Hangi koleksiyonerin elinde ne var?

Güncelleme Tarihi:

Hangi koleksiyonerin elinde ne var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2005 00:00

Keyif veren bir hobi olması dışında, sağladığı prestij ve iyi bir yatırım aracı olması da önemli elbette. Bir işadamının arkadaşına, ‘Geçenlerde çok kıymetli bir Osman Hamdi aldım’ demesi sizin de kulağınıza hoş gelmiyor mu? O yüzden de müzayedeler kıran kıran geçiyor, kişisel koleksiyonlardan İstanbul Modern, Müze Pera gibi yerler doğuyor, yükselen fiyatlara medya ilgi gösterdikçe sergilere daha çok insan gidiyor.

Aslında bu 15 yıllık yeni bir trend. Galerici Yahşi Baraz, eski TÜSİAD Başkanı Ali Koçman, Kemal Erhan gibi ilk koleksiyonculardan sonra bu iş ilk kez 1980’lerde Erol Aksoy ve Halil Bezmen’le canlandı. Ama işadamları arasında koleksiyon merakının asıl başlangıcı

Sabancı sayesinde oldu. Antik A.Ş.’den Turgay Artam’a göre Sakıp Sabancı’nın hat koleksiyonunun yurtdışında gördüğü ilgi diğer işadamlarını da harekete geçirdi. Piyasaya yeni alıcıların girmesiyle sanat koleksiyonerliğinde tatlı bir rekabet oluştu. Mesela yarışa sonradan katılan Erdoğan Demirören’in hat koleksiyonu Sabancı’nınkini geçti. Belli bir galeriyle çalışanlar, kendilerine danışman tutanlar ya da kendi okuyup koleksiyonunu kendi oluşturanlar... Sonuçta Türk burjuvalarının çoğunda şu aralar boyutları farklı da olsa bir sanat koleksiyonu var. Kiminin kendi adına, kiminin şirketi adına... İşte bu koleksiyonlardan bazıları.

SABANCI AİLESİ

Sadece tablolar 500 milyon dolar

Sabancı koleksiyonu Türkiye’nin en zenginlerinden biri. Ağırlıklı olarak Türk ressamların eserlerinden oluşan resim koleksiyonunda 500-600 parça bulunuyor. Yaklaşık ederinin 500 milyon dolar olduğu söyleniyor. İçinde tanesi 1 milyon 750 bin dolar eden Osman Hamdi’ye ait Kuran Tilaveti ve Arzuhalci tablosu gibi eserler var. Şeker Ahmet Paşa’nın Çiçekler adlı tablosu ise bugünkü rayiçle 1 milyon dolar. Yine değeri 500 milyon doları bulan 1500-2000 parçalık bir hat koleksiyonu var ki, New York Metropolitan, Paris Louvre gibi en önemli müzeleri gezdi. İçinde Hafız Osman, Derviş Ali, Şeyh Hamdullah gibi hat ustalarının en nadide eserlerini barındırıyor. II. Bayezid’den başlayan bir ferman koleksiyonu ile çok değerli hilye-i şerifler (peygamberin hat şeklindeki tasviri) ve 14 çift çok özel Sevres vazosu da koleksiyonun diğer önemli parçaları.

RAHMİ KOÇ
/images/100/0x0/55ea2f62f018fbb8f8703cdf

Kimsede olmayan sanayi makineleri

Rahmi Koç, Roma, Bizans, Selçuklu ve Hitit başta olmak üzere etnografik ve arkeolojik eserleri topluyor. Bu eserleri gençken babasından gizli topladığı, babasının da ‘Oğlum bu taşları ne yapacaksın?’ diye kızdığı rivayet ediliyor. Elinde nadir bulunan bir bakır koleksiyonu, tombak koleksiyonu ve oryantalist ressamlara ait tablolar olduğu biliniyor. Ayrıca Türkiye’de başka kimsede olmayan bir sanayi makineleri koleksiyonu var. Lokomotiflerden uçaklara kadar sanayi tarihinde rol oynamış araçlar, İstanbul Sütlüce’de Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergileniyor.

OYA&BÜLENT ECZACIBAŞI

60 Burhan Doğançay tablosu

Tuğralı gümüş ve İznik çinisi koleksiyonlarının yanı sıra sahip oldukları çağdaş Türk ressamları koleksiyonlarının bir kısmıyla müzeyi açtılar. Müzeye kaydırdıkları eserlerin sayısı gittikçe artıyor. Şimdiye kadarkilerin toplam değerinin 100 milyon dolar civarında olduğu hesaplanıyor. İçlerinde hiç ‘ıskarta’ parça olmayan koleksiyonda çok zor bulunacak parçalar yer alıyor. Mesela yurtdışında 24 ayrı müzede eseri sergilenen tek Türk ressam Burhan Doğançay’ın 60 kadar eseri bu koleksiyonda.

SUNA-İNAN KIRAÇ
/images/100/0x0/55ea2f62f018fbb8f8703ce1


Kaplumbağa Terbiyecisi onların

Koç Ailesi’nin tüm fertleri kendi ilgi alanlarına göre koleksiyonlara sahipler. Pera Müzesi’ni açan Suna-İnan Kıraç çifti de, oryantalist ressamlar, Kütahya çinileri ve dünyanın en zengin ağırlık ölçüleri koleksiyonlarına sahipler. Çiftin 500 oryantalist tablosu var. İçlerinde en değerlisi, 5 trilyona alıp Pera Müzesi’nde sergiledikleri Osman Hamdi’nin Kaplumbağa Terbiyecisi. Tabloyu şu anda bu fiyatın iki misline alacak müşteri olduğu söyleniyor. Sadece müzeye bağışladıkları tabloların toplam değerinin 300 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam her geçen gün artıyor.

BARBAROS&SEMA ÇAĞA

İsterlerse müze kurabilirler

Çağa Hukuk şirketinin sahibi çiftte, Nazmi Ziya, Namık İsmail, Hikmet Onat gibi klasiklerin de bulunduğu ama çoğunluğu Cevat Dereli, Zeki Faik İzer, Orhan Peker gibi çağdaşlardan oluşan çok zengin bir tablo koleksiyonu var. Büyüklüğü çağdaş Türk ressamları müzesi kurabilecek kapasitede. Nazmi Ziya’nın Kırık Cam adlı eserini 100 bin dolara satın almışlardı, şimdiki ederinin 700-800 bin dolar olduğu tahmin ediliyor.

ERDOĞAN DEMİRÖREN
/images/100/0x0/55ea2f62f018fbb8f8703ce3

Yıldız porselen koleksiyonu devletten büyük

Türkiye’nin en büyük tombak koleksiyonuna ve devletinkinden daha büyük bir Yıldız porselenleri koleksiyonuna sahip. İmparatoriçe Eugenie’nin Sultan Abdülaziz’e hediyesi olan heykel ve jardiniyer de onun koleksiyonunda. Elindeki çok nadir bulunan Fatih fermanları var. Bunların değeri 1 milyon dolar civarında. Ayrıca Yakut El Müstasimi, Hafız Osman, Derviş Ali gibi usatalara ait çok nadir el yazması Kuran’lar da koleksiyonun diğer önemli parçaları.

DİĞER ÖNEMLİ KOLEKSİYONERLER

ENDER MERMERCİ
: Koleksiyonculuk merakı kocası Mehmet Mermerci’den yadigar. Avrupa’da yapılmış Osmanlı figürleri koleksiyonu, tuğralı gümüş koleksiyonu ve tombak koleksiyonunun yanı sıra özellikle Rudolf Ernst, Fausto Zonaro gibi oryantalist ressamların eserlerinden oluşan çok değerli bir tablo koleksiyonu var. Koleksiyondaki en önemli parça Osman Hamdi’nin Güvercinli tablosu. Ederinin bugün 4-5 milyon doları bulabileceği söyleniyor.

CAN ELGİZ: İstanbul’un gökdelen müteahhitlerinden biri. Adnan Çoker, Ömer Uluç, Bedri Baykam, Burhan Doğançay, Balkan Naci İslimyeli gibi önemli çağdaş Türk ressamlarının yapıtlarının yanı sıra önemli Avrupalı ve Amerikalı sanatçıların eserlerini topluyor. Bu koleksiyonun gelecekte şimdiki değerini katlayarak çok yüksek değerlere ulaşacağı söyleniyor. Belçikalı sanatçı Jean Fabre’ın heykeli, koleksiyonun en değerli parçaları arasında. Şu anki değeri 30-40 bin Euro.

NEZİH BARUT: Abdi İbrahim ilaç şirketinin sahibi. Eczacılık objeleri koleksiyonunun yanı sıra fabrikasında Büyükada’dan komple sökülerek sonra tekrar monte edilen bir eski eczane bulunuyor. Ayrıca çok önemli bir tombak koleksiyonu da var. Bu koleksiyondaki ünlü havan şamdan 1 milyon dolar ediyor.

CEFİ KAMHİ: Son 6-7 yıldır pek ilgilenemiyor ama 200-300 parçalık bir Osmanlı silahları koleksiyonu var. 2. Mahmud’a ait tuğralı kılıç, miğfer ve zırhlar, koleksiyonun en değerli parçaları. Bir zırhın değeri 5-10 bin dolar arasında değişiyor. Kılıçlar ise 30-50 bin dolar arasında.

MUSTAFA TAVİLOĞLU: Koleksiyonunda Beykoz cam ürünleri, tuğralı gümüşlerin yanı sıra değerli tablolar var. Bu tabloların değerinin toplamda 40-50 milyon dolar olduğu söyleniyor. Koleksiyonun en değerli parçalarından biri de Osman Hamdi’nin Türbedekiler isimli eseri. Değeri en az 2-3 milyon dolar.

ASIM KİBAR: Portre resimler yurtdışında daha değerli. Ama Türkiye’de kimse tanımadığı birinin portresini evine asmak istemediği için portre fiyatları düşük. Asım Kibar ise Osman Hamdi başta olmak üzere çok önemli portreleri toplamasıyla biliniyor. Elinde 100’e yakın portre var. İçlerinden Osman Hamdi’ye ait Yağcının Portresi 400 bin dolar ediyor.

EROL KİRESEPİ: I. Mahmud, Abdülaziz ve I. Abdülhamid dönemlerine ait tuğralı Osmanlı gümüşleri topluyor. Bir kısmı Rus ve Fransız gümüşleri olan yaklaşık 600 parçalık bir koleksiyonu var. Elindeki Mahmut tuğralı ibriğin değeri 200-300 bin dolar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!