Geleceğin yıldızları potanın devleriyle buluştu

Güncelleme Tarihi:

Geleceğin yıldızları potanın devleriyle buluştu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2010 00:00

28 Ağustos’ta Türkiye’de ilk kez bir Dünya Basketbol Şampiyonası düzenlenecek. Binlerce turist maçları izlemek için Türkiye’ye gelmeye başladı bile. Bir diğer heyecanı da ‘Children of the World’ (Dünya Çocukları 2010) projesi yaratıyor. 24-31 Ağustos arasında 108 ülkeden 300 genç basketbolcu ve 150 basketbol koçu bir araya geliyor. Kampa katılacak dört çocuğu rol modelleri Hidayet Türkoğlu ve Kerem Tunçeri’yle bir araya getirdik. Çocuklukluk arkadaşı olan iki basketçi nasıl tanıştıklarını ve gelecek planlarını anlattı

Spor tutkusu çocuklukta mı başladı?

KEREM TUNÇERİ.: Abim ve babam milli basketbolcuydu. Ben de beş yaşında başladım. İdmanlarımı hep büyüklerle yapıyordum. Bunun sonucu daha çabuk olgunlaştım. En büyük hayalim A Milli Takım forması giymekti. Senelerdir de taşıyorum. Hidayet’le beraber kaptan da olduk.

Hidayet TÜRKOĞLU: 11 yaşında biraderim sayesinde başladım. Okul takımındaydı ve bir gün onu ziyarete gittim. Boyum da uzun olduğu için başladım.

Kaç yıldır arkadaşsınız?
H.T: Altımız bağlıyken diyebiliriz (Gülüyor). Okulda başladı. Kulüp takımlarında ayrıldık sadece.
K.T: İlkokuldan beri birlikteyiz. Özel hayatımızda da görüşüyoruz. Hidayet ABD’deyken haftanın iki-üç günü telefonlaşıyoruz. İletişimimiz hiç kopmadı.

Maçlarda birbirinize rakip oldunuz mu?
K.T: Bu durumu abimle daha çok yaşadık. İkimiz de duygusal olduğumuzdan sıkıntılı oluyordu. Hidayet Efes ben Galatasaray’dayken 2-3 sene karşılıklı oynadık. Sonra o NBA’ye gitti. Birlikte Milli Takım forması giydik.

Birbirinizin hangi yönlerini seversiniz?
K.T: Hido çok esprili bir adam. Onunla günlük hayatta ciddi konuşmak mümkün değil. Birbirimizi kızdırmayı çok severiz. Hidayet bana espriyle laf sokar (Gülüyor).
H.T: Eşlerimizden daha çok birbirimizi gördüğümüz oluyor.

Boyunuzun uzun olması hiç handikap oldu mu?
H.T: Yok. Çok seyahat ediyordum evde çok bulunmuyordum. Bu yüzden evde çok kullanılmadım!

Boyunuz kızlarla ilişkinizi nasıl etkiledi?
H.T: Eşimle çok erken yaşta tanıştım. 14 senedir birlikteyiz. Hiç bu tarz sorunlarım olmadı.

Kerem Tunçeri,takım arkadaşlarının yanında daha kısa gibi duruyor?
K.T: Boyum 1.90. Yakından görenler ‘Aslında bayağı uzunmuşsun’ diyor. Takım arkadaşlarım iki metrenin üstünde olduğu için kısa görünüyorum.

BİZ KENDİMİZE İNANIYORUZ

Dünya şampiyonasında hedefiniz ne?
K.T: En büyük hedef gruptan bir ya da ikinci çıkmak. Ankara’dan ikinci çıkarsak gerisine bakacağız. Çünkü çapraz takımdan gelecek takımlar daha kolay olacak. Hedefi maç maç düşünmemiz gerekiyor.
İlk maçların kötü geçmesi motivasyonunuzu etkiledi mi?
K.T: Geçen sene de aynı şekildeydik. Avrupa şampiyonası öncesinde mağlubiyet alıyorduk. Önemli olan şampiyonaya hazır olmak. Fizik olarak iyi durumda değiliz. Günde iki kez ağır idmanlar yaparak eksiklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Ben çalışkan bir insanım, özel çalışmalar da yapıyorum.
H.T: Hayal kırıklıkları her zaman olabilir. Beklentilerimiz hep yüksek. Kendimize inanıyoruz ve insanların da bize inanmaları çok önemli.

KEREM TUNÇERİ

EŞİM “BENDEN SÜSLÜSÜN” DİYE DALGA GEÇER

Forumlarda hep duygusal bir adam olduğunuz yazıyor.
- Duygusalım ama çok aşırı değil. Şimdi 31 yaşındayım. Gençken bazı şeylere çok takılıyorduk. Ama yaş ilerleyip tecrübe kazandıkça duygular arka plana düşmeye başladı. Duygusuz da değilim tabii.

Reklamlardaki üstsüz görüntünüzle kadın hayranlarınızın sayısı çoğaldı.
- Güzel bir film oldu. Maçlara herkesin dikkatini çekmek gerekiyordu. İnsanların desteğine çok ihtiyacımız var.

‘12 seksi dev adam’ lakabını aldınız
- Onu biz de düşündük (Gülüyor). Çekimlere ilk gittiğimizde senaryoyu bilmiyorduk. Üstsüz sahnelerimiz olacağını orada öğrendik. Önceleri biraz çekindik ama sonra olumlu tepkiler geldi.

Sürekli parfüm koktuğunuz söyleniyor. O kadar bakımlı bir adam mısınız?
- Evet biraz bakımlıyım. Eşimde arada sırada dalga geçer. ‘Benden süslüsün, kokonasın’ der. Vücut kremleri ve parfüm kullanmayı seviyorum.

Efes Pilsen’de bir seneniz daha var. Sonrası için planlar neler?
- Gene Avrupa düşünüyorum. Geçen sene Efes’te sezon pek iyi geçmedi. Bu sene iyi bir sezon geçirmek istiyorum. İyi basketbol oynayıp duruma göre karar vereceğim.

Şimdiye kadar oynadığınız takımlar içinde sizi en çok etkileyen hangisi oldu?
- Beşiktaş. Bir sene oynadım. Beşiktaş taraftarı beni önce Galatasaraylı diye, istemedi. Ama formamın hakkını verince çok sevdi ve benimsedi.

Kaç yaşına kadar bu sporu yapmayı düşünüyorsunuz?
- Vücuduna nasıl baktığın önemli. 36-37 yaşına kadar oynanabilir. Sonrasında abimle kurduğum basket okulunda genel menajerlik yapabilirim.

HİDAYET TÜRKOĞLU

OKULUM İKİNCİ PLANDA KALDI

Ne zaman “Artık basketbol benim mesleğim” dediniz?

- 14 yaşında maaş almaya başladım. Hem işimi seviyordum hem para kazanıyordum. Utanarak söylüyorum ama okul ikinci planda kaldı. Çünkü 16 yaşında A Takım’a çıktım. 17’de hayatımın en büyük kontratını yaptım. 20 yaşında ABD’ye gittim.

Geçtiğimiz sezon NBA’de “En çok gelişme gösteren sporcu” seçildiniz. Bu sene durum ne?
- Bu sene daha iyi olacak. Takım değiştirdim. Phoenix’de oynayacağım.

Yurtdışındaki taraftarlarla aranız nasıl?
- Bana Hido, Hedo veya Türk gibi lakaplar takıyorlar. 10 sene oldu. Beni artık oradan biri gibi görüyorlar. Türkiye’ye temelli dönme fikrimiz hep var ama tarih koyamıyorum. Ailem burada yaşıyor.

Kaç yaşına kadar basketbol oynamaya devam edersiniz?
- Dört sene kontratım var. Sonrasında bir 3-4 sene daha devam eder.

NBA forması mı Milli Takım forması mı sizi daha çok heyecanlandırıyor?
- Milli Takım forması daha keyifli ve gurur verici. Ben gururla gelip bu formayı taşıyorum. Arkadaşlarımla vakit geçirmekten keyif duyuyorum.

Geçen sene muhasebe okumayı planlıyordunuz. Ne oldu?
- Vakit bulamadım..O arayı seyahatler ve tanıştığımız insanlarla açığımı kapatmaya çalıştım. Ama okul gibi olmuyor. İnşallah ilerde fırsat bulup dışardan da olsa bir okul bitirmek istiyorum.

DÜNYANIN HER YERİNDEN ÇOCUKLAR GELİYOR

Children of the World (Dünya Çocukları 2010) TBF ve FIBA ortak projesi, 24-31 Ağustos arasında 108 ülkeden 300 genç basketbolcu ve 150 basketbol koçunu Dünya Şampiyonası’nda İstanbul’da bir araya getirecek. Organizasyonda 65 kişi gönüllü çalışacak. 300 kampçı, 10’ar kişilik 30 kampta toplanacak. Bir günleri de İstanbul turuyla geçecek. Dünya şampiyonası açılış gecesinde kampçılar gösteri yapacak. Dünya şampiyonasını izleyip basketçilerle tanışma fırsatı da bulacaklar.

ARABA LASTİKLERİNDEN POTA
Hacer Aydın (14)

Batman Doğa Koleji’nde ikinci sınıfta okuyorum. Beşinci sınıfta basketbolla tanıştım. çok zevkli geldi ama babam karşı çıktı. Gizlice camdan çıkıp antrenmanlara gidiyor ve eve giriyordum. Potamız olmadığı için araba lastiklerinden pota yapıyorduk. Sekiz kardeşiz. Erkek kardeşlerim okumadığı için ailem benim de okumamı ve spor yapmamı istemedi. Ablam meslek lisesini kazandı ama göndermediler. Basketbol başarılarım sayesinde kolejden burs kazanınca babam spora sıcak bakmaya başladı. Ama köyde kıyafetlerimizi ve spor yapmamızı yadırgıyorlar. Altıncı sınıfta bölge üçüncüsü, sekizinci sınıfta bölge birincisi olduk. En büyük hayalim iyi bir basketbolcu ya da antrenör olmak.

BASKETBOL BURSUYLA KOLEJ
Büşra Taş (14)

Batman Doğa Koleji öğrencisiyim. Annem bu sporu yapmama tepkiliydi. ‘Kızsın basketbol oynayıp ne yapacaksın?’ derdi. Dokuz kardeşiz, ailem okumaya karşı değil ve bursum sayesinde kolejde okuyorum. Çevremiz basket oynanamamızı yadırgadı. Dedikodu yapıp ailemi kışkırtıyorlar ama kulak asmıyoruz. Yazın hem tarlada çalışıyor hem antrenman yapıyoruz. Bundan sonra da basket oynamak istiyorum.

NBA’İ HAYAL EDİYORUM
Kaan Kıran (13)

Marmara İlköğretim Okulu’nda okuyorum. Bu sene Galatasaray’dan İTO’ya transfer oldum. Yedi yaşından beri oynuyorum. Küçükken hayalim futbolcu olmaktı. Ama babam diğer insanlardan farklı olmamı istedi. Önce yüzdüm. Vücudumu hazırladım ve oynamaya başladım. Gelecekte Barcelona veya Real Madrid’de oynadıktan yetenek avcılarının gözüne girip NBA’de oynamak hayalim.

HER GÜN DÖRT SAAT ÇALIŞIYORUM
Deniz Esindur (13)

Darülşafaka sekizinci sınıftayım. Annem ve babam voleybol antrenörü. Önce voleybol oynadım, hocalarımın yönlendirmesiyle baskete başladım. Okulun kulübünde hızla gelişiyorum. Her gün dört saat çalışıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!