4 soruda Podemos-Gezi ve SYRIZA farkı

Güncelleme Tarihi:

4 soruda Podemos-Gezi ve SYRIZA farkı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2015 01:38

Yunanistan’da SYRIZA’nın iktidar olmasının ardından İspanya’da Podemos’un yerel seçimlerdeki başarısı, meydanların sesinin duyulduğunu gösterdi. Peki Gezi Parkı protestolarının ikinci yılını geride bırakırken, Türkiye siyasetinde Gezi etkisi ne oldu?

Haberin Devamı

Önce Yunanistan’da SYRIZA, ardından da İspanya’da Podemos’a bakınca, hareketin ateşlendiği nokta olarak ekonomik krizi görüyoruz. Türkiye’de, Gezi protestolarının çıkışı ise literatürümüze ‘haysiyet ayaklanması’ olarak geçti. Buna rağmen benzerlik var mı?

Ahmet İnsel:
Tabii ekonomik durum ile ilgili fark çok belirgin. Çünkü İspanya II. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşadığı en büyük iktisadi krizi yaşıyordu, hâlâ yaşıyor. İkinci bir fark İspanya’da hem iktidardaki partinin hem ana muhalefet partisinin itibarını kaybettiği ikinci bir dalga yaşandı: Yolsuzluk dalgası. Podemos hareketi bir taban hareketi bir halkın kendisinin demokratik sisteme doğrudan müdahale, katılma talebinin dile geldiği bir hareket oldu. Türkiye’deki Gezi hareketinin isyanı iktisadi cepheden ziyade ikinci cephe. Gezi zamanı yolsuzluklar gündeme bu kadar açık gelmemiş 17-25 Aralık olmamıştı ama gündeme gelen, iktidarın kibriydi. İktidarın “Sandıktan çıktım ne istersem yaparım” demesiydi.

Podemos ve SYRIZA, kriz döneminden çıkıp hızla yükselen iki siyasal hareket oldu. Türkiye’de Gezi sonrası bunun karşılığı ne? HDP benzer bir hareket mi?

Foti Benlisoy:
HDP’nin söylem ve pratiğinde Gezi direnişinin belirgin izlerini görmek mümkün. Diğer yandan Gezi direnişinin mirasının siyasal alanın neredeyse tamamına bir basınç uyguladığını söylemek mümkün. Aslında Gezi gibi büyük toplumsal kabarışların doğrudan doğruya ve hızla bir siyasal seçeneğe dönüşmesini beklemek abes. Gezi, toplumsal muhalefetin kapsam, içerik, biçim ve etkisinde kışkırttığı derin dönüşümler nedeniyle zamana yayılan bir etkiye sahip olacak.

Üç ülkenin yakın geçmişte yaşadıklarını göz önüne aldığınızda nasıl bir siyasal durum görüyorsunuz?

Foti Benlisoy: Yunanistan, İspanya’da geçmişte toplam oyların yüzde 80’den fazlasını toplayan merkez partiler, krizin yarattığı çözülme nedeniyle toplumsal tabanlarında ciddi bir erozyonla karşı karşıya kalıyor. Türkiye’de ise böyle bir durumla karşı karşıya değiliz. AKP göreli bir gerileyiş içerisinde olsa da hâlâ belli oranda popüler bir parti. Yani Türkiye’de Yunanistan ya da İspanya misali bir hegemonya kriziyle henüz karşı karşıya değiliz. Ancak bu durumun Türkiye açısından ne kadar böyle devam edebileceği de cidden meçhul.

Gezi’den iktidar çıkar mı?

Ahmet İnsel: Bu söyleyeceğim SYRIZA için de Podemos için de geçerli. İktidar partilerinin çöküşüne denk düşüyor bu ikisinin yükselişi. Yani iktidar partisinin çökmesi gerekiyor. Yunanistan’da PASOK eridi gitti, İspanya’da Sosyalist İşçi Partisi çöktü. O çökme, yani seçmen, o partilere çok büyük bir ceza verdiğinde arkasından o doğan boşluğu orada hazır olan hareket doldurabiliyor. Bunun benzerini biz, sağ hareket açısından yaşadık. 2001 krizi sonrası iktidar partilerinin hepsi çöktüler. Hiçbiri barajı geçemedi 2002’de. Ama sağ partiler çöktü esas itibariyle. Ve o çöküşü o anda Refah Partisi’nden ayrılmış yeni bir ses, bir muhafazakâr demokrat, yani o çöken seçmen tabanına seslenen hareket olarak çıkıp AKP doldurdu ve yüzde 34 aldı. Türkiye’de CHP ve AKP’nin böyle bir seçmen kitlesinin güvenini çok yoğun şekilde kaybetmesi yaşanırsa o zaman başka bir hareket gelip o boşluğu doldurur.

Haberin Devamı

Ekonomik krizin tetiklediği eylemler sonucunda Yunanistan’da SYRIZA, İspanya’da Podemos ortaya çıktı. Ancak Gezi sonrası aynı durum Türkiye için geçerli olmadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!