Göründüğüm kadar genç değilim

Güncelleme Tarihi:

Göründüğüm kadar genç değilim
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2013 00:00

EtiFest için Türkiye’nin çeşitli illerinde üniversite öğrencileriyle buluşan Emre Aydın, son konserini memleketi Antalya’da verdi. Binlerce kişiyle birlikte şarkılarını söyleyen şarkıcı, “Sezen Aksu’nun besteciliğinden çok etkileniyorum. Müzik okullarında Sezen Aksu ders olarak okutulmalı” diyor.

Haberin Devamı

EtiFest kapsamında birçok ili dolaşıp konser verdin. Bu proje nasıl ortaya çıktı?             

- Eti, her yıl üniversite öğrencileri arasında bir araştırma yapıyor ve dinlemeyi en çok istedikleri şarkıcıları belirliyor. Bu yılki anketlerde üniversite öğrencilerinin istediği isim seçilmişim. Festival kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerindeki üniversitelerde konser verdim. Son ayak Antalya’ydı. Her ilde en az 30-40 bin öğrenciyle hep bir ağızdan şarkılarımı söylemek muhteşemdi. İyi ki bu organizasyonda yer almışım dedim. Türkiye’nin en önemli festivallerinden bir tanesi. Gençlerin çok takip ettiği, eğlendiği, enerjik bir festival.
  
En kalabalık il hangisiydi?

- Bir önceki ayakta Pamukkale Üniversitesi’ndeydik. Benim de çok az gördüğüm bir kalabalıktı. Kalabalığın sonunu göremiyordum.

Antalya senin memleketin aynı zamanda...

- Kişisel olarak iller arasında bir tercih yapmıyorum. Evet benim memleketim Antalya... Aynı performansı onlar da gösterdiler. Örneğin İzmir’in müziğe bakış açısı diğer illere göre daha farklıdır. Kayseri muhteşemdi. Her il çok farklı enerjiye sahip. Karşılaştırma gibi bir durumum yok.

İSTANBUL SEYİRCİSİ TOKTUR DELİ GİBİ DANS ETMEZ

Kendini en çok hangi konserlerde iyi hissediyorsun?


- Kendi performansım. Kendinizle ilgili tatmin olmanız gerekiyor ki ekibinizden de aynı performans çıksın. Sesin dinleyiciye çok iyi gitmesi gerekiyor. İkincisi, izlediğiniz o çok büyük festivallerde o çok büyük grupların ne getirdiğini, ne yaptığını ciddi anlamda inceliyoruz. Işıkçımdan çok büyük beklentim oluyor. Ses mühendisleriyle ilgili beklentilerim var. Daha çok kendimle ilgili beklentilerim oluyor konserlerde.

Ya seyirci?

- Seyircinin kendi enerjisi vardır, o enerjinin dışına çıkmak mümkün değildir. Örneğin İstanbul seyircisi genel itibariyle diğer illere göre daha tok olduğu için deli gibi dans etmeyebilir ama bu onların mutsuz olduğu anlamına gelmez. Biz ekip olarak yapabildiğimizin en iyisini yapmak durumundayız.

Üniversite yıllarına dönsek. Bu tip festivallere katılıyor muydun?

- Tabii katılıyordum. Üniversitede bu işi kafaya koyduğum ve amatörce de yaptığım için aslında çoğunluktan daha farklı şeylere dikkat ediyordum. Sound’a, ışığa dikkat etmekti benim kriterim. Tabii ki grubun seyirciyle iletişimine de bakıyordum. Müzik eğlendirme aracı değildir bence. İlla eğlendirmeyebilirsiniz ama o iletişim önemlidir.

ÇOCUK RUHLU DEĞİLİM AMA OYUNCAK SEVİYORUM

Kendini ne kadar genç hissediyorsun?


- 1981 doğumluyum. Yaşım kadarım. Ama göründüğümden daha az genç hissediyorum diyebilirim. Yoruldum herhalde. Son aylarda çok çalıştık. Erkeklerin çoğunun bir tarafı hep çocuk kalır derler ama bu bende olmadı. Hâlâ oyuncak seviyorum eve tam anlamıyla çocuk ruhlu değilim. Erken büyüdüm ben. Yaşımdan daha büyüğüm diyebilirim.

Şimdiki oyuncakların neler?

- Kamera. Sinema filmin, televizyon programı çekmeye yetecek kadar kameram var. O benim çocukluğum muhtemelen.

Şarkı sözlerinde de daha ağır takılıyorsun.

- Evet, bu yapı meselesi. Daha kıpır kıpır olamıyorum.

Ne yaşadın bu kadar yorucu?

- Edebiyatı sevmekle ilgili bir şey. Herkesin yaşadığından daha ağır bir şey yaşamadım yani... İfade etme biçimim böyle. Şiiri çok takip eden biriyim. Hayatımın belli bir döneminde edebiyat ve şiir dışında neredeyse hiçbir şeyle ilgilenmedim.

BEN KIPIR KIPIR ŞARKILAR SEVMİYORUM

Seslendirirken en çok etkilendiğin parça hangisi?


- “Belki Bir Gün Özlersin”... Bu benim hayatımın sonuna kadar arkasında durabileceğim bir şarkı. Tersini düşündüğüm şarkılar da var, daha iyi olabilirlerdi. Hem yapım hem de o tür müziği sevdiğim için bu tarz hoşuma gidiyor. Kıpır kıpır şarkı sevmiyorum. Seçiciyim sanırım.

Sahneye çıkmadan neler dinlersin?

- Zeki Müren dinlerdim ailem dolayısıyla. Fatih Erkoç’un aktif olduğu zaman onu dinlerdim, Kayahan dinlerdim. Sezen Aksu bambaşka bir şey. Bence onun üniversitelerde ders olarak okutulması gerek.

Müzik, hayatında neyi değiştirdi?

- Daha öğrenciyken albüm yapıp iş hayatına müzikle girdiği için direkt şunu değiştirdi diyemem. Üniversite zamanında yapıyordum. Harçlığımı öyle çıkarıyordum.

Ailenden harçlık almıyor muydun?

- Alıyordum ama o zamanlarda bir delikanlılık durumu oluyor ya! Ne kadar az alırsam o kadar iyi diye, o kadar işte.

TEOMAN ÇOK ZEKİ BİRİ

Sen de bir gün Teoman gibi müziği bırakabilir misin?


- Ben müziğin bırakılabilen bir şey olduğunu düşünmüyorum. Müzik tarafını daha az yapabilirsiniz, yorulabilirsiniz, eskisi kadar çok albüm yapmayabilirsiniz ama bilemem, önceden bir şey söylemek çok zor. Çünkü insanların ne yaşadıklarını bilemezsiniz. Burada Teoman olsa, bize anlatsa, muhtemelen hak veririz. Teoman çok zeki, çok yetenekli, beni çok etkileyen bir isim.

SOUND’UM DAHA MODERN BİR YERE GİDİYOR

Sound’un nereye doğru gidiyor?


- Ege etkileşimiyle başladı, İzmir çıkışlı olduğum için. Şimdi daha modern bir yere gidiyor. Bunun için çok uğraşıyoruz. Türkiye müzik gündeminden bağımsız bir yere gidiyor sound’um.

Kimin için beste yapmak isterdin en çok?

- Kendim için yapmak isterdim. Besteyi aslında birisi için yapmıyorsunuz, birisi size ön ayak oluyor sadece. Beste yapmak teknik bir şey. Duygusal tarafı size beste yapma güdüsünü veriyor, sonra teknikle uğraşıyorsunuz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!