Herkes anılarını tekrar yaşayacak

- Projeyi nasıl oluşturdunuz?
- Düğmeye basmaya karar verince davulcu Arıkan Sırakaya’ı aradık. Bana klavyeci Tolga Kılıç ve basçı Eser Ünsalan’ı getirdi, onlarla da kimyamız tuttu. Ben de MFÖ’de bizimle birlikte olan gitarist Gültekin Kaçar’ı aradım. İlk provada uyum ve denge oluşunca başkasını aramayı bıraktım.

- Bütün bunlar ne zaman oldu?
- 2011 sonbaharında. Aslında hep içimde varmış, ne derler “Her şeyin bir ol saati vardır”.

- Aziz Fuat Güner adlı solo albümünüz ve The Beatles Alaturka albümlerinizden neleri duyabileceğiz? Fuat Güner Project’in eski projelerden farkı ne olacak?
- Bu benim MFÖ dışında sahneye çıktığım üçüncü projem. İlki ‘The Beatles Alaturka’ydı, ikincisi ‘20 Yılın Şarkıları Alaturka’. Adlarından da anlaşılacağı gibi, ikisinin de sahnelenmesi için alaturka enstrumanlar gerekli. Ayrıca 1999’da solo albüm çıkarmıştım ama onun sahne çalışmasını hiç yapmadım. Dolayısıyla bu projem hepsinden farklı. Dönemlik değil. Bu yolda daima yürümeyi planlıyoruz. Bu yaz albüm çalışmasına da başlıyoruz. Solo albümümden şimdilik sadece ‘Yağmur Ol Da Gel’ adlı şarkım var, ama önümüzdeki günlerde birkaç parça daha repertuvara alacağız.

- MFÖ parçalarını nasıl seçtiniz? Sadece kendi bestelerinizi mi çalacaksınız?
- Evet, Ele Güne Karşı, Yalnızlık Ömür Boyu, Sakın Gelme, Vurgun Yedim gibi kendi bestelerimi çalacağım. Ve bunlarla birlikte İstedim, Olmuyor Olamıyor gibi şimdiye dek konserlerde çalma fırsatı bulamadığım diğer bestelerimi...

- Repertuvarı hazırlarken en çok nelere dikkat ettiniz?
- Hem benim bu projeyi hayata geçirene kadar dinlemekten, çalmaktan ve kendi kendime söylemekten zevk aldığım, tabii aynı zamanda da sesime yakıştırdığım yabancı hit şarkılar olsun, hem de kendi bestelerim olsun istedim. Dinleyicinin de zevk alacağı bir repertuvar olduğuna inanıyorum, çünkü seçtiğim yabancı hit’ler ülkemizde de tutulmuş olanlar. Diğer yandan ne mutlu bana ki, bestelerim de her zaman tutulmuş ve sevilmiştir.

- Peki çarşamba günü sizi kaç saat ve neleri çalarken izleyeceğiz? O hitlerden birkaç örnek alabilir miyim?
- Dolu dolu bir buçuk saat geçirtecek bir repertuvar çalacağız. Sting, Eric Clapton, Bryan Adams, Robbie Williams, Toto gibi farklı solist ve gruplardan seçilmiş, nereden baksanız son 45 yıla damgasını vurmuş şarkılar. Herkes anılarını, bu şarkıların onlara yaşattığı duyguları yeniden hatırlayacak. Bana olduğu gibi...

- Projenin konser bazında devamı gelecek mi?
- Tabii, isteyin çalalım. Zaten derdimiz, kaliteli canlı müzik. Bunu isteyen çok müziksever var.

MFÖ’DE ‘BABA’ BURADA ‘FUAT ABİ’

- The Beatles Alaturka’da Erdal Kızılçay ve Dağhan Baydur’la çalışmıştınız. Yeni projenizdeyse Gültekin Kaçar, Tolga Kılıç, Eser Ünsalan, Arıkan Sırakaya ve Özgür Kurum gibi günümüzün önemli genç isimleriyle çalışıyorsunuz. Bu size taze kan, yeni bir enerji verdi mi?
- Vermez mi! Provalar sırasında performanstan ve sound’dan aldığım haz, beni daha da şevklendirdi. Güzel müzik ancak iyi müzisyenlerle yapılır. Dolayısıyla onlarla çalıştığım için mutlu ve şanslıyım. Sanırım onlar da benimle çalışmaktan memnun.

- Yeni ekiple ne zamandır ve ağırlıklı olarak nasıl hazırlanıyorsunuz?
- Aralıkta başladık provalara, ilk zamanlar düzenli olarak haftada iki kere prova için toplandık, artık hazırız.

- Yeni projeye hazırlanırken modelcilik hobisini boşladınız mı?
- Kış aylarında zaten hava şartları müsait olmadığından daha az uğraşabiliyorum. Ara sıra evdeki atölyemde çalışıyorum. Ayrıca MFÖ konserleri, her salı yaptığım canlı televizyon-radyo programım ve stüdyomda cıngıl ve aranje çalışmalarım gibi rutin yoğunluklarım var.

- MFÖ’deki lakabınız ‘Baba‘. Bu ekipte de ‘Baba‘ olarak mı anılıyorsunuz?
- Hayır, burada Fuat Abi diyorlar.

İNGİLTERE’DE BEŞ BİN KİŞİYE THE BEATLES’I ALATURKA DİNLETTİK

- The Beatles Alaturka albümünün kitapçığında, Liverpool’da sahne aldığınız festivalin görüntüleri vardı. The Beatles’ın yerel hayranlarından nasıl tepkiler aldınız? Yaşadığınız en ilginç şey neydi?
- Liverpool’da her sokağa sahne kurmuşlar. Biz de bize ayrılmış sahneye çıkıyoruz, sokakta hiç kimse yok. Müzik sesi yayıldıkça seyirci de yavaş yavaş toplanmaya başlıyor. Diğer sokakların seyircisini çalıyoruz yani. The Beatles’ın alaturka hali alışılmışın dışında gelmiş olmalı ki konserin sonunda beş bin kişi toplanmıştı. Bu arada şarkılar erken bittiği için konseri baştan almak zorunda kalmıştık. Ayrıca ertesi gün gazetelerde “Türkiye’yi örnek almamız gerekiyor, Beatles’ın aynısını yapmanın bir anlamı yok, böyle bir farklılık getirmek gerek” yazıyordu.

Fuat Güner ve ekibi yepyeni projeleriyle 25 Nisan Çarşamba akşamı 21.30’da Salon İKSV’de olacak. Biletler 30-40 lira. (212) 334 07 00.