Hirst-mania İstanbul’da

Güncelleme Tarihi:

Hirst-mania İstanbul’da
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2013 00:00

Yaşayan en sansasyonel ve en zengin sanatçı İngiliz Damien Hirst’ün Türkiye’deki ilk kişisel sergisi, 11 Ocak cuma günü açılıyor. 31 parçalık koleksiyondaki en pahalı eser 1 milyon euro. Portakal Sanat ve Kültür Evi Yöneticisi Maya Portakal, Hirst’ün eserlerinin İstanbul’a geliş sürecini anlattı.

Haberin Devamı

Damien Hirst neden bu kadar popüler bir sanatçı?
- Öncelikle çağdaş sanat piyasasını altüst etmiş bir adam. Çıkış yaptığı ilk günden beri sansasyonel işlerle, sadece İngiltere’de değil, tüm dünyada ismini duyurdu. Freeze’e katılmasıyla, 1995’te Turner Prize’ı kazanmasıyla, bunu takiben aldığı ödüllerle, hem kendi hayatının akışı değişti hem de uluslararası çağdaş sanatın serüveninin yol haritasını değiştirdi. İsminin kalıcılığının en önemli kanıtıysa, Londra’da, Tate Modern’de kendi adına yapılan retrospektif.
Eserleri dışında, kendisi de çok popüler bir figür; ‘sanatın pop starı’ deniyor...
- Damien Hirst, hem eserleri, hem yaşam tarzı hem marka değeriyle eleştiriye açık bir isim. White Cube’la, Gagosian Gallery ile Saatchi Gallery ile Steve Cohen ile ilişkileri/ ilişkisizlikleri sanat çevresinde hep konuşuldu. Eserlerinde kullandığı köpekbalıkları, kelebekler, kurukafalar insanları hem korkuttu hem de sempati topladı. Sonuçta, birçok tezatı içinde barındırıyor. Ölümü şaaşalı bir şekilde sorgulaması, zenginliği ve parayı bambaşka bir biçimde yorumlaması, vurdumduymazlığı, hayata dalga geçerken kendisinin de ölümden korkması ve çok transparan bir şekilde hislerini eserlerine aktarabiliyor olması, Hirst’ü Hirst yapan kriterlerden bazıları.

Haberin Devamı

SERGİDEN FOTOĞRAFLAR / FOTO GALERİ

Eserlerinde kurukafalar, kadavralar, formaldehit ile doldurulmuş akvaryumda köpekbalığı ölüsü görüyoruz. Nedir sizce Hirst’ün ölüm takıntısı?
- Ölümsüzleşmekle ilgili bir iddiası var. Bu konuda söylediği bir sözü, kataloğumuzun başına koyduk hatta: “Sanat satın alın, bir müze kurun, müzeye kendi adınızı verin, insanlar içeri bedava girsinler, bu ölümsüzlüğe en çok yaklaşabileceğiniz noktadır.”
Ama başka bir röportajında da “Müzeler ölü sanatçılar içindir, ben asla girmem demiştim, ama Tate’de yer aldım. Kendim de şaşkınım bu duruma” demişti. Bu görüşe katılıyor musunuz?
- Dünya değişti ve Hirst de bunun en önemli sembollerinden biri. Yani geçmişle mukayese edersek, hangi sanatçı eskiden bu denli para kazanıyordu? Sanatçılara bakış açısı değişti ve Hirst bu konuda ciddi bir rol sahibi.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb0e62f018fbb8f8a82ea0

KOLEKSİYONERLERDEN İYİ PERFORMANS BEKLİYORUZ

Peki İstanbul’da bir Damien Hirst sergisi yapma fikri nasıl oluştu?
- Çağdaş sanata Türklerin ilgisi çok yoğun ve bu ilginin giderek arttığının farkındayız. Çağdaş sanat denince dünyada ilk akla gelen isimlerin başında Damien Hirst var. İstanbul’da kişisel sergisini yapmaya karar verdik. Bizim için de bir ilk, daha önce hiç yaşayan bir sanatçının kişisel sergisini yapmamıştık. Bizim için de, Türkiye için de bir ilk. İki yıldır bu proje için çalışıyoruz.
31 parçalık sergide, ağırlıklı olarak ‘Spin Paintings’ serisine ait eserler var. Bu bilinçli bir seçim miydi yoksa tesadüf mü?
- Kesinlikle bilinçli bir seçim. Böyle olsun istedik, çünkü ‘Spin Paintings’ sanatçının hala yapmaya devam ettiği bir seri. ‘Spot Paintings’ ve ‘Pharmacy’ serisinden de iki örneğimiz var. ‘Pharmacy’ serisini bitirdi, ‘Spot Paintings’i ise bitirmeyi düşlediğini söylüyor. ‘Spin Paintings’ çok aktüel bir seri. Bu gördüğünüz kalpler, kelebekler ve kurukafalar aynı serinin parçaları. Hepsinin arkası imzalı, damgalı, tarihli. Biraz nostaljik ve çocuksu bir seri; içinde olağanüstü yaşam, ışık ve heyecan var. Türkiye’ye ilk böyle tanıtmak istedik.
Sergilenecek en eski ve en yeni eserler hangileri?
- En eskisi 2002, en yenisi 2011’de yaptığı parçalar.
Peki fiyat aralığı?
- Koleksiyondaki en pahalı parça ‘Spin Paintings’ serisinden ‘Beautiful Windmill of Hypnosis Over Hippy Trippy’. Değeri yaklaşık 1 milyon euro. En düşük fiyatlı eserse, 20 bin euro değerindeki ‘ Untitled (From War Child)’
Belirttiğiniz gibi, sergilenen parçalar renkli ve iç açıcı... Sanatçının ‘Mother and Child Divided’ eserindeki gibi inek/buzağı cesetleri ya da meşhur köpekbalığını görmüyoruz. Amaç, sanatseverleri Hirst’e alıştırmak mı?
- Elbette buradaki ilk amaç Hirst’ü tanıyabilmek. Saydığınız eserler şüphesiz onun en çok ses getiren parçaları ama şu anki misyonumuz, Türk sanatseverleri Damien Hirst ile buluşturmak. Satış da bunun çok önemli bir parçası.
Peki Türk koleksiyonerlerden ne bekliyorsunuz?
- İyi bir performans bekliyorum açıkçası çünkü artık Türk koleksiyonerler dünya fuarlarını gezerek oradan alışveriş yapıyor.
2007’de yaptığı ‘For the Love of God’ bu zamana kadar satılan en pahalı sanat eseri, değil mi?
- Evet. Tamamen pırlantalarla kaplı bir kurukafa. 8601 adet pırlanta kullanılmış. Yapımı için yaklaşık 14 milyon sterlin harcanmış. Ölümsüzlüğü sorgulayan bir eser; kurukafa kullanıldığı için bazı çevrelerce eleştirildi ama sanat günümüzde böyle bir şey değil mi zaten?
Buradaki parçaların üzerinde pırlantalar var mı?
- İşlenmiş pırlanta, zirkon ve yarı değerli taşlar var. Büyük parçalarda ise tuval ve yağlıboya kullanılmış. ‘Spin Paintings’de kâğıt üzerine akrilik kullanılmış. Ancak edisyonları yok, hepsi türünün tek örneği, bir ikincisi daha yok. Bu onları daha da değerli kılan bir kriter.
Yani tüm bunlar göz önüne alındığında, şu an ciddi anlamda son derece kazançlı yatırım araçlarına bakıyoruz...
- Kesinlikle. Bugün Hirst, özellikle Tate Modern’le beraber, o kadar büyük bir marka değerine sahip ki, sanat dünyasının en kârlı yatırım aracı haline geldi. Yani bu parçalar, hem çocuklarınız, hem de torunlarınız için iyi bir yatırım aracı.
Bu koleksiyonu bir araya getirmek için iki yıl çalışıldı. Parçalar nerelerden toplandı?
- Gagosian Gallery, White Cube gibi dünyanın en seçkin galerilerinden ve özel koleksiyonlardan. Daha önce temasta olduğumuz koleksiyonerlerin parçalarının peşine düştük.

Haberin Devamı

Pırlantalı kurukafa 260 milyon TL’ye satılmıştı

Damien Hirst (47), yaşam ve ölüm arasındaki ilişkiyi, formaldehit dolu havuzlardaki ölü hayvan figürleri ya da pırlantalarla kaplı kafataslarıyla gösteren ve bu yüzden sevildiği kadar da eleştirilen bir İngiliz sanatçı. İlk defa Türk sanatseverlerin karşına solo bir sergiyle çıkıyor. Yaklaşık 650 milyon TL’lik servete sahip Hirst’ün pırlantalarla kaplı kurukafa heykeli, 2007’de 100 milyon sterline (260 milyon TL) alıcı bulmuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!