Güvenilir bir ilişki adamı

Güncelleme Tarihi:

Güvenilir bir ilişki adamı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2006 00:00

Bir röportajla tanımanın mümkün olmadığı, hayli gizemli bir adam Timuçin Esen. Bu kadar hayranı olmasının bir nedeni de, bu kendini sakınma hali zaten. O, "Hırsız-Polis" dizisinin setiyle Akatlar Kültür Merkezi'ndeki "Mikado'nun Çöpleri" oyunu arasında mekik dokurken Elele dergisi de hayatında iz bırakan anların peşinde koştu. Ve keşfetti ki onun gizemi bu gününde değil geçmişinde; çocukluğunda saklı!

Haberin Devamı

Elele dergisi, bu ayki sayısında başarılı oyuncu Timuçin Esen için Niğde’ye gitti ve onu tanıyanlarla konuştu. Gezide, kendisi hakkında konuşmayı sevmeyen Esen’in bazı şifreleri çözüldü. Arkadaşları, Esen’in ayakları yere basan bir gelecek planıyla yaşadığını, güvenilir bir ilişki adamı olduğunu ve çocukları çok sevdiğini söyledi.

TTimuçin Esen, avukat bir anne babanın tek çocuğu. Adana’da doğup 7 yaşına kadar Elazığ’da kalmış, sonra da ortaokul ve lise yılları Ankara’da geçmiş. Rock müzikle ve tiyatroyla Ankara TED Koleji’nde tanışmış. Gitar çalmaya başlamış, okul tiyatrosunda oynamış. İki yıl sonra girdiği Hacettepe Güzel Sanatlar, eğitim olarak onu tatmin etmeyince İstanbul’a; Mimar Sinan’a geçmeye karar vermiş. Tiyatro bölümünü bitirdikten sonra da dil öğrenmek için İtalya’ya akabinde de yönetmenlik master’ı için Amerika’ya gitmiş. Döndükten sonrası malum. Art arda gelen projeler ve ödüller.

Haberin Devamı

"Niğde kültürü" ile yetişen Timuçin Esen, bu şehrin eskiden çok güzel olduğunu, çocukluğunda eski mahallelerin

/images/100/0x0/55ea62b6f018fbb8f87c8727
atmosferine yetiştiğini anlatıyor. Şimdilerde de Kayardı bölgesinde dededen kalma taş ev, dinlenmek ve akrabalarıyla görüşmek için bir huzur vahası olmuş onun için. Her fırsatta gidiyormuş Niğde’ye.

Peki, Esen’in biz onu tanımadan önce neler yaptığını merak ediyor musunuz? O zaman, o yıllara götürelim sizi. Mesela size sert bakışlı bu adamın lakabının geçmişte ’bebe’ olduğunu söylesek eminim çok şaşırırsınız. Evet, ortaokul ve lise döneminde çok yakın arkadaşları bu lakapla sesleniyorlarmış ona: "Bebe!" Sebebi de arkadaş grubundakilerin, kendisinin abi diyeceği yaşta insanlar olmasıymış. En küçük olan oymuş çünkü.

MÜZİSYENLİĞİ OYUNCULUĞUNDAN İYİ

Üniversite yıllarında aynı evi paylaştığı, bugün Rolling Stone dergisinin yayın yönetmeni Mehmet Tez’in de içinde olduğu Network isimli bir grup kurmuş arkadaşlarıyla. Kemancı, Jazz Stop gibi rock barlarda sahneye çıkıyorlarmış. Okulu bitirir bitirmez dizi setlerine atlamak yerine iki yıl boyunca Amerika’da ünlü oyuncu koçu Larry Moss’un drama stüdyosuna devam etmiş.

Haberin Devamı

Onu eskiden tanıyan arkadaşları geçmişteki müzisyenliğini ve solistliğini unutamıyor; oyunculuğunun yanına mutlaka bir de müzisyen kimliğini ekliyorlar. Hatta "Solistliği oyunculuğundan daha iyidir" diyorlar. Esen’e rock barlarda şarkı söylediği yılları hatırlıyoruz: "Sıkı müzik yapıyormuşsunuz. Artık müziği bıraktınız. Özlemiyor musunuz?"

"Tabii ki özlüyorum. Tabii canım, o çok sevdiğim bir iş. Özellikle sahnede şarkı söylemek... Ama insan birçok işi aynı anda yapamaz."  İlgilenenler için söyleyelim, arkadaşları "Sesi, Cindirella ve Tesla gruplarının solistlerinin sesine benzer" diyor. Peki, neden bırakmış müziği? "Müziği bırakıp yönetmenlik okumaya gittim. Amerika’ya gidince devam ettim müzik yapmaya. Ama bir süre sonra zor geldi. Ciddi anlamda okumak için çalışmak gerekti.  Müziğe gereken zamanı ayıramadım."

Haberin Devamı

"Çok iyi taklit yapardı!" Onun çocukluk ve ilk gençlik yıllarına tanık olanlar böyle diyorlar sözleşmişçesine.

/images/100/0x0/55ea62b6f018fbb8f87c8729
Çocukluğunda Niğde’de gördüğü akrabaların en enteresan bulduğu şivelerini, hareketlerini, taklit edermiş. Saz şairleri gibi karşısındakinin yerine geçerek, aşık atışması yaparmış. Bahsedilen taklitleri eğlenmek için mi yoksa kendisini daha iyi ifade ettiği için mi yaptığını soruyoruz. "Yok, canım onlar bilinçli falan değildi" diyor. Üzerinde durmuyor bile... O, bunu önemsemese de, TED Koleji’nin arşivinden edindiğimiz yıllık yazısında Esen’in arkadaşları, 16 yıl önce satırlara aynen şu sözleri dökmüş, öngörüde bulunmuşlar: "Mükemmel taklitleri, anormal mimikleri ve çıldırtan kalitedeki esprileri ile kim bilir ileride gitmek arzusunda olduğu Güzel Sanatlar’da ne saçlar yolduracak.

Haberin Devamı

Annesinin de sesi çok güzelmiş Timuçin Esen’in. Yine anne babasını tanıyanlar, "Sesinin güzelliği anneden" diyorlar. Müziğe, tiyatroya yönelmesinde ailesinin etkisi olup olmadığını merak ediyoruz: "Tartışılır bu. Ailenin, arkadaşlarının, yaşadığı şehrin, mahallenin etkisi. Ama her şeyden daha çok ailenin etkisi tabii ki. Mesela babam okumaya çok meraklıdır. Annem de okur. Babam düşünen, tartışan birisidir. Annem de tartışan birisidir. Yani bunlar beni şekillendirmiş olabilir."

TİYATRODA UYUDUĞUM BİLE OLDU

"Anneniz çocukluğunuzda tiyatroya çok götürürmüş sizi" diye ailesinin bu günlerdeki somut payını öğrenmekte ısrar ediyoruz: "Hiç öyle bir şeyim olmadı esasında. Tiyatroya götürürdü annem ama ’Ya güzel bir şey tiyatrocu olayım’ dediğimi hatırlamıyorum. Uyuduğumuz zamanlar bile olurdu. Onu hatırlıyorum mesela!" Sanatın kendisi için ne anlam ifade ettiğini soruyoruz: "Öyle bir soru ki... Bu soruya cevap vererek kendimi sanatçı yerine koymuş olmak istemem" demekle yetiniyor. Çünkü o "sanatçı" kıyafetini hiç giymiyor üzerine...

Haberin Devamı

"Oyunculuk mu, yönetmenlik mi, hangisi mutlu ediyor sizi?" sorumuza şöyle yanıt veriyor: "Okulda iken 40 dakikalık bitirme tezi çekmiştim. Ben yönetmenlik diye yola çıkmış biriyim. Yaparken ikisi de zor şeyler. Belki de ikisi de değildir. Ne olur bilinmez yani. Ama yönetmenlik daha çok yapmak istediğim şeydi."

"Oyunculuk tesadüf mü oldu?" sorsuna ise "Oyunculuk okudum tabii. Amerika’dan döndükten sonra yapmak istediğim şeyleri yapamadım. Vakit geçti. Ekonomik durumlardan dolayı bir şeyler yapmam gerekti falan filan... Oyunculuk yapmaya başladım. İşte öyle oldu bir şekilde ya... Yönetmenliğe uzak bir şey de değil. Öbürüne yönelik bir pratik olarak da değerlendirilebilinir. Öyle gelişti..." yanıtını veriyor.

/images/100/0x0/55ea62b6f018fbb8f87c872b

Esen’in yurtdışında yıllarca kalmasından yola çıkarak, "Kendinizi en çok dünyanın neresinde rahat hissediyorsunuz?" diye soruyoruz en son.

"Bir süre sonra ikisinde de rahat hissetmiyorum. Bulunduğum yerden sıkılıp bilmediğim yeni bir yerde yaşamak istiyorum. Keşke mümkün olsa da yapabilsem, öyle bir işim olsa. Oradan da sıkılıp başka yere gitmek... Ekonomi, trafik, hukuk..." Özetle; insanın nereye giderse kendini de beraberinde götürdüğüne ve rahatsızlık eden unsurların değişmediğine değiniyor.

Evet, Timuçin Esen gelecekte yapacağı işlerle aklımıza çentik atmaya, kendimize soru sordurmaya devam edecek. Çünkü onun söyleyecek sözü, çekilecek çok filmi var daha! Hem de kendi imzasıyla...

Yönetmenlik için erken

Şu sıralar haftanın beş günü Hırsız-Polis dizisinin setinde çalışıyor, diğer iki günü tiyatroda Mikado’nun Çöpleri’nde oynuyor genç oyuncu. Geri kalan zamanda da senaryo yazmaya çalışıyor, işleyeceği temalarla ilgili seçimler yapıyor, araştırıyor... Fakat yönetmenlik hazırlıklarınız var mı, dediğimizde, "Var tabii. Yapmak istediğim iş, hatta oyunculuktan önce yapmak istediğim iş ama şimdilik erken" demekle yetiniyor... Peki, bir yıl sonra bir film gelir mi, diye soruyorum: "Hayır, şimdilik öyle bir şey yok. Evet dersem gerçekçi olmaz" diyor.

İtalya’da mankenlik yaptı mı?

Zor geçirdiğiniz günlerde sizi hangi düşünce ayakta tutar?

- Belki de daha kötü şeyler olacağını düşünmek. Geçmişi düşünüp onun anlamsız olduğunu fark etmek...

Sizi hayatta en çok hangi duygu yaratıcı kılıyor?

Disiplin, sorumluluk, özgürlük, aşk... Hep çalıştığım zaman galiba. Bir işin üzerinde çalıştığım zaman. Belki bir şeyi, durumu kabullenemediğim zamanlarda da. O bende bir şeyleri harekete geçiriyor olabilir. Haksızlık gibi mesela...

İtalya’da mankenlik yaptınız mı?

- Hayır. Lokal, ufak bir şey oldu. Bir ajansa çalışmak için başvurdum. Bir sürü şeye başvuruyordum. Öyle bir fırsat oldu. Ajans kabul etti. Bluejean reklamı vardı ama ben askerlik nedeniyle döndüm.

10 bin kişi yanıtladı

Timuçin Esen’in dizideki hangi hali sizi etkiliyor?

1. Tutkulu bir aşk adamı olması - %38

2. Karizmatik görünümü - %37

3. Maço hali - %15

4. İdealist yanı - %8 

  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!