Hepsi’nin gizlisi saklısı kalmadı

Güncelleme Tarihi:

Hepsi’nin gizlisi saklısı kalmadı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2005 00:55

Önce ‘Olmaz Oğlan’ dediler, sonra ‘Yalan’ dediler. Nereye baksak ‘Hepsi’ kızları! 12 yıllık arkadaşlıklarını, asıl eğitimlerinin bale ve modern dans olduğunu artık biliyoruz. Bize farklı bilgiler lazımdı. İstediğimiz bilgileri de elde ettik. Nasıl mı? Hepsi kızları bize bilinmeyenlerini anlattı.

Hayatımda ilk kez dörtlü bir röportaj yapacağım. Sizleri karıştırmamam için hepiniz kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Eren:
21 yaşındayım. Mimar Sinan Üniversitesi Modern Dans Bölümü’nde okuyorum.

Yasemin: İstanbul Üniversitesi’nde okuyorum. Klasik Bale Bölümü’nde...

Cemre: Ben de Mimar Sinan’da okuyorum. Klasik Bale öğrencisiyim.

Gülçin: Mimar Sinan Üniversitesi Modern Dans öğrencisiyim.

- Eminim herkes aynı şeyi soruyordur ama grup kurma fikri kimden çıktı?

Cemre:
Ortak bir fikirdi bu.

- Önceden mi tanışıyorsunuz yoksa grup kurma fikriyle mi bir araya geldiniz?

Gülçin:
AKM Çocuk Balesi’nden tanışıyoruz.

- O zamanlar aklınızda böyle bir fikir yoktu tabii!

Gülçin:
Ortaokul zamanlarında boyband’lere duyduğumuz hayranlıktan dolayı oluştu böyle bir fikir. Vokalleri paylaşıp, şarkı söylemeye başladık. Zamanla kendimizi geliştirdik.

Eren: Bu böyle dört, beş yıl sürdü. Son iki yıldır da stüdyo kayıtlarımız için çalışıyorduk. Şimdi de albümümüz çıktı. İşte böyle.

- Nasıl gidiyor hayat?

Eren:
Bu kadar beğeniyle karşılanacağımızı düşünmemiştik. Beklediğimizin üstünde ifade edebildik kendimizi. Çünkü yerli ya da yabancı diğer gruplarla ilgili mutlaka bir kıyaslama olacaktı. Buna rağmen ‘Hepsi’ olarak çok çabuk benimsediler bizi.

- ‘Yerli gruplar’ derken, ciddi anlamda müzik yapan yerli grup var mıydı ki?

Yasemin:
Çıtır Kızlar, Venüs, Adrenalin gibi... Grup içindeki anlaşmazlıklarından dolayı çabucak dağıldılar. Bizim en büyük avantajımız; arkadaşlığımızın okul öncesinde başlaması.

- Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Ne kadar arkadaş olursanız olun, ‘Ben daha çok fark edilmeliyim’ durumu olabilir aranızda.

Cemre:
Ama bizim arkadaşlığımız 12 seneye dayanıyor. Bunca senelik bir arkadaşlıkta böyle şeyler komik olur.

- Şu da bir gerçek ki; arkadaşlığınızı asıl şimdi deneme şansınız olacak.

Yasemin:
‘Aaa! Bak sana şu gelmiş’ diye birbirimize gelen mesajları gösteriyoruz. Saklamak yerine öne çıkarıyoruz. Bizde böyle bir şey söz konusu olamaz!

Cemre: Biz adımızı boş yere ‘Hepsi’ koymadık.

AYRI KİŞİLİKLERDEYİZ

- Öğretmenlerinizin ve arkadaşlarınızın size karşı tutumları nasıl?

Eren:
Hiçbir arkadaşımızdan olumsuz bir tavır görmedik. Hatta en büyük destekçimiz onlar oldu. CD’mizin çıktığı ilk gün birçok arkadaşımız sabahın 09:00’unda gidip, aldı. Duvarlarına bizim posterlerimizi asıyorlar.

Yasemin: Derse girdiğimizde bazı sıralarda ‘Hepsi’ yazdığını görüyoruz. Sokakta yürürken arkamdan biri bizim şarkıyı söylemeye başlıyor.

Cemre: Geçen gün Eren’le vergi dairesinin önünde bekliyorduk. Karşıdan bir grup kız geliyordu. Bağırmaya başladılar; ‘İşte en sonunda oldu. Onları gördüm’ diye. Bize mi bu kadar ilgi diye biz bile şaşırıyoruz.

- Peki kulağınıza olumsuz bir şey geldi mi hiç?

Eren:
İnternet o kadar geniş bir alan ki; bazen okuyoruz. Kişi önyargılı olabiliyor.

Ceren: Herkes bizi beğenmek zorunda değil. Eleştiriye çok açığız. ‘Her gelen eleştiriyi kabul edip, o doğrultuda hareket edeceğiz’ demiyoruz ama kulak ardı da etmiyoruz. Ama şu ana kadar çok eleştiri almadık.

- Okulla işlerin bir arada olması sizi olumsuz etkiliyor mu?

Cemre:
Bazen çok yorgun ve uykusuz olabiliyoruz. Böyle dönemlerde, birbirimizin söylemek istediğini anlamayabiliyoruz. En fazla on dakika süren gerginlikler oluyor. Sonra da; ‘Ben sana niye kızmıştım?’ diye soruyorsunuz.

- Öğretmenleriniz sizlere minik ayrıcalıklar yapıyor mu?

Yasemin:
Hayır. Hatta tam tersi davranıyorlar. Göz önünde iş yapıyor olmak onlar için uzak. Konservatuvar öğretmenleri sıkıdır biraz.

Cemre: Kliplerimizi izleseler bile bize pek belli etmiyorlar.


10 yıl sonra HEPSİ


- Bundan 10 yıl sonrası için müzik dışında neler yapmayı hayal ediyorsunuz?

Gülçin:
Kendime ait bir dans salonum olsun istiyorum.

Eren: 10 seneye kadar dünyada her yeri gezip, ikinci turu atmayı istiyorum. Bir de fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Hem gezip, hem de fotoğraf çekerim. Bir fotoğraf stüdyosu açabilirim.

Yasemin: Şehir içinde ve şehir dışında evim olurdu. Birkaç tane de arabam olurdu. Arabalara karşı çok büyük bir ilgim var.

Cemre: Bahçeli büyük bir ev isterim. Ama tamamen benim istediğim şekilde olacak. Bir de canım istediği zaman çekip gitmek isterdim. Her şeye tahammül edebiliyorum. Ama özgürlüğümün kısıtlanmasına asla!

AJANDA

7 HAZİRAN

Kayahan’ın Rumeli Hisarı’nda vereceği konserin geliri, ‘Baba Beni Okula Gönder’ kampanyasına bağışlanacak.

8 HAZİRAN

Serdar Ortaç ve Ebru Gündeş ilk kez bir arada! Uzun süredir beklenen ikili, bu yıl Harbiye’de sevenleriyle buluşuyor.

10 HAZİRAN

Doğan Canku ve Ege de, ilk kez sahneyi birlikte paylaşacaklar. Flamenko gitar üstadı Doğan Canku ve aşk şarkıları bestecisi Ege, Levent Gösteri Merkezi’nde...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!