Açelya Topaloğlu ve Sergen Deveci: Çağla ile Alişan’ın modern versiyonuyuz

◊ Filminiz hayırlı olsun. Çekim sürecinden başlamak istiyorum. Nasıl geçti çekimler?

- Açelya Topaloğlu: Güzel, keyifli çekimler gerçekleştirdik. Kendi adıma zorlandığım zamanlar oldu. Özellikle Sergen konusunda! (Gülüyor) Yediğini, içtiğini üzerine döken birisi. Şaka bir yana, gerçekten çalışması çok keyifli bir insan. Hakikaten sorunsuz, sıkıntısız ve aşırı eğlenceli biri. Onunla ve diğer rol arkadaşlarımla çalışmak aşırı keyifliydi.

- Sergen Deveci: Ben de şöyle araya gireyim; Açelya benim zaten sevdiğim, örnek aldığım birisiydi. Günün sonunda onunla çalışma fırsatının gelmesi bence bir şanstı. Benim gibi bir oyuncu adayı için. Dolayısıyla bu şansı iyi kullanmam gerekiyordu. Onda iyi bir intiba bıraktıysam, ne mutlu bana. Ama bunun sebebi ben değilim, kendisiyle alakalı bir durum. Kendisinin enerjisi bizde iyi kaldığı için, biz de hep iyi olmaya çalıştık.

SERGEN’İN DİLİ BEYNİNE YETİŞMİYOR

◊ Anladığım kadarıyla güzel bir uyum yakalamışsınız. Bu uyumu kelimelerle nasıl ifade edersiniz?

- Sergen Deveci: Çağla Şıkel ile Alişan’ın modern versiyonuyuz diyebiliriz. (Gülüyor) Açelya’nın faullerini, kusurlarını duydum ama bu sete çıkmadan önce beni hiç germedi. Bana karşı bir şey yapmadı. Başlarken de, biterken de güzel bir intibası oldu. Benim için dört dörtlük bir setti. Film tutmasa bile Açelya’yı kazandım.

- Açelya Topaloğlu: Sergen aşırı enerjik ve iyi anlamda susturulması zor bir insan. Sette “Sus artık oğlum, kayda giriyoruz” diye geyik yaptığımız oldu. Beyni o kadar hızlı çalışıyor ki, dili beynine yetişmiyor! Bir final sahnemiz vardı, benim çok zorlandığım. Kendi içimde sıkıntı çektim, “Nasıl olacak, o duyguya nasıl gireceğim” diye tedirginliklerim vardı. Neyse ki karşımda Sergen vardı. Suratını görünce bile gülmeye başlıyorum.

◊ Sergen Bey’in “tatlı bir serseriliği” olduğunu söyleyebilir miyiz?

- Açelya Topaloğlu: Biraz var. Asla kızamıyorsunuz. Tatlı tatlı gönül almasını biliyor. Diyorum ya; ne giyse mutlaka üstüne bir şey döktü. Bizim o canım kostümcümüz hiçbir şey demedi, diyemedi ya. (Gülüyor)

BİRAZ KULAĞIM ÇEKİLDİ 30 YAŞINDAYIM, AĞIRIMA GİDİYOR

◊ Sergen Bey günlük hayatta da filmdeki gibi ortalığı dağıtmak gibi bir durumumuz var mıdır?

- Sergen Deveci: Var ama günlük hayatta döktüğüm zaman çok önemsemiyorum. Sette döktüğüm zaman, o kostümün yedeği olmayınca sahne kötüye gidiyor. Evde döküyorum, kimse “Niye döktün” diye kızmıyor. Biraz kulağım çekildi yani. 30 yaşındayım, ağırıma gidiyor tabii. (Gülüyor)

◊ Gelelim karakterlere. Nalan nasıl biri?

- Açelya Topaloğlu: Nalan’ın o kadar çok çekmecesi var ki... En çok zorlandığım konu buydu. Bir kamera önü Nalan’ı, bir de kamara arkası Nalan’ı var. Bir sabah programı sunucusu. Orada çok başka bir enerjiye sahip. Zaten hep ilgimi çekmiştir sabah programı sunuculuğu. Çünkü çok zorlu bir yer orası. Konukları idare ediyorsun, seyirciyi idare ediyorsun. Ben çok zorlandım. Nalan’ın bir yanda travmaları da var. Yalnız bir kadın ama yalnızlık kendi tercihi değil. Bir şekilde o yalnızlığa girmiş.

SABAH PROGRAMI HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL

◊ Sizin de Nalan gibi düşündüğünüzü söylediğinizi zannedip farlı bir şey söylediğiniz oluyor mu?

- Açelya Topaloğlu: Ben konuşurken aklıma bir sürü şey geliyor. Aklımdakini anlattığımı sanıyorum, sonra bir bakıyorum farklı bir konuya girmişim. Uzattığım, faklı konulara girdiğim, istediğiniz cevabı vermediğim durumlar olabiliyor.

- Sergen Deveci: Ben bunu senaryo sanıyordum.

- Açelya Topaloğlu: Nalan rolünü bana niye verdiler sanıyorsun? (Gülüyor) Nalan’ın bastırdığı bir travması var. Anlık bir durumla tetikleniyor ve “afazi” dediğimiz rahatsızlığa yakalanıyor. Sonuçta bir soru sorulduğunda, düşündüğünün tersini söylüyor. İşin en kötüsü Nalan bunu bilmiyor. Normal konuştuğunu sanıyor.

◊ Açelya Hanım “Sabah programları hep ilgimi çekmiştir” dediniz. Sabah programı yapmayı düşünür müsünüz?

- Açelya Topaloğlu: Yok, yapamam. Bambaşka şeyler söylerim. Herkesin yapabileceği bir iş değil.

TALAT’IN TEK GERÇEĞİ NALAN

◊ Sergen Bey sizin canlandırdığımız Talat nasıl bir karakter?

- Sergen Deveci: Nalan’ı zorlayan biri. Etrafındakilerden beslenen bir karakter. Dolayısıyla omurgasını tekdüze kuramıyoruz. Tek gerçeği Nalan gibi. Benim çok hoşuma gitti. Güzel bir yolculuk oldu.

◊ Bu ilk sinema filminiz sanırım.

- Sergen Deveci: Evet, ilk filmim ve o nedenle birazcık heyecanlıyım.

◊ Setteki atmosferi nasıl buldunuz? Set ortamı, beklentinizi karşılayabildi mi?

- Sergen Deveci: İlk defa bu kadar büyük bir prodüksiyonun içinde bulundum, hoşuma gitti. Sahneden önce o çekim ekibini izlemek, konuşmaları dinlemek keyifliydi. Ben kamera arkasını seven bir adamım.

◊ İlk filminiz olduğu için zorlandığınız zamanlar oldu mu?

- Sergen Deveci: Bir oyuncunun partneriyle uyumu çok önemli. Açelya bana çok yardımcı oldu. İlk filmim olduğunu biliyor olması bende korku yaratabilirdi. Ona bile izin vermedi.

- Açelya Topaloğlu: İlk filmim diyor da hiç öyle bir gözle izlemeyeceksiniz. İlk film tedirginliği, sıkıntısı ne sette ne de filmin içinde vardı. Ben gayet başarılı buldum.

◊ Sergen Bey’in film tecrübesi yoktu. Peki siz karar verme aşamasında hiç tedirginlik yaşadınız mı bu yüzden? “Ya olmazsa” diye düşündünüz mü?

- Açelya Topaloğlu: Evet, düşündüm. Fakat oyuncu olarak buna karar vermek benim haddim değil. Ben seçmiyorum. Bir oyuncu olarak onunla bir şey yakalamak zorundayım. Sergen’le bu çok hızlı oldu. Filmi 3 haftada çektik ama ondan öncesinde 1.5 aylık bir çalışma sürecimiz oldu. Orada birbirimizi tanıyıp kaynaştık. O bakımdan sete çıkınca çok rahattım. Benim bütün tedirginliklerimin hepsini aldı.

10 MİLYON TAKİPÇİSİ OLANIN 100 BİN GİŞEDE KALDIĞINI GÖRDÜK

◊ Elinizde bir güç olsa, sektörle ilgili değiştirmek istediğiniz ilk şey ne olurdu?

- Açelya Topaloğlu: Belki takipçi sayısına bakılmasını engelleyebilirdim. Bazen öncelik o olabiliyor. Sosyal medyadaki popülerliğe bakılarak oyuncular seçiliyor. Takipçi sayısı 10 milyonu bulan kişilerin gişede 100 binde kaldığını gördük.

◊ Sergen Bey siz daha çok YouTube videolarınızla tanındınız. Oyunculuğa geçiş yapınca YouTuber olduğunuz için dışlandığınızı hissetteniz mi?

- Sergen Deveci: Hiç bu tarz şeylerle karşılaşmadım. Konservatuvar zamanında oluyordu ama. Benim dijitale olan merakım, bir şey yapma çabam bazı oyuncu arkadaşlar tarafından hor görülüyordu. 

- Açelya Topaloğlu: Sergen, hem YouTube’a video çekip hem de iyi oynayan nadir insanlardan biri. Zaten konu “YouTube’dakiler film yapmasın” değil. Yapabilen yapsın. Fakat sırf orada takipçisi var diye film yapılmasın, benim tepkim bu.

KİMSE EVLENMEK ZORUNDA DEĞİL 

◊ Açelya Hanım, Kenan Acar’la devam eden güzel bir birlikteliğiniz var. Basında görünmemek sizin tercihiniz mi, yoksa basın mı sizi yakalayamıyor?

- Açelya Topaloğlu: Özel hayatla ilgili konuları gerçekten cevaplamak istemiyorum. Daha önce buna benzer soruları cevapladığımda başka başka başlıklar atıldı, farklı yerlere çekildi. O yüzden ilişkime dair bir şeyi cevaplamayacağım diye kendime söz verdim. Kimsenin gözüne bir şey sokmuyoruz, kimseden de kaçmıyoruz.

◊ Evlilikle ilgili düşünceniz nedir?

- Açelya Topaloğlu: Kültürümüzde belli yaştan sonra bir evlilik durumu var. Ben ailemde böyle bir şey yaşamadım. Kimse evlenmek zorunda değil.

Kimse kimseyi bu yüzden baskılamasın. Bu yüzden yanlış evlilik yapan bir sürü insan var. Kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın, biz öyle yapıyoruz.

KOMEDİ ÜSTÜME YAPIŞTI AMA RAHATSIZ DEĞİLİM

◊ Açelya Hanım, komedi türünün üstünüze yapıştığını düşünüyor musunuz?
- Açelya Topaloğlu: Sanırım yapıştı ama bu beni hiç rahatsız etmiyor. Komedide aşırı rahatım, mutluyum. İnsanları güldürebiliyorsam, çok mutluyum. Ekstra bir iş gelmedikçe bu alandan çok çıkmayı da düşünmüyorum. Ama yaşamış bir insanın hayatını oynamak isterim. Bu kadar komedinin üstüne de onu bana teslim ederler mi, bilmiyorum... (Gülüyor)

◊ Sergen Bey siz “Komedinin dışına çıkmam” diyor musunuz?
- Sergen Deveci: Asla çıkmam demem. Mafya babası, kapıdaki adam, elektrik ustası, okul müdürü... Farklı roller isterim. Mafya çocuğu, serseri çocuk, alkolik adam gibi keskin roller her oyuncunun isteğini ters köşe rollerdir. Ben yapamam dediğim bir durum değil.

18 MİLYON GİŞE BEKLENTİM VAR!

◊ Seyirci “Nalan” filmine neden gitsin? Nasıl bir başarı bekliyorsunuz?
- Açelya Topaloğlu: Farklı bir senaryosu var. Değişik bir iş izleyecekler. Bir kadın hikayesi, fakat romantik komedi değil. “Dramedi” diye bir tarz var ya, bence buna çok uyuyor.
- Sergen Deveci: 18 milyon gişe beklentim var! (Gülüyor) İzlemelerden çok bir şey beklemiyorum. Her şeyin normal olduğu bir şartta bakarsak, ilk filmin şerefine bir 600-700 bin isterdim. Biraz düşük söylüyorum sanki. Pandemi sonrası gişe rekorunu umarım kırarız.