Hasan şiirlerimi çok beğeniyor

Güncelleme Tarihi:

Hasan şiirlerimi çok beğeniyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2013 00:00

Bu yaz Mesut Yılmaz’ın küçük oğlu Hasan Yılmaz’la nikah masasına oturacak olan iç mimar Ceren Öztürk, tüm gelirini Mika-Der’e bağışlayacağı ilk şiir kitabı “PenCeren”i anlattı.

Haberin Devamı

PenCeren” adlı bir şiir kitabı çıkardınız. Ne zamandır şiir yazıyordunuz ve kitap çıkarmaya nasıl karar verdiniz?  

- 15 senedir şiir yazıyorum. İlk olarak maniler, sonra öyküler yazmaya başladım, derken gelişti. Arkadaşlarıma notlarım vardı. Öyle başladı. Sonra maniler daha anlamlı olmaya başladı, şiirsel şeylere dönüştü. Ben de defterlerimi çıkardım, bu yazdıklarımı değerlendireyim dedim.
  
Eskiden yazdıklarınızı da başkalarına, en azından anne babanıza okutuyor muydunuz?

- Hayır, o yaşlardayken kimseye göstermezdim. Onlar benim bir nevi günlüğümdü, özelimdi çünkü. 17 yaşlarımda yavaş yavaş ailem ve dostlarımla paylaşmaya başladım. Ve bir gün şiirlerimi tamamen hobi olarak insanlarla paylaşmaya karar verdim.

Gerçek mesleğiniz ne?

- Ben iç mimarım. Babam da mimar ve dört senedir onun yanında, aile şirketimizde çalışıyorum.

Çocukluğunuzda edebiyatınız nasıldı peki, edebiyat okumak istemediniz mi?

- Ben iç mimarlık okudum. Edebiyat okurum diye hiçbir zaman düşünmedim. Annem edebiyata çok düşkündür aslında; zaten İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Ama ona rağmen mimarlık ya da psikoloji okumak istiyordum ben...

Okul döneminde edebiyatla aranız nasıldı?

- İyiydi. Kompozisyon yazmıştım, 150 kişinin içinde birinciliği benim yazım almıştı.

300 ŞİİR ARASINDAN 60’INI SEÇTİM

Kitabınız sadece şiirlerden oluşmuyor, aynı zamanda fotoğraflar da var. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?


- Kitabımı nasıl daha ilgi çekici hale getirebilirim dedim. Bu nedenle her şiire ayrı bir fotoğraf yaptık. 300 şiirim var ama ilk kitap için aralarından 60’ını seçtim. Sonra Çağla Cömert Heimel ile tanıştım. Kendisi Viyana’da yaşıyor ve çok iyi bir fotoğrafçı. Toplantı yaptık, o da projeyi çok beğendi, birlikte çalışmaya karar verdik. Zaten onun da ticari bir beklentisi yok. Ancak Viyana’da olduğu için bu projeyi ortaya çıkarmak iki senemizi aldı.

Kitabı hazırlamanız ne kadar sürdü?

- Üç sene önce başladım üzerinde çalışmaya. Bir sene boyunca birlikte çalışacağım fotoğraf sanatçısını araştırdım, şiirleri seçtim. İki sene de Çağla ile kitaba son halini vermeye çalıştık. Yurt dışında olduğu için uzun sürdü tamamlamamız ama beklediğimize değdi diye düşünüyorum.

Genelde şiirleriniz neyle ilgili? Aşk şiirleri de var mı aralarında?

- Her şey diyebilirim. Aşkla alakalı da var, doğa aşkıyla ilgili olan da... Herkesten, her şeyden etkilenebiliyorum. Örneğin benimle oturup bir şey paylaşıyorsunuz, ben o sözlerden, anlattıklarınızdan bir şiir çıkarabiliyorum.

Kitabın gelirini Mika-Der’e (Minik Kalplerle El Ele Derneği) bağışlıyormuşsunuz. O derneği seçmenizin özel bir sebebi var mı?

- Çocuklarla ilgili çalışmalarını uzun zamandır takdir ile takip ettiğim için kitabın gelirini Mika-Der’e bağışlamaya karar verdim. Ben de onlara, geleceğin büyüklerine elimden geldiğince ışık tutmak istedim.

ÜZGÜNKEN DAHA FAZLA YAZIYORUM

Kitabın adına siz mi karar verdiniz?


- Evet, ismimden yola çıktım, okurlar duygularımı, şiirlerimi benim penceremden görsün istedim.

İkinci kitap için çalışmalara başladınız mı?

- İkinci kitabın şiirleri de hazır. O kitabın gelirini yine bir derneğe bağışlamak istiyorum. Ancak bu sefer bir fotoğrafçı değil de belki bir ressamla çalışabilirim. Daha çok genç insanlarla çalışmak istiyorum. Çok başarılı oldukları halde görünmeyen sanatçılar vardır ya, onlara da şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Mutluyken mi, yoksa üzgünken mi daha yaratıcı oluyorsunuz?

- Aslında üzgün olduğum anlarda daha fazla yazabiliyorum çünkü beni rahatlatıyor yazmak. Bir de bir insanın olumlu ya da olumsuz herhangi bir durumundan etkilendiğimde yazabiliyorum.

Nişanlınız Hasan Bey şiirlerinizi okuyor mu?

- Okuyor ve çok beğeniyor. Örneğin bana bir şey anlatıyor, onun yanında hemen o anlattığı şeyle ilgili bir şiir yazıyorum, çok şaşırıyor. Bu konuda beni çok destekliyor.

O BENİM BERNA ANNEM

Evlilik hazırlıkları ne alemde?


- Kış aylarına dogru düğünümüzü yapmayı planlıyoruz.

Müstakbel kayınvalideniz Berna Yılmaz ile ilişkiniz nasıl?

- Kayınvalidem, zaten Berna Annem. İlişkilerimiz çok iyi.

Yılmaz Ailesi’ne gelin olmanın farklı bir sorumluluğu, ağırlığı var mı?

- Heyecanı tabii ki var ama sorumluluk zaten hayatım boyunca oldu. Ekstra bir sorumluluk gibi algılamıyorum bu durumu, çünkü ben olduğum gibiyim. Sadece böyle değerli bir aileye gelin gidiyorum diye mutluyum.

Hasan Bey’le kaç senedir berabersiniz?

- Bir senedir beraberiz. Bir arkadaş ortamında tanışmıştık.

Evlenme teklifi nasıl geldi?

- Çok doğal gelişti aslında. Koltukta oturuyorduk ve birden teklif etti, kabul ettim

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!