Gerçeklerin devamı

Güncelleme Tarihi:

Gerçeklerin devamı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2005 00:00

TOPRAK yola döşenen mayın, Bingöl Valisi ile üç milletvekili tam oradan geçerken patladı. Şans eseri ve saniye farkıyla kurtuldular.Vali Vehbi Avuç, dün bir gazetede Murat Çelik arkadaşımıza şöyle konuşuyordu: ‘Bazı yollar asfalt bekliyor. Maalesef bölgemizde asfaltlanması gereken yollar var. Kimi yerlerin de onarılması gerekiyor. Karayollarımız iyi niyetli ama bazen yetersiz kalındığı da olabiliyor.’ Komutanlar yakınıyor, valiler yakınıyor, vatandaş yakınıyor. Ama hükümetin bakanları gayet serinkanlı! Türkiye’nin ve güvenlik güçlerinin Güneydoğu’da böyle bir sorunu yok!Bu arada askerliğini Güneydoğu’da yapmış er ve yedeksubaylardan sürekli mesaj alıyorum. Hepsi de bu rezalete değiniyor. İşte iki örnek daha. Dr. Dadal Günce yazıyor: ‘Askerliğimi Mardin’in Derik ilçesinde yaptım. Mayın oralarda en korkulu durumdu. Hem üretmek, hem döşemek çok basit. Ancak PKK sadece yol mayınlamıyor. Bazen de sahte mayın kullanıyor. Bu çok kolay. Toprağa bir şey gömmenize bile gerek yok. Toprak yolu azıcık eşeleyip kapatın, mayın görüntüsünü veriyor. Asker üzerinde psikolojik baskı oluşturuyor. Bu mayın olayını ciddiye almayanlara bir tek önerim var. Bir kez olsun mayından yaralanmış veya sakat kalmış bir tek askeri ziyaret etmek için GATA’ya gidip durumu gözleriyle görsünler.’***Umut K. yazıyor. (Eşi devlet memuru, kimliğinin açıklanmasını istemiyor): ‘29 yaşındayım. Askerliğimi jandarma komando asteğmen olarak yaptım. 12 aylık usta birliği görev süremin 3 ayını 2.100 metrede üs bölgesinde geçirdim. Her ayın en az yarısında dağlara intikal ettik. Askerliğim süresince hiçbir şeyden korkmadım, çekinmedim. Sadece şunu istedim: Eğer olur da şehit veya gazi olursam, bu mayınla olmasın. Çünkü eğitim dönemimizde mayınlar ve bubi tuzaklarıyla ilgili görsel derslerde öyle resimler gördük ki, inanın onlar şu an bile gözümün önünden gitmiyor. Bu mayınlarla şehit olan ya da sakat kalan her asker için neler hissettiğimi anlatmak için kelime bulamıyorum. Size bunları niçin anlattığımı sanırım anladınız. Nedeni, Güneydoğu’da bir türlü asfaltlanmayan toprak ve stabilize yollar. Düşünün, öyle kimseler tarafından yönetiliyoruz ki, siz bu konuyu gündeme getirince ‘Bize böyle bir talep gelmedi’ deyip işin içinden çıkıyorlar. Bu kimseler yurtdışında geçirdikleri günlerde harcadıkları paranın yarısını Güneydoğu’ya harcamış olsaydı, inanın ki o yolların tümü asfaltlanmış olurdu...’İşte size komutanların, valilerin, askerliğini oralarda yapan insanlarımızın sözleri ve yakınmaları... Ve işte size bizi yönetenlerin lafları: ‘Bize istek gelmedi ki!’ Yılın neredeyse yarısını yurtdışı gezilerinde geçirirken, akaryakıta, doğalgaza, içki ve sigaraya sürekli zam yaparken, yolsuzluklara göz yumarken, devlette A’dan Z’ye kadrolaşırken, insanlarımızı perişan ederken, Moğolistan’a devletin parasıyla gıcır gıcır asfalt yol yaparken, Başbakan tatil yaptığı yörelerde yeni yol yapılması için ayaküstü emir verip para bulurken, AKP hükümetine herhalde bu doğrultuda ‘istekler’ yağmış olsa gerek! Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. BEYEFENDİ DİYARBAKIR’DADÜN Ankara’da ‘kerameti kendinden menkul aydınlarla’ görüşme yaptı. Böyle ‘aydın’ vatandaşlarımızla görüşmek fevkalade yararlıdır! Öyle ya, Türkiye’de kaç ‘aydın’ var? Toplasanız 200’ü geçmez ve tamamı bu gibilerden oluşur: PKK yandaşları, dönekler, enteller, Ermenileri kestik, onlar haklı diyenler, Kıbrıs’ı bile satışa getirenler...Bizim gibi milyonlarca insan ise dağdan bayırdan gelmiş hanzolar, kırolar, magandalar, cahiller vesaireler!O nedenle, koskoca Başbakan elbette bizim gibilerle muhatap olmaz. Yarın kendisinin Diyarbakır gezisini izleyin. Gidiş gelişte mutlaka uçakta gazetecilere açıklamalar yapacak. Mesajlarını -her nedense- hep üç yerde verir: Uçakta, yurtdışında ve kendisine çanak soru soran kendi elemanı gazetecilerin karşısına oturduğunda televizyon ekranlarında! Ayrıca Diyarbakır’da nutuk atacak: ‘Teröriste yardım etmeyin, biz sizi çok seviyoruz. Sizi ayırmıyoruz. Kürtçe’yi serbest bırakmadık mı? Hele AB’ye bir girelim, daha neler olacak. Şimdi yeni teşvikler getirip Güneydoğu’yu kalkındıracağız. PKK silah bıraksın. Batı dünyası desteğini çeksin.’Valla bu nutukları şimdiye kadar atan çok oldu da, hiç işe yaramadı. AB emirleri ile attıkları tohumlar meyve vermeye başlayınca hepsi ne yapacağını şaşırdı. En başta Recep Tayyip Bey!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!