Hürrem kadar katı değilim

Güncelleme Tarihi:

Hürrem kadar katı değilim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2010 00:00

Hülya Avşar, Mimar Sinan’ın hayatını konu alan “8 Ülke, 8 Yönetmen ve Sinan” belgeseli için Hürrem Sultan oldu. Hünkar Kasrı’ndaki çekimlerin ardından soruları yanıtlayan ünlü sanatçı, rolünün kendisine büyük keyif verdiğini söyledi ve ekledi: “Hürrem’le karakteristik açıdan hiçbir benzerliğimiz yok. Ben onun kadar katı değilim!”

Haberin Devamı

AVŞAR KIZI HÜRREM SULTAN OLDU (FOTO-GALERİ)

FOTOĞRAFLARLA HÜLYA AVŞAR   

Uzun bir aradan sonra bir belgesel film için kamera karşısına geçtiniz. Bize biraz “8 Ülke, 8 Yönetmen ve Sinan” projesinden ve rolünüzden bahseder misiniz? 

- “8 Ülke, 8 Yönetmen ve Sinan”, Mimar Sinan’ın hayatını anlatan önemli bir belgesel. Ben Hürrem Sultan’ı oynuyorum, bu rol bana hakikaten çok keyif verdi. Zaten oyunculuk yaparken kendimi farklı kostüm ve karakterler içinde görmek hoşuma gidiyor.

Hürrem Sultan’la aranızda benzerlikler var mı?

- Karakteristik açıdan hiçbir benzerliğimiz yok. Onun kadar katı olduğumu düşünmüyorum. Ama süper bir rol. Her zaman kötü ruhlu bir kadını oynamak istemiştim. Hürrem Sultan çok da kötü ruhlu değil ama şimdiki kadınlar gibi de değil.

Hürrem’i canlandırırken dövmelerinizi nasıl kamufle ediyorsunuz?

- Elim ve kulağımdaki dövmeler makyajla kapatıldı. Ben çok uzun yıllar önce dövme yaptırmak istiyordum. Ama oyuncu olduğum için yaptırmaktan hep çekindim. Daha sonra cesaret edip yaptırdım. Böyle kolay yollarla kapatıldığını bilseydim, yıllar önce yaptırırdım.

Sizce bu role seçilmenizde güzelliğinizin de payı var mıdır?

- Bilemiyorum, Safiye Sultan daha güzel Hürrem Sultan’dan ama sanırım bu role uygun görülmemin nedeni biraz da duruşum ve imajımla ilgili. Aslında ben Hürrem Sultan’ın hayatını konu alan uzun metrajlı bir yapımda oynamak istiyorum. Ama filmini yapmak zor olmalı. Yıllarca üzerinde çalışılacak bir senaryo, mekan, bütçe, ekip lazım. İstesek çıkarırız öyle bir işi ama dediğim gibi zor...

PARTNERİM MEHMET ASLANTUĞ OLSUN

Peki Hürrem Sultan’ın hayatını konu alan, sizin başrol oynadığınız bir filmde Kanuni Sultan Süleyman’ı kimin canlandırmasını isterdiniz? Yeni jönler Kıvanç Tatlıtuğ ya da Kenan İmirzalıoğlu ile çalışmak ister miydiniz?


- Kıvanç Tatlıtuğ da Kenan İmirzalıoğlu da makyajla oynayabilirler. Ama ben asıl Mehmet Aslantuğ’la oynamayı isterim. Onu sinemada da, televizyonda da çok beğeniyorum. Her role yakışıyor, çok da severim kendisini. Onunla partner olmak, bana keyif verirdi.

Türk sinemasında son dönemde tarihi filmlerin sayısı arttı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Geçmişimizi daha fazla araştırır hale geldik. Bu sanırım son zamanlarda yaşadığımız siyasi olaylardan ve Kürt açılımından kaynaklanıyor. Neticede tarihi filmlere ağırlık vererek güzel bir şey yaptığımıza inanıyorum.

Bu belgesel dışında başka bir projeniz var mı?

- “72. Koğuş”un sinema filmi çekimleri başlayacak. Onun dışında Birol Güven’le bir sitcom çekmeyi düşünüyoruz. Bir de yılbaşında “Hülya Avşar Show”a yeniden başlamak için yola çıktık ama televizyonda o kadar çok dizi var ki şov için saat bulamıyoruz. Eğer başlarsak, Tarkan’ın çıktığı tek şov programı olan “Hülya Avşar Show”a Tarkan’ı yine keyifle davet edeceğim.

Peki yeni albüm çalışmaları ne durumda?

- Hazırlıklara başladık. Yeni albüm için Sinan Akçıl, Tan, Sıla ve Özgün’den şarkı alacağım. Bu arada Sezen Aksu’dan da şarkı isteyeceğim. Henüz aramadım ama en kısa zamanda arayacağım.

FAZIL SADECE PİYANO ÇALSIN

Fazıl Say’la yaşadığınız ‘arabesk’ polemiği sırasında “Fazıl Say’ın tedavi olması gerekiyor” dediniz, o da size manevi tazminat davası açtı. Hâlâ aynı şekilde mi düşünüyorsunuz?


- Aslında böyle şeylerle uğraşmaktan çok sıkıldım. Tam rahatladım derken bu olay yaşandı. Ama bir yandan da çok eğleniyorum, çünkü ben kazanacağım, bunu biliyorum. Fazıl Say’ın kişiliğiyle sanatı çok örtüşmüyor. “O piyanoyu çalan insan nasıl böyle konuşur” diyorsunuz. Bence hakikaten konuşmasın, sadece piyano çalsın.

SEZEN’İN YERİNDE OLSAM...

Sezen Aksu referandumda ‘evet’ oyu kullanacağını açıklayınca, İzmir’de onun adını taşıyan sokağın tabelası indirildi. Siz nasıl karşıladınız bu olayı?

- Zamanında ben de yaşadım bunu. Dalyan’da benim ismimi taşıyan bir bulvar vardı, daha sonra adını değiştirdiler. Bu artık çocuk oyuncağı gibi saçma sapan bir hâl aldı. Demek ki ismini oraya verenler, Sezen Aksu’yu her haliyle seven insanlar değillermiş. Sezen onların isteklerine uyarak hareket etmek zorunda değil. Eğer birinin ismini bir sokağa veriyorsan, onu her haliyle kabul edip seveceksin ve seçimlerine saygı duyacaksın. Ben Sezen’in yerinde olsam, o tabelayı çıkarmalarını pek önemsemezdim. Sezen’in de pek önemsediğini düşünmüyorum zaten.

AFERİN DEMET’E

Demet Akalın sizi örnek aldığını söyledi ve müzik dünyası için sizin “Şampiyon belli, ikinci kim” sözünüzü tekrarladı...


- Söylesin ne olacak ki? Kızcağız ağzıyla beni örnek aldığını söylüyor. Aferin konuşsun, ben özgüveni olan insanları severim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!