve zemini hazırlamasaydı, hâlâ gömlekleriniz ütüsüz, kravatınız lekeli, ikinci sınıf bir lokantada ne yiyeceğinizi düşünüyor olacaktınız. Siz teklifi yaptınız, eşiniz de düşünmek için süre istedi. Siz bütün gece eşinizin vereceği cevabı beklerken, o gelinliğinin ayrıntılarını düşünüyordu. Evlendiniz, çocuklarınız oldu. Baba evde yok, çalışıyor. Her ne kadar dile getirmeyi gururuna yediremiyorsa da eşinin çocukların eğitiminde çok daha şevkatli olacağını biliyor. Koca elindeki gerçek otorite ve gücün farkında, karısına güveniyor. Bu nedenle eşinden bahsederken, ‘bizim içişleri bakanı’ deyimini kullanıyor. Artık gönül rahatlığı ile iş dünyasındaki başarılarını kovalayabilir. Çünkü arkasında başarılı bir kadın var.’’

KADIN DOĞUŞTAN PİLİTİKACI

Aras, bu noktadan sonra hayatının en fırtınalı günlerinin onu beklediğini düşünen kadının, gelecek sağlamak zorunda olduğu çocukları ve bu geleceğin hesabını vermek zorunda olduğu bir kocası olduğunu belirterek konuşmasını şöyle tamamladı; ‘‘Bizler doğuştan politikacıyız. Politikanın bir sahne sanatı olduğunu düşünürsek, prova yapmaya ihtiyaç olduğunu söylerlerken sanırım biz kadınları kastetmiyorlar. Çünkü bizler tüm yaşamımız boyunca provalarımızı yaptık, oyunumuzu sergiledik. Geçmiş deneyimlerden yararlanarak, zaten yapmakta olduğunuz bir şeyi bir platformda tartışacağız. Bu platform kadına has güzelliklerle, daha estetik hale getireceği Türkiye'nin siyaset sahnesi olacaktır. Bu sahnenin kapıları biz Türk kadınlarına, Atatürk sayesinde dünya ülkelerinden çok daha önce açıldı ve bu siyaset sahnesinde yerimizi alarak atamıza layık olmaya çalışalım.’’